Mustafa Kavuş: "Huzur denince; bir tutam ‘Meram’ bir tutam ‘Aile’…"
Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, Hazreti Mevlâna’nın 752. Vuslat yıl dönümü nedeniyle bir mesaj yayımladı.
Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, Hazreti Mevlâna’nın 752. Vuslat yıl dönümü nedeniyle bir mesaj yayımladı.
Başkan Kavuş mesajında şu ifadelere yer verdi:
"Mevlana Celaleddin-i Rumi Hazretleri’nin 752. Vuslat Yıl Dönümü’nü idrak ediyoruz.
Asırlardır süregelen bu büyük buluşma, yalnızca Hazret-i Pir’i bir anma töreni değil; gönülleri yeniden dirilten, kalpleri huzura çağıran bir manevî iklim…
Mevlana, büyük alim, büyük filozof ve büyük mutasavvıftır evet. Ancak Konya için bir alimden, bir mutasavvıftan çok daha fazlasıdır; O, bu şehrin özü, nefesi ve her taşına sinmiş ruhudur. Konya, O’nunla birlikte ilimle yoğrulmuş, O’nun sözleriyle gönüllerin şehri olmuştur.
Bu yılki törenler ‘Huzur Vakti’ temasıyla gönüllere seslenecek. Ne kadar Mevlana’ca bir çağrı. Zira, gerek gerçek gerekse manevi evlatları O’nu birkaç kelime ile tanımlayacak olsa; ‘İman, hakikat, aşk, huzur ve hoşgörü’ ortak noktaları olurdu. Ayrıca, Mevlana öğretilerinde, insanın en çok aradığı şeylerin başında huzur olduğu anlatılır.
…
Huzur, yalnızca 752. yılın değil; tüm zamanların aranan, beklenen, sevilen, özlenen, insanın en zorda kaldığı anda bile elini uzattığı sığınaktır.
Ama gün Şeb-i Arus, tema da ‘huzur’ ise şu iki konuya değinmeden geçmemek gerek.
İlki Meram; Mevlana deyince Konya, huzur deyince de Meram akla gelir çünkü.
Meram, Mevlana’nın hayatında özel bir yere sahip. Pir’in ve dervişlerinin nefes aldığı, inzivaya çekildikleri, doğal güzelliklerini temaşa ettiği, su sesleriyle gönüllerin arındığı bir mânâ merkezidir Meram. Bir sükûnet, bir nefes, bir tefekkür durağı, Mesnevi’nin ve semanın doğduğu yerdir…
Rivayet edilir ki; Mevlana ve birçok öğrencisi, tefekkür ve derinleşme için Meram bağlarını seçerdi. Talebeler, buradaki dinginlikte Mevlana’nın hikmet dolu sözlerinin iç yankılarını duymaya çalışırdı. Bu yüzden Meram, Mevlana’nın Konya’daki hatıralarının güçlü bir tamamlayıcısı, gönlünde yanan ateşin harlayıcısı ve huzurun adresi idi…
…
Huzur temasında, huzurun membaı ‘aile’den bahsetmeden de olmaz.
Çünkü huzur, öncelikle ailede, sıcak bir yuvada başlar. Huzurun olmazsa olmazıdır adeta… Sadece insanın değil, huzurun da ilk yuvası; ailedir. Anne duasında, baba omzunda, kardeş sıcaklığında büyür. Zira Hazret-i Mevlana’nın çağları aşan sözleri, insanın önce kendi içinde, kendi yuvasında huzuru, barışı, sevgiyi, merhameti bulması gerektiğini hatırlatır.
‘Kapalı kapı yoktur yanlış anahtar vardır.’ düsturunca aile her şeyin, her güzel şeyin anahtarıdır; huzurun da…
Bu sebeple Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 2025’i ‘Aile Yılı’ ilanının, Şeb-i Arus’un ‘huzur’ temasıyla müthiş bir bütünlük kurduğu inancındayım. 2025’in ‘Aile Yılı’ olarak ilan edilmesi bir hakikatin altını yeniden çizer; ‘insanın kalbindeki huzur, önce evin sıcaklığında, evladın gülüşünde, annenin duasında, babanın şefkatinde, kardeşin gölgesinde tomurcuk verir.’
…
Şunları da unutmamak lazım;
‘Çaldığınız her kapı, sadece ailenizde açılır size.’ Ve ‘Mutluluğu sizde bulan sizindir, gerisi misafir.’
Siz mutluluğu öncelikle ailenizde, aileniz de öncelikle sizde bulur… Birisinin kapısını çalma gereği doğduğunda ilk aklınıza gelecek eşiniz, çocuklarınız, anne, babanız ya da kardeşlerinizdir…
Huzur dolu, çocuk sesleriyle cıvıl cıvıl yaşayan bir yuva cennet bahçelerinden bir bahçedir…
Bugün bizlerin Hazret-i Pir’in çağrısına bir kez daha kulak verme mecburiyetimiz var; Huzur vakti, önce ailede başlar; sonra gönülden gönüle yayılır. Ayrıca, kuracağımız sağlıklı aileler, sadece kendimizi değil, geleceğimizi de şekillendirecek ve imar edecektir.
752. Vuslat Yıl Dönümü’nün bu noktada da yeni bir dönemin başlangıcına vesile olması duasıyla…"
Kaynak:Haber Merkezi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.