Mesajında Yeni öğretim yılının ülemizde hayırlara vesile olmasını dileyen Seyit Karaca; " Ülkemizde 2022-2023 eğitim öğretim yılının ilk ders zili, ilk ve ortaöğretim kurumlarımızda 12 Eylül Pazartesi günü çalmaya başlayacak. Yaklaşık 19 milyon öğrenci ve bir milyonu aşkın öğretmen 75 bin okulda ders başı yapacak. Bu nedenle öğretim yılının öğretmen ve öğrencilerimize başarılar getirmesini, ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. İlk başta şunu belirtmeliyim ki; kalkınmanın tek ve gerçek yolu eğitimden geçmektedir. Yerli ve milli bir eğitim sistemi, bekâmızın en kuvvetli teminatıdır. Ancak bu eğitim-öğretim yılı her yönüyle sancılı başlıyor. Bugün ülkemiz başta eğitim olmak üzere, ekonomi, adalet, hukuk, ifade özgürlüğü, insan hakları, dış siyaset, sağlık, tarım gibi birçok alanda zor bir dönemden geçiyor. Hayat pahalılığı almış başını gidiyor. Toplumun büyük bir kısmı zarurî ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor. İnsanlarımız hayatın her alanında geçim sıkıntısı ile karşı karşıya kalıyor” dedi.

“Okul Masrafları El Yakıyor!”

Ülkenin içinde bulunduğu bu zor durumun en çok da eğitimi olumsuz yönden etkilediğini belirten Karaca sözlerine şu şekilde devam etti: “Veliler okul masraflarını karşılamakta güçlük çekiyor. Kırtasiye masrafları, servis ve dolmuş ücretleri, okul kıyafetleri yemek paraları el yakıyor. Birden fazla öğrencisi olan velinin durumu daha da kötüleşiyor. Bu tablo karşısında velilerin adeta beli bükülüyor. Asgari ücretle geçinen bir velinin bu masrafları karşılaması imkânsız hale geliyor. Bakanlık öğrencilere ders kitabı dağıtıyor, yanında da yardımcı kitap veriyor. Çünkü kalitesiz bir şekilde hazırlanan ders kitapları öğrenci ve öğretmenler tarafından yetersiz görülüyor. Yani bakanlık kendi yetersizliğini baştan kabul ediyor ve yardımcı kitaplarla kapatmaya çalışıyor. Haliyle bu iş bilmezlik gereksiz israfa yol açıyor. Devlet okullarındaki kalabalık sınıflar, uzak mesafeler, siyasi torpil ve baskı ile il ve ilçe merkezlerine çekilen öğretmenler yerine branş dışı ücretli öğretmenler, görevlendirmeler, siyasi torpille atanan müdür ve idareciler eğitimi olumsuz yönde etkiliyor. Bu nedenlerle gün geçtikçe eğitimin kalitesi düşüyor. PISA sınavlarında Türkiye son sıralarda yer alıyor. Çalakalem acele ile hazırlanan Öğretmen Meslek Kanunu, buna bağlı olarak branşları kapsamayan sınavlar, videolar, öğretmenler arasında ayrımcılığa sebebiyet verecek unvanlar, eğitim camiasını ciddi bir şekilde huzursuz ediyor ve başarıyı olumsuz yönde etkiliyor."

“Eğitim Destek Banka Kartı Ailelere Nefes Aldıracak!”

Deva Partisinin Eğitim Eylem Planındaki uygulayacağı eğitim sistemiyle, herkese eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanacağına dikkat çeken Seyit Karaca, "DEVA Partisi olarak; eğitimin, ülkemizin karşı karşıya bulunduğu yapısal sorunların köklü bir şekilde çözümünde kilit önem taşıdığına inanıyoruz. Eğitim eylem Planımızın ilk aşaması olan Yüksek Öğretim Eylem Planında Genel Başkanımız Ali Babacan’ın da ifade ettiği gibi; eğitimde fırsat eşitliğini ve herkesin nitelikli eğitim alma hakkını garanti eden kapsayıcı bir eğitim sistemini hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Bunun için ihtiyaç sahibi öğrencilere; kırtasiye, giyim, beslenme, barınma, ulaşım ihtiyaçlarını karşılayan“Eğitim Destek Banka Kartını” vermeyi taahhüt ediyoruz. Bugün Türkiye’de eğitimde yaşanan sorunların temelinde, eğitim sistemimizin konjonktürel, siyasi ve ideolojik bir çatışma alanı haline gelmesi yatmaktadır. Öncelikle bu yaklaşımı temeldendeğiştirmeyi ve insanı merkeze alan, dijital çağın ihtiyaçlarına uygun, üstün nitelikli öğretmen ve öğrenci yetiştiren, fırsat eşitliğini ve herkesin nitelikli eğitim hakkını garanti altına alan, kapsayıcı ve hayat boyu devam eden bir eğitim öğretim sistemini hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Çünkü kaliteli eğitimin kalkınmış güçlü bir Türkiye demek olduğu gerçeğine inanıyoruz. Bu vesileyle bir kez daha eğitim camiasının tüm mensuplarına yeni eğitim-öğretim yılının hayırlı olması dileklerimizi iletiyoruz" diye konuştu.

“Ülke İflasa Sürükleniyor!”

Cumhurbaşkanı kabinesi tarafından dünya ekonomi biliminin tersine uygulanan “düşük faiz, yüksek kur politikası” ve beceriden yoksun yönetimleri nedeniyle ülkenin iç ve dış borçlarının gittikçe arttığına değinen Karaca: “Cari denge bir türlü tutturulamıyor. Gösteriş, israf, şatafat, yolsuzluk, adam kayırma, torpil ve her türlü haksızlık artarak devam ediyor. Siyasi çıkar ve beklentileri nedeniyle Cumhurbaşkanı ve yandaşları tarafından kullanılan ayrıştırıcı dil ve nefret dili toplumda huzursuzluk yaratıyor. Dış politikadaki tutarsızlık ülke itibarını aşağı çekiyor. Yanlış göçmen politikası işsizliği, enflasyonu, konut sıkıntısını ve toplumsal huzursuzluğu körüklüyor. Ülkemizin demografik yapısının bozulmasına neden oluyor” diyerek sözlerini tamamladı.