Konya'daki Büyükşen çifti cinayetinin sanıkları hakim karşısında
Konya'da, Metin ile Necla Büyükşen çiftinin av tüfeğiyle öldürülmesiyle ilgili 3'ü tutuklu 4 sanığın yargılanmasına başlandı.
Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesince Adliye Konferans Salonu'nda görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar Ertuğrul Ç, Abdullah B. ve Esra T. ile tutuksuz yargılanan Zekeriya O. ve taraf avukatları katıldı.
Büyükşen çiftinin çocukları Osman, Uğur ve Büşra Büyükşen ile duruşmayı takip etmek isteyen avukatlar ve basın mensupları da salonda hazır bulundu.
Söz verilen, cinayetin azmettiricisi olduğu öne sürülen Abdullah B, olayla hiçbir ilgisinin bulunmadığını, iddia edildiği gibi Esra T'ye aşık olduğu için bu kişinin eski sevgilisi Hüseyin K'nin anne ve babasını öldürtme veya korkutma girişiminde bulunmadığını öne sürdü.
Olay günü tesadüfen Esra T. ve arkadaşlarıyla Apa Barajı'nda pikniğe gittiğini aktaran Abdullah B, şöyle konuştu:
"Sadece eğlenmek için gitmiştim ama 14 aydır tutukluyum. Biz o gün Esra T. ve arkadaşlarıyla mangal yaptık, oturduk ve evlerimize dağıldık. Ben evli ve 3 çocuk babasıyım. Eşimle de mutluyum. Esra'ya aşık değildim. Bu nedenle cinayeti işlemek, belirtildiği gibi Esra T'nin eski sevgilisinin anne ve babasını öldürmek için hiçbir gerekçem yoktur. Medya bizi 'sevgili' diye yazdı ama benim Esra ile aramda aşk yoktu. Ben onu düğünlere, alemlere eğlenmek için çağırırdım. İlişkimiz bundan öte değildi."
Sanık Abdullah B, tutuklanmadan önce yaklaşık 1 yıl kadar Esra T. ile düzenli görüştüğünü, evinin kirasını ödeyip geçinmesine yardım ettiğini öne sürdü.
SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİLER
Abdullah B'nin avukatı Musa Doğan da müvekkilinin cinayet işlemek veya azmettirmek için hiçbir gerekçesi olmadığını, olay tarihinde müvekkili ile Esra T'nin henüz bir haftadır görüştüğünü iddia etti.
Doğan, Abdullah B'nin tahliyesini isteyerek, "Müvekkilimin ceza alması için yetecek hiçbir delil yoktur." dedi.
Olayın azmettiricisi olduğu iddia edilen diğer sanık Esra T, eski erkek arkadaşı Hüseyin K'nin ailesine karşı bir husumet taşımadığını ileri sürdü.
Esra T, "Jandarmadaki ifademin geçersiz sayılmasını istiyorum. Bana baskı yaptılar. İçerideyken vicdanımı dinledim. Abdullah bana, 'Onları öldürdüm' gibi bir şey demedi." ifadesini kullandı.
Sanık Esra T'ye, cezaevindeyken annesiyle yaptığı görüşmede mahkemede hakim üzerinde tesirli olması beklentisiyle sözde "büyü" tarif etmesi sorulunca, "İçerideki bir teyze duruşmaya çıkanların duruşması kolay geçsin diye yaptıkları bir şey var deyince ben de annemle görüştüğümüzde bundan bahsettim. Büyü olduğundan haberim yoktu. Benim annem çok saf ve temizdir. Bana 'İçerde kimseyle konuşma, sırrını verme' gibi telkinlerde bulunması da cezaevinde olur olmaz bir şey yüzünden kimseyle kavga etmeyim diyedir." şeklinde konuştu.
Katil zanlısı olduğu iddia edilen Ertuğrul Ç. de üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek, olay günü Abdullah B. ile aralarında geçen telefon konuşmalarının Abdullah B. ve arkadaşlarının piknik organizasyonlarıyla alakalı olduğunu öne sürdü.
