Diş sağlığında doğru zannedilen ancak yanlış olan 20 bilgi! Herkes beyaz dişi sağlıklı olarak biliyor ama...
Doğru bilinen yanlışlar diş sağlığını olumsuz yönde etkiliyor. Beyaz dişler kendi başına sağlıklı dişlerin bir göstergesi değildir. Dişler beyaz değil diye sağlıksız anlamına gelmiyor.
Diş hekimlerinin önerileri doğrultusunda hareket etmenin ağız sağlığını korumak için atılacak ilk adım olduğunu ifade eden Necmettin Erbakan Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Rıza Tunçdemir, diş sağlığında doğru bilinen yanlışlar ile ilgili önemli uyarı ve önerilerde bulundu.
İŞTE DİŞ SAĞLIĞINDA DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR
- Dişlerim Beyazsa Sağlıklıdır
Beyaz dişler kendi başına sağlıklı dişlerin bir göstergesi değildir. Dişler beyaz değil diye sağlıksız anlamına gelmiyor. Her insanın nasıl saç, göz ve ten rengi farklı ise diş rengi de farklı olabilir. Bizim için diş kadar diş etinin sağlığı da çok önemlidir. Önemli olan diş etlerinin sağlıklı olması, dişlerin çürük veya iltihaplı olmaması. Sağlıklı dişler beyaz veya hafif sarımtırak olabilir.
- Sert Kıllı Fırça İle Fırçalamak Dişleri Daha İyi Temizler
Sert kıllı fırçalar yerine orta sertlikte, ucu yuvarlak, ıslandığında çabuk kuruyan fırçaları tavsiye ediyoruz. Sert kıllı fırçalar diş yüzeyini çizebiliyor, diş etlerine zarar verip diş eti çekilmelerine neden olabiliyor. Diş eti çekilmeleri de kök kısmı ortaya çıkararak, hassasiyetlere, çürümelere sebep olabiliyor.
- Sadece Dişleri Fırçalamak Yeterlidir
Sadece dişleri fırçalamak yeterli değil. Dil üzerinde, dişlerden çok daha fazla bakteri yer alıyor. Bu nedenle yanaklar ve dil de fırçalanmalıdır. Yapılmadığı takdirde dil üzerindeki bakteriler dişlere tekrar geçebiliyor
- Diş Macununu Fazla Kullanmak Daha İyi Temizler
Fazla diş macunu gereksiz köpürmeye neden olur ve iyi bir temizlik sağlamaz. Diş macununu bezelye büyüklüğü kadar sıkıp, macun ıslatılmadan fırçalama işlemi gerçekleştirilmelidir.
- Dişlerimi Beyazlatmak İçin Karbonat ve Limon Kullanabilirim
Karbonat, içerisinde büyük partiküller barındıran materyaller. Dişlere uygulandığında çizilmeler meydana gelir. Çay ve kahve içtiğimizde bu çizilen kısımlarda renklenmeler meydana geliyor ve ne kadar fırçalasak da geçmiyor. Limon da içerisinde asit barındırdığı için
uzun süre kullanımlarda diş yüzeyindeki koruyucu tabakayı kaldırıyor. Bu yöntemler dişlerin geçici olarak kendi rengine gelmesini sağlasa da uzun vadede diş sağlığını olumsuz etkiler.
- Çok İyi Fırçalandığında Diş İpi Gereksizdir
Diş ipi kullanımı genel olarak gereksiz görülür. Aslında en az diş fırçalamak kadar önemlidir. Hastalarımız bizlere şikayetlerini anlatırken günde 4 sefer dişlerini fırçalamasına rağmen çürüklerinin arttığını söyler. Kontrolleri yaptığımızda görüyoruz ki ya dişlerin sadece ön tarafı fırçalanmış ya diş fırçalama süreleri çok kısa ya da diş ipi kullanılmamış. Dişler mutlaka bir sıra takip edilerek en az 2 dakika boyunca fırçalanmalı. Mutlaka her akşam yatmadan önce diş ipi kullanılmalı. Diş ipi, fırçaların ulaşamayacağı dişlerin ara yüzlerini temizler.
- Misvak Kullanmak Diş Sağlığı İçin Yeterli
Sadece misvak kullanmak diş sağlığı için yeterli değildir. Diş macunu ile birlikte köpürmelerin meydana gelip, ağız içerisindeki yemek artıkların temizlenmesi gerekmektedir. Diş sağlığı için en güzel uygulama misvak kullandıktan sonra dişlerin fırçalanmasıdır.
