Yüksek Gıda Mühendisi Mehmet Çağlak, tüketicilere alacakları gıdaları fiyatından önce etiketine de dikkat etmeleri gerektiğini vurguladı.

Çağlak, tereyağı görünümlü ancak içeriğinde yüzde 20, yüzde 40 tereyağı olan ürünlerin de olduğunu ifade etti.

'TÜKETİCİNİN YAPACAĞI EN ÖNEMLİ ŞEY ETİKET OKUMAK'

Vatandaşlara gıda alışverişi konusundauyarılarda bulunan Mehmet Çağlak, "Tüketicinin gıda alışverişinde yapacağı en önemli şey etiket okuma alışkanlığı olmalı. Bir ürün aldığımızda biz ne aldık ona bakmamız lazım. Bu çok önemli. Tereyağını baz alırsak tereyağ dediğimiz zaman tereyağ görünümlü yüzde 20, yüzde 40 tereyağlı ürünler piyasada var. Bunlara baktığımız zaman bunların fiyatıyla gerçek bir tereyağının fiyatı arasında yarı yarıya fiyat farkı mevcut. Bizim elmayı elmayla armutu armutla kıyaslamamız lazım. Fiyatına bakarak fiyat endeksli değil etiket odaklı alışveriş yapın." dedi.

GERÇEK TEREYAĞININ İÇİNDE NE OLMALI

Gerçek tereyağının içeriği hakkında da bilgi veren Yüksek Gıda Mühendisi Mehmet Çağlak, "Terayağının doğal yapısı yüzde 80 süt yağıdır. Yüzde 16'sı rutubet ve su dediğimiz bileşen, yüzde 2'si tuz, diğer kısmı tortudan oluşur. Yüzde 20 tereyağlı dediğimizde yüzde 20'si tereyağ diğer kısmı margarin ve bileşenler olur. Buna mutlaka dikkat edin." diye söyledi.

MARGARİNLİ TEREYAĞ ÜRETİLEBİLİYOR

Mehmet Çağlak, "Margarin yağlı tohumlardan üretilir. Bitkisel yağdır. Yasal tüketime uygun margarin, sıvı yağın hidrojenle doyurulması ile elde edilir. Pamuk tohumundan, ay çekirdeğinden üretilebilir. Türkiye'deki margarinin büyük bir miktarı pamuk çekirdeğinden üretilir. Önemli olan margarinle tereyağının fiyatı eşit değildir. Margarin margarin olarak satılmalı, Tereyağ tereyağı olarak satılmalıdır. Tereyağında hayvansal yağ süt yağıdır. Başka da bir şey olmaz. O da yüzde 80 süt yağı diğer yüzde 20 ise tereyağının kendi üzerinde olan su, tuz ve tortu bileşenleridir. Devletin belirlediği yüzde 2 tuz ilave edilir veya edilmez. Ürettiğimiz tereyağı bu şekildedir. Süt ürünlerinde koruyucu ve katkı maddesi katılması yasaktır. Türkiye'de en çok tercih edilen natamisindir Tarım Bakanlığımız da liste yayınlayarak, açıklama yapıyor. Natamisin, ürünün raf ömrünü uzatmak için kullanılır. Bizim ülkemizde bu taklit tahriş olarak değerlendirilir. Kesinlikle yasaktır." dedi.

'FİYATA BAKARAK ÜRÜNÜ DEĞERLENDİRMEYİN'

Tüketicilerin de kendi çapında bir denetçi olması gerektiğini söyleyen Mehmet Çağlak, "Vatandaş ben ne aldım konusunda incelemesi lazım. Fiyata bakarken kıyasladığı ürünün etikette aynı içerikte olması önemli. Tüketici aldığı ürünün ambalajını da kontrol edecek. Fiyata bakarak ürünü değerlendirmeyecek, ürünün genel görünüşüne bakacak, alacağı gıdayı 5, 6 parametreyle değerlendirmesi lazım" dedi.

'FİYATA BAKARAK ÜRÜNÜ DEĞERLENDİRMEYİN'

Çağlak sözlerinin devamında "Fiyata bakarak gıda alışverişi olmaz. Çünkü bir ürün fabrikadan çıktığı andan itibaren rafa ulaşma serüveni yaşar. Bu nedenle tüketici ürünün fiyatına baktı, ambalajını kontrol etti. Daha sonra etiketine ve son kullanma tarihine bakacak. Tarım Bakanlığımızın her ilin plaka numarası ile başlayan oval onay kodu var. Bu kodunda olup olmadığına dikkat edecek. Ürünü gönül rahatlığıyla alacak" dedi.

'SON TÜKETİM TARİHİ' İLE 'TAVSİYE EDİLEN TÜKETİM TARİHİ' ARASINDAKİ FARK

Mehmet çağlak, "Tüketicilerimizin bir kısmı da bu konudan habersiz olabilir. Ürünlerde 'Son Tüketim Tarihi' veya 'Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi' belirtilir. Bizim süt ürünlerinde son kullanma tarihi kullanılır. Son tüketim Tarihi geçen bir ürünü kesinlikle tüketilmemesi lazım. Tavsiye edilen tüketim tarihinde ise günü geçişse bile ürünün genel durumunda bir sıkıntı yok ise kullanılabilir. Vatandaşlarımız süt ve et ürünlerinde alışveriş yaparken çok dikkatli olması lazım" diye konuştu.

Mehmet Çağlak, Tüm İslam aleminin Ramazan Ayını tebrik ederek, Nice Ramazan aylarına mutlukla ve sağlıkla kavuşma temennisinde bulundu.