Bulut, konut satışlarının güçlü artışını sürdürdüğünü ancak sahadaki üretim faaliyetlerinde ivme kaybı yaşandığını belirterek, sektörün en temel sorunlarının başında maliyet baskısı, finansmana erişim zorluğu ve arz-talep dengesizliğinin geldiğini söyledi.
“Konut satışlarındaki yükseliş yatırım iştahını gösteriyor”
Başkan Bulut, temmuz ayı itibarıyla Türkiye genelinde konut satışlarının geçen yılın aynı dönemine göre önemli oranda arttığını hatırlatarak, şunları söyledi:
“Temmuz ayında Türkiye genelinde konut satışları yüzde 12’nin üzerinde artarak 142 bin adedi geçti. Yılın ilk yedi ayında ise satışlar geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 24 artışla 834 bin seviyesine ulaştı. Özellikle ipotekli satışlarda gözlenen ciddi yükseliş, gayrimenkulün hâlâ en güçlü yatırım aracı olduğunu ortaya koyuyor. Bu tablo, konut talebinin canlı olduğunu, ancak kredi faizleri nedeniyle önemli bir kısmının beklemede kaldığını gösteriyor.”
“Üretimde güçlü artış var ama faaliyet endeksleri düşüyor”
Bulut, inşaat üretiminde yaşanan artışa rağmen, sahadaki göstergelerin tam olarak bu tabloyu yansıtmadığını vurguladı:
“Temmuz ayında inşaat üretimi yıllık bazda yüzde 24 artarken, hazır beton endeksi ağustos ayında eşik değerin altına geriledi. Yani satış rakamları yükselirken, fiili üretim tarafında bir yavaşlama söz konusu. Bu da sektörün önümüzdeki dönem için dikkatle takip edilmesi gerektiğini gösteriyor.”
“Maliyet baskısı ve finansmana erişim en kritik sorun”
Başkan Bulut, sektörün karşı karşıya kaldığı en önemli sorunları da şu sözlerle dile getirdi:
“İnşaat maliyetleri, özellikle işçilik, çimento, demir-çelik gibi temel girdilerde çok hızlı artıyor. Bu artışlar satış fiyatlarına tam olarak yansıtılamıyor ve kâr marjlarını daraltıyor. Bunun yanında yüksek faiz oranları, hem projelerin finansmanını hem de tüketicilerin konut kredisine ulaşmasını zorlaştırıyor. Finansmana erişim kolaylaşmadıkça bekleyen talep harekete geçemiyor.”
“Yeni konut arzı sınırlı, kentsel dönüşüm baskısı artıyor”
Bulut, arz-talep dengesizliğine ve kentsel dönüşümün sektöre getirdiği yüklere de dikkat çekti:
“Bugün satışlarda ciddi bir hareketlilik olsa da yeni konut arzı sınırlı. Arsa maliyetleri ve girdi fiyatlarındaki artış yeni projelerin önünde engel oluşturuyor. Diğer yandan depreme dayanıksız yapıların yenilenmesi ve kentsel dönüşüm projeleri, hem kaynakları hem de iş gücünü zorluyor. Bu yükün doğru planlama ve finansman modelleriyle yönetilmesi gerekiyor.”
“Yurtdışı projelerde ve yabancı talepte gerileme var”
Bulut, yurtdışı müteahhitlik projeleri ve yabancı konut alımlarında da zayıflama olduğunu belirterek şunları ekledi:
“Türk müteahhitler 2025’in ilk çeyreğinde yurtdışında sınırlı sayıda proje üstlendi. Yabancıya konut satışlarında da gerileme eğilimi var. Küresel belirsizlikler ve finansman koşulları dış pazarlarda işi zorlaştırıyor. Bu nedenle sektörün iç pazara ve kentsel dönüşüm gibi zorunlu projelere daha fazla odaklanması gerekiyor.”
“Faiz indirimi sektörü harekete geçirir”
Başkan Bulut, konuşmasını şu değerlendirmeyle tamamladı:
“Faiz indirimi beklentisi hem yatırımcı hem de tüketici nezdinde çok kritik. Faizlerdeki bir gevşeme, kredi maliyetlerini düşürerek talebi hızla canlandırabilir. Bugün yaşanan sorunlara rağmen konut talebinin güçlü olduğunu görüyoruz. Finansman koşulları iyileştiğinde sektör yeniden ivme kazanacaktır.”