Konya’nın derin tarihi geçmişine ışık tutan nadide yerlerden biri olan Astra Antik Kenti, Cihanbeyli sınırlarında, Temaşalık Tepesi mevkiinde yer alıyor. Antik İsaura kentinin güneyinde konumlanan Astra, yüksek konumu sayesinde hem İsaura’yı hem de Astanada’yı çıplak gözle görebilecek bir noktada yer alıyor. Bu üç kent, tarih boyunca İsaura Eyaleti’nin önemli merkezlerini oluşturmuş.

Astra’nın varlığı, 1885 yılında Amerikalı araştırmacı Sterret tarafından keşfedildi. Kentteki yazıtlar üzerinde yapılan incelemelerle, burasının adının Astra olduğu netleşti. Yazıtlar ayrıca Astra'nın, İsaura’ya bağlı ama kendi iç yönetimine sahip bir yerleşim olduğunu da ortaya koydu.

Astra Antik Kenti; Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerinde aktif bir yerleşim yeri olarak kullanılmış. Etrafı harçsız moloz taşlarla çevrili surlarla korunan kent, doğu, kuzey ve güney eteklerine yayılmış sivil yapılarla dikkat çekiyor. Konya Müze Müdürlüğü’nün gerçekleştirdiği kurtarma ve temizlik çalışmaları sayesinde nekropol alanı, bouleterion (meclis binası) ve kilise kalıntıları gün yüzüne çıkarıldı.

Kentin doğu ve batı nekropollerinde çok sayıda kül kutusu, stel ve mezar aslanları bulunuyor. Ayrıca kabartmalı taşlar, antik yazıtlar, mimari parçalar ve bir zamanlar farklı noktalarda yer almış aslan heykelleri de kentin zenginliğini gözler önüne seriyor.

Astra Antik Kenti, sadece mimari kalıntılarıyla değil, aynı zamanda Konya’nın Roma-Bizans dönemindeki stratejik önemini anlamak açısından da oldukça kıymetli. Tarih meraklılarına sessiz bir hikâye anlatan bu antik kent, keşfedilmeyi bekleyen bir açık hava müzesi niteliğinde.