Olaya ilişkin iddianamede "tespit edilemeyen bir yoldan İsmil'e gittiğinin" belirtildiğini söyleyen Ertuğrul Ç, şunları söyledi:
"Bunların hiçbirini kabul etmiyorum. Tespit edilemeyen hangi yoldan gitmişim? Ayrıca olayın 22.30'da gerçekleştiği söyleniyor. Benim telefonum 22.51'de piknik yapılan Apa Barajı'nda sinyal veriyor. 21 dakikada ben İsmil'den baraja nasıl gelebilirim? Bu kadar kısa sürede İsmil'e gitmem de gelmem de mümkün değil. Büşra Büyükşen daha önce başkalarıyla ilgili de teşhislerde bulunmuştur. Ben kabul etmiyorum. Aile içinde olan bir olayı benim üzerime atıyorlar."
Tutuksuz yargılanan Zekeriya O. da Esra T'nin kendisini arayıp hamile olduğunu söyleyerek Hüseyin K'nin ev adresini istediğini, bunun üzerine adresi kabaca tarif ettiğini öne sürdü.
Öldürülen çiftin çocuklarından Büşra Büyükşen, sanıklardan şikayetçi olduğunu belirterek, "Ertuğrul Ç. teşhisimden eminim. Ertuğrul Ç. dışında hiç kimse için 'Kesinlikle bu kişidir' demedim. Aile içinden olduğunu, onların üzerine attığımızı söylüyorlar. Şu an içinde bulundukları durumun tek sorumlusu kendileridir. Benim onlara ne iyiliğim ne de kötülüğüm dokunamaz. Hiçbirini tanımam." diye konuştu.
"UCU KENDİ KARDEŞLERİME DOKUNSA DAHİ BU OLAYIN ARAŞTIRILMASINI İSTEDİM"
Osman Büyükşen de sanıklardan şikayetçi olduğunu ileterek, "Abdullah B. bana 'Kurban mı arıyorsun, katil mi' diye sordu. Ben ucu kendi kardeşlerime dokunsa dahi bu olayın araştırılmasını istedim. Biz gerçek katilin peşindeyiz. Adalet istiyoruz. Konunun da sulandırılmamasını istiyoruz." dedi.
Büyükşen ailesinin avukatı Cengiz Erkoyuncu ise "yanlış eve girilip yanlış kişilerin vurulduğu" iddiasının doğru olduğunun delillerle ortaya konulduğuna işaret ederek, "Olayın arkasında Abdullah B. ve Esra T'nin olduğu konusunda en ufak bir şüphe yoktur. Jandarmanın sadece 4 bin 500 kişinin yaşadığı yerde işlenmiş böyle bir cinayeti uzunca bir süre çözememesi de ancak böyle bir olayla mümkün olabilirdi zaten." şeklinde konuştu.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar vererek, dosyadaki eksikliklerin tamamlanması için duruşmayı erteledi.
OLAY
Merkez Karatay ilçesi İsmil Mahallesi'nde 3 Eylül 2018'de evlerinde maskeli bir kişi tarafından av tüfeğiyle vurulan Metin (55) ile Necla Büyükşen (54) hayatını kaybetmiş, pencereden atlayıp kaçan kızları yaralanmıştı.
Olayla ilgili Esra T, Abdullah B, Mustafa O, Ertuğrul Ç, Zekeriya O, Afgan uyruklu A.U. tutuklanmış, bir süre sonra A.U. ile Zekeriya O. adli kontrol şartıyla tahliye edilmişti.
Tutuklu sanıklardan Mustafa O. ise cezaevinde rahatsızlanmış, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmişti.
Olaya ilişkin hazırlanan iddianamede, Ertuğrul Ç. Abdullah B. ve Esra T. hakkında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenmişti.
İddia makamı evi katil zanlısına tarif eden Zekeriya O. hakkında da "tasarlayarak adam öldürmeye yardım etme" suçlamasıyla 2 kez 20 yıla kadar hapis cezası talep etmişti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.