Otomotiv sektörü, sadece teknoloji ve üretim değil, aynı zamanda istihdam gücü açısından da küresel ekonominin en büyük oyuncularından biri olmaya devam ediyor. Günümüzde birçok otomobil üreticisi, on binlerce hatta yüz binlerce kişiye doğrudan iş imkânı sunuyor.
Son veriler, Çin merkezli elektrikli araç üreticisi BYD'nin dünya genelinde 900.608 çalışanla sektörün en fazla personel istihdam eden şirketi olduğunu ortaya koyuyor. Almanya merkezli Volkswagen Grubu, 614.082 çalışanla ikinci sırada yer alırken, Japon otomotiv devi Toyota ise 384.338 çalışanla üçüncülüğe yerleşmiş durumda.
Hyundai gibi diğer büyük markalar da 300 binin üzerinde istihdam sağlarken, elektrikli araçların öncüsü Tesla daha kompakt bir kadroyla çalışıyor; şirketin toplam çalışan sayısı 125.665. Bu sayı Tesla'yı yine de ilk 10 arasına sokmaya yetiyor.
Stellantis, Honda, Mercedes-Benz ve Ford gibi köklü markalar ise 150 bin ile 250 bin arasında çalışanla sektördeki güçlü varlıklarını sürdürüyor.
Bu tablo, otomotiv sektörünün yalnızca araç üretimiyle sınırlı olmadığını; lojistikten Ar-Ge’ye, pazarlamadan satış sonrası hizmetlere kadar geniş bir istihdam alanı sunduğunu gösteriyor. Elektrikli araçlara olan ilginin artmasıyla birlikte, şirketlerin organizasyon yapıları da değişiyor ve çalışan sayılarına doğrudan yansıyor.
Küresel otomotivde rekabet artık sadece ürün kalitesiyle değil, insan gücünü nasıl yönettikleriyle de şekilleniyor.