Türkiye'de milyonlarca emeklinin gözü kulağı, Temmuz ayında yapılması beklenen maaş artışına çevrilmiş durumda. Son dönemde kamuoyunda sıkça tartışılan "en düşük emekli maaşı" meselesi, yeni bir boyut kazandı. Ekonomist Muhammet Bayram, TGRT Haber canlı yayınında yaptığı değerlendirmelerle bu alandaki beklentileri yeniden alevlendirdi.

Hâlihazırda 14 bin 469 TL olarak uygulanan en düşük emekli maaşı için kritik ifadeler kullanan Bayram, “En düşük emekli aylığında artış kaçınılmaz. Ancak bu kez sadece enflasyon oranı üzerinden değil, doğrudan seyyanen zam seçeneği de gündemde” dedi.

Bayram açıklamasında, mevcut veriler ışığında Temmuz ayı itibarıyla 5 aylık enflasyon farkının yüzde 15’i aştığını, Haziran enflasyonunun da eklenmesiyle bu oranın yüzde 16-17 bandına oturacağını belirtti. Bu hesapla maaşlarda yapılacak standart artışın, en düşük emekli aylığını 17 bin TL seviyelerine taşıyacağı öngörülüyor.

Ancak ekonomist Bayram'a göre asıl tartışma burada başlıyor: “Seyyanen zam yapılmazsa bu artış sadece geçmiş kaybı telafi eder. Oysa vatandaş, alım gücünü artıracak bir iyileştirme bekliyor.”

Bayram’ın dikkat çeken bir başka açıklaması ise AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı ile gerçekleştirdiği özel görüşmeye dayanıyor. Söz konusu görüşmede Yazıcı’nın, "Seyyanen zam düzenlemesi ihtimal dahilindedir" sözünü aktaran Bayram, bu mesajın emekliler nezdinde önemli bir beklenti doğurduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daha önce “emekliyi ve çalışanı enflasyona ezdirmeyeceğiz” sözünü hatırlatan Bayram, bu vaadin sadece enflasyon oranında artışla sınırlı kalmaması gerektiğine vurgu yaptı. “Yılın ilk yarısındaki artış, bizi sadece Ocak ayının alım gücüne götürür. Oysa önümüzdeki altı ayda yaşanacak yeni enflasyon dalgası için koruyucu önlem alınmalı” diye konuştu.

20 BİN TL BEKLENTİSİ GERÇEKLEŞEBİLİR Mİ?

Bayram’ın bu değerlendirmelerine göre, hükümetin seyyanen zam formülünü masaya yatırması halinde en düşük emekli maaşının 20 bin TL seviyelerine ulaşması güçlü bir ihtimal olarak değerlendiriliyor.

Özellikle dar gelirli ve kök maaşı düşük olan milyonlarca emeklinin umutla beklediği bu artış, sadece bir ekonomik düzenleme değil; aynı zamanda sosyal adalet ve refahın yeniden tesisi anlamına geliyor.