Konya, yalnızca Mevlana Celaleddin Rumi ile değil, onun hayatında derin izler bırakan Şems-i Tebrizi ile de manevi bir çekim merkezi olmayı sürdürüyor. Mevlana’nın iç dünyasını dönüştüren ve onun şiirsel felsefesine yön veren bu büyük sûfinin türbesi, kentin en çok ziyaret edilen noktalarından biri haline geldi.

Alaeddin Tepesi’nin doğusunda, geniş bir park alanı içinde yer alan Şems-i Tebrizi Türbesi ve Mescidi, klasik Selçuklu mimarisini yansıtan sade ama etkileyici bir yapıya sahip. Yan yana inşa edilmiş türbe ve mescit, ziyaretçilerine hem ibadet hem de tefekkür alanı sunuyor.

Kurşun çatılı, kubbeli yapının altında yer alan büyük sanduka, Şems-i Tebrizi’ye ait olduğu düşünülen naaşı barındırıyor. Türbe çevresinde yükselen manevî atmosfer, özellikle Mevlana’nın Şems ile tanışmasından sonra yaşadığı ruhsal dönüşüm sürecini hatırlatıyor. Bu yönüyle, türbe yalnızca bir mimari yapı değil; aynı zamanda Mevlevî düşünce sisteminin beslendiği manevi bir kaynak olarak kabul ediliyor.

Her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin uğradığı bu özel mekân, Mevlana’nın yolculuğunda Şems’in oynadığı rolü daha yakından anlamak isteyenler için de önemli bir durak niteliği taşıyor. Özellikle sonbahar ve kış aylarında sessizliğin hâkim olduğu türbe bahçesi, ziyaretçilerine huzur ve derinlik vadeden bir ortam sunuyor.

Şems-i Tebrizi Türbesi, Konya'nın kültürel ve manevi mirasının önemli bir parçası olarak her geçen yıl daha fazla ilgi görüyor. Konya’ya yolu düşen herkesin bu anlamlı durağı ziyaret etmesi öneriliyor.