Konya’nın Manevi Mirası: Şeyh Ulema Kimdir?
Konya’nın kültürel ve dini tarihinde önemli bir yer edinen Şeyh Ulema, ilmi birikimi ve tasavvufi yönüyle asırlardır anılmaktadır. Peki, Şeyh Ulema kimdir ve Konya’daki etkisi nedir?
Tarihi ve kültürel mirasıyla Anadolu’nun ilim ve irfan merkezlerinden biri olan Konya, pek çok büyük alim ve mutasavvıfa ev sahipliği yapmıştır. Bu değerli şahsiyetlerden biri de halk arasında “Şeyh Ulema” olarak bilinen önemli bir manevi önderdir.
Peki Şeyh Ulema kimdir?
Şeyh Ulema, Osmanlı döneminde Konya’da yaşamış, hem dini hem de sosyal alanda önemli hizmetlerde bulunmuş, yüksek ilmi donanıma sahip bir din büyüğüdür. Gerçek adı farklı kaynaklarda çeşitli şekillerde geçse de, halk arasında kazandığı saygıdan dolayı “Şeyh Ulema” lakabıyla anılmıştır. "Şeyh" unvanı onun tarikat ehli bir zat olduğunu, "Ulema" ise derin dini bilgisi ve medrese ilimlerine olan hakimiyetini simgeler.
Konya’daki Etkisi ve Mirası
Şeyh Ulema’nın Konya’daki en belirgin etkisi, dönemin medreselerinde verdiği eğitimle ve tasavvufi sohbetlerle olmuştur. Talebeleri arasında zamanla önemli makamlara gelen isimler bulunur. Halk arasında adaletli ve hikmet sahibi biri olarak bilinir; nasihatleri, kıssaları ve bıraktığı sözlü miras nesiller boyunca aktarılmıştır.
Konya'da bazı cami ve türbelerin çevresinde ismi hâlen yaşatılan Şeyh Ulema'nın, dini ilimlerin yanında sosyal hayata dair görüşleri de halk arasında rağbet görmüştür. Bugün birçok Konya sakini, aile büyüklerinden bu zat hakkında duydukları menkıbeleri hâlâ anlatmaktadır.
Tarihte Bir İz: Unutulmayan Alim
Konya Büyükşehir Belediyesi'nin yayınladığı çeşitli kültürel eserlerde ve yerel tarih araştırmalarında Şeyh Ulema’ya dair bilgiler yer almakta; türbesi ziyaret edilen manevi duraklar arasında gösterilmektedir.
Türbesi
Yapım Yılı 1288
Özellikler
Karatay ilçesinde ve Şeyh Ulema mahallesindeki mezarlıkta bulunmaktadır. Kübik gövdeli ve kubbeli yapı, iki katlıdır. Türbenin üst katına, doğu cephesine açılmış sivri kemerli ve mermer söveli bir kapıdan dahil olunur. Kapı sövesinin üzerindeki sivri kemerli niş içerisinde, kitâbe levhası yer alır.
Kare planlı iç mekânı örten kubbeye üçgenlerle geçilmiştir; mekânı, kuzey, güney ve batı cephelerine açılmış beş pencere aydınlatır. Güney duvarındaki iki pencere arasında mihrap bulunur. Mihrabın bezemesinde, mumlar içerisinde bir kandil motifi yer alır.
Yapının alt katına girmek mümkün değildir. Türbede yapı malzemesi olarak taş ve tuğla kullanılmış olup, kubbesi günümüzde kurşun kaplı bir çatıyla örtülüdür. Kapısı üzerindeki kitâbede, yapının bânîsi olarak Şeyh Alaman adı geçmekle birlikte türbenin inşa tarihini içeren bir ibare yoktur. Kitâbesinden mescit olarak inşa edildiği anlaşılan eserin, bânîsinin ölümünden sonra türbeye dönüştürülmüş olabileceği düşünülür. Türbe, Şeyh Alaman’a ait zaviye kitâbesi esas alınarak (1288), 13. yüzyılın son çeyreğine tarihlendirilir
Kaynak:Haber Merkezi


Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.