- Diş Taşı Temizliği Diş Minesine Zarar Verir
İçtiğimiz her ilacın bir yan etkisi olmasına rağmen faydasını önceleyip kullanıyorsak, diş taşı temizliği de aynı bu şekilde düşünülmeli. Diş taşı temizliğinde kullanılan ekipmanlar ister istemez dişi çizer. Önemli olan uygulamanın kimin tarafından yapıldığıdır. Bir hekim kontrolünde yapıldığında bu çizilmeler en minimal şekilde olur. Tecrübesiz veya hekim olmayan biri diş taşı temizliğini yapmaya kalktığında dişte çok daha fazla travmalar meydana getirip diş yüzeyinde çok ciddi çiziklere sebep olabilir. Dişlerde taş, renklenmeler varsa kesinlikle uzaklaştırılması gerekmektedir. Bu renklenmeler üzerlerinde yemek ve plak birikimini artırıyor. Diş taşları, kemik erimesine ve diş köklerinin ortaya çıkmasına sebep oluyor. Bu nedenle biz diş taşı temizliğini hastalarımıza öneriyoruz.
- Şeker, Diş Çürüklerinin Tek Nedenidir
Şeker, tek başına dişi çürütmez. Eğer dişin üzerinde şeker artıkları kalırsa, asitli içecekler, yoğun karbonhidrat bulunduran yiyecekler tüketilirse ve düzenli ağız bakımı da yapılmazsa dişlerde çürümeler meydana gelir. Şeker, diş çürüklerine sebep olan faktörlerden sadece biridir.
- Süt Dişleri Nasıl Olsa Dökülecek, Tedaviye Gerek Yok
Bu düşünce diş sağlığı açısından çok yanlış. Süt dişleri, arkasından gelecek sürekli dişlerin yönünü tayin eder. Biz süt dişlerini vaktinden önce çekmek zorunda kalırsak o zaman sürekli dişler nereden çıkacaklarını bilemezler, o bölgede mukoza kalınlaşması meydana gelir ve diş çıkması gerektiği yerden çıkamaz. Bu da diş çapraşıklığına sebep olur. Günümüzde bu kadar ortodontist ve tel tedavisinin uygulanmasının en başında bu yanlış düşünce geliyor. Süt dişlere de aynı yetişkin dişler gibi dolgu yapılabilir, kanal tedavisi yapılabilir. Diş çekmek bizler için en son uygulanacak işlemdir.
- Diş Ağrısı Geçince Diş Hekimine Gitmeye Gerek Yoktur
En çok karşılaşılan sıkıntılardan biri de budur. Diş, bir problem olduğunda kendini hassasiyetle gösterir. Daha sonrasında soğuk temasında kendini belli eder. Eğer sıcak temasında diş ağrı veya hassasiyet olarak kendini gösteriyorsa artık risk daha ileri boyutlara çıkmıştır. Dolgu ile kurtarılabilecek bir diş, kanal tedavisi aşamasına gelmiş demektir. Eğer bu dönemde de tedavi ettirilmezse sonuç diş çekimine kadar gidecektir. Ara ara gelen her diş ağrısı, riskin giderek arttığını bize haber ediyor. Dişlerimizin bizlere verdiği bu uyarıları kesinlikle göz ardı etmemeliyiz.
- Diş Beyazlatma İşlemi Dişlere Zarar Verir
Doğru yöntemlerle ve diş hekimi kontrolünde gerçekleştirilen diş beyazlatma işlemi, dişlere kesinlikle zarar vermez. Diş beyazlatma işlemi yaptırmadan önce bir diş hekimine danışmak ve uygun yöntemi belirlemek gerek. Dişlerin orijinal rengine kavuşmasını sağlayan yöntem farklı, daha da beyaz olması için kullanılan yöntem farklıdır. Piyasada diş beyazlatma tozu adı altında çok fazla yanlış ürün var. İçerisinde çok büyük partikülleri barındıran bu ürünler, diş yüzeyine çok ciddi manada zarar veriyor. Bu ürünler dişteki sararmış tabakanın yanında, diş yüzeyindeki koruyucu tabakayı da kaldırıyor. İlk başta güzel görünse de ilerleyen zamanla çok daha fazla sararmaların yaşandığı ciddi vakalarla karşılaşıyoruz. Diş hekimi kontrolü olmadan bu işlemlerin yapılmaması gerektiği konusunda vatandaşlarımızı uyarıyoruz.
