Konya’da doğurganlık oranı alarm veriyor: 6,82’den 1,59’a düşüş!

Konya’da doğurganlık oranı alarm veriyor: 6,82’den 1,59’a düşüş!

Konya’da doğurganlık oranı 1960'larda kadın başına 6,82 çocuk iken 2024’te 1,59’a geriledi. Nesil yenileme eşiği olan 2,05’in altına düşen oran, Türkiye’nin demografik geleceği için ciddi uyarılar içeriyor.

Türkiye’nin doğurganlık haritasında köklü değişimler yaşanıyor. 1960-1969 yılları arasında Türkiye’nin en yüksek doğurganlık oranlarına sahip illerinden biri olan Konya’da kadın başına düşen çocuk sayısı 6,82 olarak kaydedilmişti. Bu oran, o yıllarda ülke ortalamasının da üzerindeydi.

Ancak 2024 yılına geldiğimizde Konya’daki doğurganlık oranı dramatik bir şekilde 1,59’a kadar düştü. Bu, yalnızca geçmişe kıyasla değil, aynı zamanda nesil yenileme eşiği olarak kabul edilen 2,05’in de altındadır. Uzmanlara göre bir toplumun nüfusunu sabit tutabilmesi için her kadının ortalama en az 2,05 çocuk doğurması gerekiyor. Bu hesaplama, doğal cinsiyet oranı olan 100 kız çocuğuna karşılık 105 erkek çocuğunun doğması esas alınarak yapılmaktadır.

Demografik olarak bu seviyenin altına inmek, gelecekte nüfusun yaşlanması, iş gücünde daralma ve ekonomik büyüme potansiyelinin azalması gibi birçok sorunu beraberinde getirebilir.

Konya’daki düşüş neden önemli?

Konya, geçmişte yüksek doğurganlık oranıyla dikkat çeken bir ildi. 1960’larda kırsal yaşamın daha yaygın olduğu ve geleneksel aile yapısının korunduğu dönemdeki yüksek oranlar, bugün yerini modern yaşam tarzı, artan eğitim seviyesi ve ekonomik kaygılarla şekillenen daha küçük aile tercihlerine bıraktı.

Türkiye genelinde de benzer bir tablo söz konusu. Ancak Konya gibi doğurganlık oranı yüksek illerdeki bu hızlı düşüş, ülke genelindeki demografik dönüşümün hızlandığını gösteriyor.

Uzmanlardan çağrı: Nüfus politikaları yeniden gözden geçirilmeli

Demografi uzmanları, doğurganlık oranlarındaki bu düşüşün uzun vadeli etkilerine karşı hükümetin aktif nüfus politikaları geliştirmesi gerektiğini vurguluyor. Aile dostu çalışma modelleri, çocuk bakım hizmetlerinin iyileştirilmesi ve ekonomik teşviklerin artırılması gibi adımlar, bu sürecin dengelenmesine katkı sağlayabilir.

Kaynak:Haber Merkezi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.