Bayındır Mahallesi'nde 13. yüzyıl sonlarında Eşrefoğlu Süleyman Bey tarafından inşa ettirilen caminin çatısı, her yıl ilkbahar ve yaz aylarında leyleklere ev sahipliği yapıyor.

Çatıya kurdukları yuvada ilkbahar ve yaz dönemini geçiren leylekler, yumurtadan çıkan yavrularını besliyor.

Bayındır Mahallesi Muhtarı Cengiz Keleş, AA muhabirine, yerleşim merkezinin tek camisi olan tarihi Hoca Şeyh Muhittin Camisi'nin kiremitle kaplı çatısında leyleklerin uzun yıllar önce yuva yaptığını söyledi.

Bir "leylek ailesi"nin her yıl ilkbahar ve yaz dönemlerinde bu yuvada konakladığını ifade eden Keleş, "53 yaşındayım ve çocukluğundan bu yana caminin çatısının leyleklere yuva olduğunu biliyorum. Her yıl gelen leylekler, göç edeceği tarihe kadar burada kalır. Havalar ısındığında gelip, havalar soğumaya başladığında ise göçüp giderler." dedi.

"Köyün sevgilisi haline geldiler"

Keleş, köyde yaşam süren başka leylek olmadığını belirterek, "Köyün tek leyleği bunlar. Geldiklerinde buradaki yuvalarına çalı çırpı toplayıp getirirler. Şu anda yuvada 4 yavru var. Uçmaya başladıklarında onları da izleriz. Yuvanın başında anne veya baba mutlaka biri nöbet bekliyor, diğerinin de yuvaya solucan, yılan, küçük kuş gibi gagasıyla yiyecekler taşıdığını görüyoruz. Köyün sevgilisi haline geldiler. Köyü, camiyi ziyarete gelenlerin de bu manzara ilgisini çekiyor." diye konuştu.

Leyleklerin yaşam sürdüğü caminin hemen yanı başındaki bakkalı işleten Mustafa Duvarcı ise "komşularım" diye nitelendirdiği leyleklerin yerleşim merkezinde herkesin maskotu haline geldiğini söyledi.

Leyleklerin kendilerine emanet olduğunu dile getiren Duvarcı, mahalle halkı olarak leyleklerin zarar görmemesi, rahatsız olmaması için ellerinden geleni yaptığını sözlerine ekledi.