- Hamilelikte Diş Kaybı Kaçınılmazdır
Hamilelik döneminde hormonlarda büyük değişiklikler meydana gelir. Özellikle bu dönemde diş etlerinde ciddi inflamasyonlar gelişebiliyor. Ufak bir yemek artığında dahi dişte büyük uyarılar yaşanabiliyor. Bu nedenle hastanın hamilelik döneminde dişlerini çok daha fazla fırçalaması, ağız sağlığına çok daha fazla dikkat etmesi gerekiyor. Çocuk düşünülmeden önce mutlaka ağız ve diş bakımının yaptırılmasını öneriyoruz. Vatandaşlarımızın arasındaki hamilelik döneminde çok sayıda dişin kaybedilmesi düşüncesi gerçeği yansıtmamaktadır. Hastalarımız tarafından hamilelik döneminde diş tedavisi yaptırılabilir mi sorusu hastalarımız tarafından çok soruluyor. Hamileliğin ikinci dönemi olan 4. ve 6. ay aralarında yaptırılması zorunlu olan tedavilere onay verebiliyoruz.
- Ağız Kokusu Her Zaman Dişlerden Kaynaklanır
Ağız kokusu, sadece dişlerden kaynaklanmaz. Sinüzit, mide rahatsızlıkları, bademcik iltihabı ve sistemik hastalıklar da ağız kokusuna neden olabilir. Tüm diş kontrollerinin ve tedavilerinin tamamlanmasına rağmen halen ağız kokusu devam ediyorsa, diş hekimi ile birlikte bir kulak burun boğaz uzmanı veya dahiliye uzmanına da başvurmak gerekebilir.
- Diş Çürükleri Genetik Olduğu İçin Önlenemez
Diş çürükleri genetik faktörlerden etkilense de tek faktör değil. Çürüklerin oluşabilmesi için ağız içerisinde yemek artıklarının kalmış olması, bakterilerin o artığı sindirip asit üretmesi ve o asitle de dişin çürümesi gerekir.
- Diş Hekimine Sadece Sorun Olduğunda Gidilir
Bazen dişler bir sorun olsa da uyarı vermeyebiliyor. Bazı hastaların ağrı eşikleri yüksek olabiliyor. Diş sağlığının yanı sıra, ağız ve vücut kanserlerinin ilk belirtileri de ağız içerisinde
gerçekleşir. Diş hekimi kontrolleri düzenli olarak yılda en az iki kez yapılmalıdır. Bu sayede olası problemler erken teşhis edilip önlenebilir.
- Diş Sıkma Problemleri Çözümsüzdür
Toplumda en çok karşılaşılan sıkıntılardan birisi de diş sıkma problemidir. Artık diş sıkma probleminin de tedavisi mevcut. Botoks ve lazer sistemleri ile kısa zaman içerisinde tedaviler sağlanabiliyor.
- Diş Teli Sadece Çocuklara Takılır, Belirli Yaştan Sonra Diş Teli Tedavisi Yapılamaz
Diş telleriyle ortodontik tedavi yapmanın yanı sıra, şeffaf plak adı verilen daha modern bir tedavi yöntemiyle de, hastalarımıza yemek yerken çıkarıp sonra tekrar takabilecekleri estetik açıdan daha hoş tedaviler sunabiliyoruz. Diş teli tedavisi 50 yaşındaki bir bireye bile yapılabilir. Sadece tedavi süresi uzamaktadır.
- Şeker Hastaları İmplant Yaptıramaz
Günümüz tedavi yöntemleri ile şeker hastalığı daha kontrol altında tutulabiliyor. Hastanın tedavi gördüğü doktoru ile konsülde ederek şeker hastalarına implant yapabiliyoruz. Şeker hastalarının en büyük dezavantajı yaralarının geç iyileşmesi. Bu nedenle diğer hastalara göre tedavi süreleri daha uzun.
- Kemik Erimesi Olan Hastalara İmplant Yapılamaz
Güncel tedavi yöntemleri ile çeneden veya kalçadan kemik greftleri alarak, kemik tozları ile implant uygulayabiliyoruz. Farklı implant seçenekleri de mevcut. Zigoma kemiğine yapılan implantlar var. Hastanın kendi çene kemiği olmasa dahi diğer kemiklerden destek alıp ileri cerrahi yöntemlerle implant uygulayabiliyoruz. Günümüzde implantın yapılamadığı vakalar çok çok az. İmplantın alerjik olduğu, vücudun implantı kabul etmeyip atacağı ile ilgili düşünceler de mevcut. İmplant titanyum içerikli, vücuda yüzde 99 uyumlu bir biyomateryalden yapılıyor. Vücudun bunu atma ihtimali 10 milyonda birdir. Alerji yapma ihtimali de çok düşüktür. Sadece uygun şartlarda uygun implantların yapılması çok önemli.
Kaynak:Haber Merkezi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.