Konya’nın Büyükdede köyünde yer alan ve halk arasında “Taş Kilise” olarak bilinen cami, geçmişin izlerini bugüne taşıyan nadir yapılardan biri olma özelliğini koruyor. Dik bir arazide konumlanan yapı, Bizans Dönemi’nden kalma bir kilise kalıntısının üzerine inşa edilmiş.

İki Zaman, Tek Yapı

Yapı, biri kilise dönemine, diğeri cami dönemine ait olmak üzere iki farklı bölümden oluşuyor. Beşik tonozlu apsis ve taş duvarlar Bizans izlerini taşırken, ahşap direkli harim ve düz dam örtüsü ise Anadolu’nun geleneksel cami mimarisini yansıtıyor. Caminin minaresi bulunmuyor.

Görsel Bir Şölen: Kalem İşi Süslemeler

Caminin içi adeta bir sanat galerisini andırıyor. Duvarlarda manzara resimleri, vazolarda çiçekler, doğadan esinlenmiş motifler, halı desenleri ve yazılarla bezenmiş kalem işleri bulunuyor. Kırmızı, mor, mavi, yeşil ve kahverengi tonların hâkim olduğu süslemeler göz alıcı bir atmosfer oluşturuyor. Bu süslemelerin altındaki “Ustası Hidayet Nakkaş” imzası, işçiliğin ardındaki sanatkârı işaret ediyor. Her ne kadar hakkında bilgi bulunmasa da imzanın yeni yazıyla atılmış olması, caminin süslemelerinin 20. yüzyılın ilk yarısında yapıldığını düşündürüyor.

Tarihi Bir Doku, Mimari Bir Mozaik

Kiliseden kalan taş duvarlar ile sonradan eklenen ahşap detayların birleşimi, yapının mimari çeşitliliğini gözler önüne seriyor. Mihrap, harimin güney duvarında taş malzeme ile yapılmış, minber ise batı cephesinde yer alıyor. Üst örtüde kullanılan hasırlar ve ahşap kirişler, kırsal Anadolu'nun yapı tekniklerini yansıtıyor.

Sessizce Zamana Direniyor

Bugün aktif olarak ibadete açık olan Taş Kilise Camii, sadece bir ibadethane değil, aynı zamanda tarihi ve kültürel bir miras niteliğinde. Farklı dönemlerin izlerini bir araya getiren bu nadide yapı, hem tarih tutkunlarını hem de sanat meraklılarını kendine çekmeye devam ediyor.