İç Anadolu’dan Akdeniz’e uzanan sessiz bir tanık: Derebucak Tol Hanı’nın unutulmuş hikâyesi!
Konya'nın Derebucak ilçesinde, 13. yüzyılda inşa edilen Tol Hanı, Selçuklu'nun kervan yollarına hayat verdiği dönemin nadir tanıklarından biri. Harabe haldeki yapı, İpek Yolu üzerindeki tarihi geçmişiyle dikkat çekiyor.
Konya Derebucak’ta, zamanla sessizliğe gömülen bir tarih saklı: Tol Hanı. Adını bulunduğu bölgeden alan bu tarihi kervansaray, bir dönem Konya’dan Akdeniz limanlarına uzanan ticaret kervanlarının önemli duraklarından biriydi.
13. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen Derebucak Tol Hanı, Anadolu Selçuklu mimarisinin sade ama işlevsel örneklerinden biri olarak biliniyor. Han, Kesikbeli-Kervan Yolu üzerinde, Karakısık Çayı’nın kuzey yakasında, doğal dağ yamacına yaslanmış biçimde konumlanıyor. Doğal unsurlarla bütünleşen yapısı, bölgedeki taş döşeli eski yol ve hemen yakınındaki sarnıç ile birlikte düşündüğümüzde, buranın geçmişte yoğun bir ticaret ve konaklama noktası olduğunu ortaya koyuyor.

Yaklaşık 11 metre genişliğinde ve 80 metre uzunluğunda olan Tol Hanı, iç mekân düzeni açısından tek nefli ve uzun kapalı bir yapı olarak planlanmış. Yapının kuzey cephesinde ayakta kalabilmesi için destek payandaları kullanılmış, güney kısmı ise doğrudan dağa yaslanmış. Mimari unsurlar, kervanların güvenli konaklaması ve zorlu hava koşullarına karşı korunmaları için özenle şekillendirilmiş.
Ne yazık ki, Tol Hanı’nın büyük bir bölümü 1970’li yıllarda köylüler tarafından taşlarının alınarak çimento yapımında kullanılması nedeniyle ciddi zarar görmüş. Yine de bugün bile geride kalan kalıntılar, yapının büyüklüğü ve fonksiyonu hakkında güçlü ipuçları sunuyor.
Tol Hanı’nın bilimsel anlamda keşfi 1993 yılına dayanıyor. İlk olarak 2001 yılında yayınlanan bir akademik çalışmada ayrıntılı olarak belgelenen bu yapı, aynı zamanda literatürde adı geçen üç “Tol Hanı”ndan biridir. Diğer ikisi Eynif Tol Hanı ve Ortapayam Tol Hanı’dır.
UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne aday gösterilebilecek bu tür tarihi yapılar, yalnızca mimari geçmişimizi değil; aynı zamanda ticaret, ulaşım ve kültürel etkileşimin derin köklerini de yansıtmaktadır.
Bugün Tol Hanı, doğa yürüyüşçüleri, tarih meraklıları ve kültürel miras avcıları için keşfedilmeyi bekleyen bir rota niteliği taşıyor. Kalıntıları arasında dolaşmak, bir zamanlar ipek ve baharat yüklü kervanların uğradığı bu yerde geçmişi hissetmek mümkün.
Kaynak:Haber Merkezi (konyaimza.com)

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.