AK Parti'li Özlem Zengin, Kılıçdaroğlu'nun "başörtüsü" ile ilgili açıklamalarını değerlendirdi
.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Tokat Milletvekili Özlem Zengin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "başörtüsü" ile ilgili açıklamalarına ilişkin, "Özgürlükleri kanunla düzenlemek, bence anayasanın ruhuna aykırı. Nasıl 'Türkiye'de kadınlar başı açık gezebilir' diye bir kanun maddesi yoksa başörtülü kadınlar için de buna gerek yok." değerlendirmesini yaptı.
Zengin, yaptığı açıklamada, Kılıçdaroğlu'nun sosyal medya hesabından yaptığı "başörtüsü" ile ilgili açıklamalarını samimi bulmadığını belirtti.
Şu an Türkiye'de toplumsal barışın içerisinde başörtüsüyle ilgili bir problem kalmadığını dile getiren Zengin, Türkiye'de toplumsal hayatın içerisinde başörtülü ve başı açık kadınlar arasında bir çatışmanın hiç olmadığını söyledi.
Senelerce başörtüsü sorunu nedeniyle eylem yaptığını anlatan Zengin, "Başörtülü kadın kadar, başörtülü olmayan kadınlar da oradaydı. Bu yasaklar başladığı zaman ben başörtülü olmayan bir kadındım. Ben de o eylemlerdeydim. Arkadaşlarıma destek verdim." ifadelerini kullandı.
"Başörtülü olmayan kadınlar kendini rahat hissetmiyor" denildiğini ve buna katılmadığını dile getiren Zengin, "Bu külliyen yalan. AK Parti'nin 20 yılı aşkın iktidarında tek bir kadın başı açık olduğu için ikincilleştirilmemiştir, ötelenmemiştir. En ufak bir şey olmamıştır. Eğer olsaydı, oradaki eylemde de ben muhakkak olurdum." değerlendirmesinde bulundu.
"İYİ NİYETİN OLMADIĞININ GÖSTERGESİ"
"Türkiye'de hiç var olmayan bir konuyla alakalı sanki bir problem varmış gibi çözüm önerisi sunma paketini tamamen reddediyorum" diyen Zengin, "İyi niyetin olmadığının göstergesi bu. Siz, zaten o problemin kaynağı, yasağın icracısı olmuşsunuz, ikna odalarını kurmuşsunuz. O gün onları yaptığınızdan dolayı bugün pişman değilsiniz. 'Onları biz yaptık, bir sürü kadının hayatını mahvettik, hakikaten üzgünüz' demiyorsunuz. Şu an siyaseten buna ihtiyacınız olduğu için yapıyorsunuz. Asıl mesele doğru yerde doğru zamanda bunu yapmak ve söylemek." diye konuştu.
"Helalleşme" kavramının önemine işaret eden Zengin, bunun olabilmesi için hakiki olması gerektiğini söyledi.
Bu konunun kanunla düzenlenmesini doğru bulmadığını belirten Zengin, "Türkiye'de yasakların kanuni bir altyapısı yoktu. Bunlar, fiili yasaklardı. Sadece memurlarla alakalı 'başı açık olur' ibaresi vardı, biz yönetmelikteki o ibareyi çıkardık." dedi.
Türkiye'de başörtüsüyle alakalı hiçbir yasağın kalmadığının altını çizen Zengin, "Özgürlükleri kanunla düzenlemek, bence anayasanın ruhuna aykırı. Nasıl 'Türkiye'de kadınlar başı açık gezebilir' diye bir kanun maddesi yoksa, başörtülü kadınlar için de buna gerek yok." yorumunu yaptı. Zengin, anayasada, buradaki teminatı güçlendirici düzenlemelerin yapılabileceğini ama nihayetinde kanunla düzenlenmesine gerek olmadığı için bunu yaptıklarını söyledi.
Özlem Zengin, "Diyelim ki kanunla düzenlediniz, üç gün sonra iktidar değişti, kanunla tersini yapması için önünde engel nedir? Sayın Kılıçdaroğlu, Anayasa Mahkemesine 2008'deki anayasa değişikliğini götürürken altında imzası var. Bugün tam tersini savunuyor, üç gün sonra onun da tam tersini savunmayacağına dair bir garanti mi var elimizde? Hayatın en önemli meselesi tutarlılıktır. Biz kadınlar tutarlı yaşadık. Niye başörtüsü için direndik? Çünkü inancımız için tutarlı olmaya, sadık olmaya gayret ettik. Hamdolsun başardık." diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.