Kimse Yörük Sırtından Kurban Kesmesin
Türkiye Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği Başkanı İrfan Tatlıoğlu yapmış olduğu yazılı açıklama ile yaklaşan seçimler öncesi Yörükleri kendi siyasal emellerinin uzantısı yapmaya çalışan, gayri meşru teşekküllere ve yapılanmalara karşı uyardı.
Türkiye’de faaliyet gösteren küçüklü büyüklü pek çok Yörük Türkmen derneğini bir çatı altında toplamak amacıyla Bakanlar Kurulu kararıyla 2016 yılında kuruluşuna onay verilen Türkiye Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği Başkanı İrfan Tatlıoğlu açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
Yörük ve Türkmenler; aziz milletimizin özü, çelik çekirdeğidir. Oğuzlardan bu tarafa; dinimizi, dilimizi, töremizi taşıyan ana unsurdur. Yörüklük, bir aşiret ya da bir alt kültür değildir. Yörüklük bu milletin öz değeri, temel unsurudur. Yörüklüğü gelecek nesillere taşımak milli bir görevdir. Zira Yörüklerin kültürel dejenerasyonu ve kaybı ; Türk milletinin öz yapısının zarar görmesi ve fütuhat dinamiği olan mefkureyi kaybetmesi demektir. Türkiye'nin yeniden bir cihan devleti olma yolundaki çabasında ‘Yeniden Büyük Türkiye’, ‘Türk Yüzyılı’ söylemlerinin içinin dolması ancak bu dinamizmin yeni nesillere yeterince aktarılması ile mümkün olabilecektir. İşte bu sebeplerle bu büyük mana özü; kaderine terk edilemez, hiçbir yapı ve unsur tarafından örselenemez, tahrif edilemez ve ikincil amaçlar için kullanılamaz.
Devletin ihmal edilemez kültürel ve sosyal görevi, kendi omurgasını taşıyan Yörük-Türkmen gelenek ve hayat felsefesini yaşatmak ve Yörük-Türkmen kültürünü canlı tutmak olmalıdır. Yörüklüğün yaşatılması, 2071'e giden yolda Yeni Türkiye'ye kendi tarihinin verdiği milli bir ödevdir.
Yörükler; devlet/millet noktasında KURUCU, askeri manada KORUYUCU, sosyal açıdan KÜLTÜRÜ TAŞIYICI rollerle yeniden teçhiz edilmelidir.
Ancak son 20 yıldır uygulanan yaklaşımlara bakıldığında bu büyük servete yeterince ehemmiyet gösterilmediği, Yörük/Türkmen camiası odaklı çalışmaların ihmal edildiği, yeni dönem siyasetine uyarlama sürecinin yeterince sağlanamadığı görülmektedir.
Tam da böyle bir ortamda sufli ve günü birlik siyasi yaklaşımlarla Yörükleri kendi siyasal emellerinin uzantısı yapmaya çalışanlar; bir taraftan ‘Osmanlı Yörüklere zulmetmiştir’ söylemini geliştirirken, öte yandan Yörük-Türkmen topluluklarının adını kullanarak ve yetkili organlarının bilgisi olmadan siyasi/politik görüşmeler yapmakta, etki oyunları; yakışıksız, ölçüsüz davranışlarla istismar edici tavırlar ortaya koymaktadırlar.
Yörük/Türkmenler, milletin değerleri ile yabancı, terör unsurları ve onların işbirlikçileri ile ezelden hasımdır. Milletin değerleri ile mesafeli, bölücü unsurlarla ilişki içinde olan ve onun siyasi uzantıları ile irtibatlı oluşumların, siyasi etki ajanlarının, sosyal mühendislik ve toplumsal manipülasyon peşinde olanların bu irtibatları gizlemek için Yörük ve Türkmen vurgusu üzerinden meşruiyet ve politik akreditasyon kazanma girişimleri boşuna bir gayrettir. Milletin ve devletin ana odağındaki Yörük/Türkmen geleneği bu politik oyunların nesnesi olamaz, oldurulamaz. Meşru, makûl ve milli tüm siyasi yapılara aynı mesafede durmayı tercih eder. Yörük/Türkmen toplulukların meşru ve yetkili üst yapıları, Birliği var iken; masa, platform gibi ne olduğu belli olmayan, gayri meşru ve temsil hakkı olmayan yapılar üzerinden rol çalmak ayıptır, kolaycılıktır, istismar amaçlı kabahattir. Seçim yaklaşırken mazisi kirli isimlerin de içinde olduğu küçük ve organize grupların ayıplı davranışlarını fark ediyor, takip ediyor ve kınıyoruz. Bu ve benzeri davranışları reddediyor ve kamuoyuna bu süreçlerin yakın takipçisi olduğumuzu açıkça beyan ediyoruz.
Yörüklerin yürüyüşü yazlık, kışlık değildir, ömürlüktür. Zira bizler, günlük amaçlara değil ömürlük hedeflere yürürüz. Asıl yürüyüş Kızıl Elmaya’dır. Bize gök çadır, yer döşektir…
Davanın kutunu ve büyüklüğünü bilmeyenler, listelerde yer kapmak derdi ile temsilcisi olmadıkları kurumlar adına konuşurlar. Hiçbir şey yapmadıkları dava adına ahkam kesenler, devesinin sırtında laftan gayrı yükü olmayanlar, dert almaya gelmedikleri obamıza dert olmaya da gelmesinler.
Türk Birliği’nin sağlanması, Türk Devletleri Teşkilatı’nın gayesine ulaşması için devlet düzeyinde yapılan çalışmaların tabanda karşılık bulması, yerleşmesi ve benimsenmesi ancak sivil toplum desteğiyle mümkündür. Bunu sağlayabilecek tek adres de Anadolu’nun her tarafında teşkilatlı, Türk Dünyası ile irtibatlı yapısı ile 3335 Sayılı Yasa kapsamında Bakanlar Kurulu Onayıyla kurulmuş olan uluslararası kültürel, sosyal ve ilmi nitelikte bir işbirliği teşkilatı statüsündeki Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği’dir.
Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği, bünyesindeki dernekler, vakıflar, federasyonlar, konfederasyonlar ile, vatan, millet, devlet ve bayrağına sevdalı yöneticileri ile 2022-2025 Stratejik Eylem Planını yapmış, ilgili kurumlar ve üniversitelerle işbirliği protokollerini gerçekleştirmiş organize bir yapı olarak Türk Milletinin ve Devletinin hizmetinde olmaya devam edecektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.