Tekrarlayan gebelik kayıpları önlenebilir mi?

Tekrarlayan gebelik kayıpları önlenebilir mi?

Ultrasonografi ya da histopatolojik inceleme ile belgelenen iki ya da daha fazla başarısız klinik gebelik veya rahim içinde olup olmaması önemli olmayan ardışık üç gebelik kaybı olmasına "Tekrarlayan Gebelik Kayıpları" denir.

Bu konuda Medicana Konya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum, Perinatoloji uzmanı Prof.Dr. Sibel Özler bilgi verdi.

Gebe kadınların yaklaşık %15’inin klinik olarak tanı alan hamileliklerinde düşük yaşandığını vurgulayan Prof. Dr. Sibel Özler, "Gebelerin yaklaşık %2 si ardışık iki gebelik kaybı yaşamakta, sadece %0.4-1’i üç ardışık gebelik kaybı yaşamaktadır. 20. Haftadan önce olan bu gebelik kayıpları tekrarlayan gebelik kayıpları olarak adlandırılırlar. İlk düşükten sonra bir sonraki gebelikte düşük yapma oranı %15 dir, iki ardışık düşük sonrası tekrar düşük olma olasılığı %17-31, üç veya daha fazla düşük sonrası oran %25-46 dır. Tekrarlayan gebelik kaybı sonrası canlı doğum oranları %71-77 dir." diye açıkladı.

Peki Gebelik Kayıplarının Nedenleri Nelerdir?

Prof. Dr. Sibel Özler,"Risk faktörlerinin sadece %50 sinin nedenini saptayabiliyoruz. Bunlarında çoğu nedeni genetik, anatomik, endokrinolojik, enfeksiyöz, trombofilik ve çevresel faktörlerdir. İlk gebeliğinde düşük yapma riski %11-13 dür, önceki gebeliğinde gebelik kaybı olan hamilelerin tekrar düşük riski %14-21 ve 2-3 düşükten sonra oran %24-29 dur. " diye konuştu.

Gebelik kayıplarında gebelik haftalarının önemini vurgulayan Özler, "Gebelik kayıpları gebelik aralığı 3 aydan daha kısa olanlarda tekrar kayıp oranlarını arttırır. İlerleyen anne yaşı, zayıf yumurta kalitesi ile ilişkilidir ve gebelik kayıplarını arttırır. " ifadelerini kullandı.

Rahim ile ilişkili anormalliklerin gebelik kayıplarının %10-15’inin nedeni olduğunu belirten Prof. Dr.Sibel Özler,"Rahimde perde (Uterin septum) en sık gebelik kaybı yapan rahim anomalisidir. Özellikle rahimin iç tabakasında (Submüköz myom) yerleşmiş myomlar daha sık olmak üzere gebelik kaybına neden olabilir. Rahim içindeki polipler ve yapışıklıklarda gebelik kaybının nedenleri arasında yer alır. Rahim ağzı yetmezlikleri (servikal yetmezlik) daha çok gebeliğin ikinci yarısında kayıplara neden olmaktadır. " dedi.

Ayrıca tekrarlayıcı gebelik kayıpları ile ilişkili olan hastalıkları açıklayan Prof.Dr. Sibel Özler, "Diyabet, polikistik over sendromu (PCOS) gibi insülin direnci ile ilişkili metabolik hastalıklar ve troid hastalıkları, hiperprolaktinemi ve luteal faz defekti gibi endokrinolojik durumlarda tekrarlatıcı gebelik kayıpları yaşanabilmektedir." dedi.

Genetik olarak kromozomların sayısı ya da yapısındaki değişikliklerde tekrarlayıcı gebelik kayıplarının nedeni olduğunu ifade eden Prof. Dr. Sibel Özler," Erken gebelik kayıplarının en az %50 sinin nedenidir. Erkek faktörüde bir risk faktörüdür. Ek olarak trombofili ve fibrinolitik pıhtılaşma ile ilişkili faktörler, çevresel kimyasallar, enfeksiyon ve stres, obezite, sigara, alkol ve kafein kullanımı gibi faktörlerde tekrarlayıcı gebelik kayıpları ile ilişkili risk faktörleridir. " diye söyledi.

Gebelik kaybı yaşayan hastalar ne zaman incelemeye alınmalıdır?

Medicana Konya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum, Perinatoloji uzmanı Prof. Dr. Sibel Özler gebelik kaybı yaşayan hastaların ne zaman incelenmesi gerektiğini ve tedavisini sıraladı.

Gebelik kaybı sayısı 2’nin üzerindeyse,

  1. Embriyoda, özellikle embriyo 10 hafta üzerindeyse, kalp atımı görülmüşse,
  2. Önceki gebelik kaybında alınan genetik incelemede normal karyotip analizi rapor edilmiş ancak ardışık düşük gerçekleşmişse,
  3. Anne yaşı 35’in üzerinde ise,
  4. Anne adayında infertilite, bir yıldan fazla süredir çocuk sahibi olamama durumu varsa,
  5. Anne ve/veya babanın karyotip (genetik) analizinde anormallik varsa incelenmesi gerekir.

Tekrarlayan gebelik kayıplarının tedavisi nasıl olmalı ?

  • Kromozomal anormalliklerin bulunduğu çiftlere genetik danışmalık verilmelidir. Gebelik döneminde prenatal genetik araştırma yapılır, yada tüp bebek öncesi preimplantasyon genetik tarama yapılır.
  • Rahim anormallikleri cerrahi olarak düzeltilmelidir.
  • Antifosfolipit sendromunde düşük molekül ağırlıklı heparin veya aspirin başlalıdır.
  • Şüpheli immünolojik etkenler, yani troid yada diyabet gibi hastalıkların tedavisi yapılmalıdır.
  • Endokrinolojik hastalıkların tedavisi; prolaktinoma tedavisi yapılmalıdır.
  • Kalıtsal trombofili olan kadınlarda antikoagülan tedavisi yapılmalıdır.
  • Yaşam tarzı değişikliği, sigara ve alkol bırakılması, obez hastalarda kilo kaybı gibi çevresel etkenler düzenlenmelidir.

Son olarak Prof. Dr. Sibel Özler,"Tekrarlayan gebelik kaybı olan kadınların gebeliklerinde, fetal büyüme kısıtlaması ve erken doğum gelişme riski yüksektir. Erken gebelikte fetal kalp atımlarını olması sonraki gebelikte canlı doğum oranının daha yüksek olacağını gösterir, fakat gebelik kaybı oranı genel olarak daha yüksektir. " dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.