Etkinliğe katılan Beyşehir Belediye Başkanı Adil Bayındır da, Nasrettin Hoca’ya destek vererek, elindeki su dolu pet şişeyi göl sularına boşaltarak, “Hoca suyu çoğaltmaya gelmiş. Dök bakalım hoca, su dök. En iyi maya parayla su hoca aslında” diye espri yaptı. Beyşehir’de müzik öğretmeni olarak görev yapan Tayfun Korkmaz’ın da Beyşehir Gölü ile ilgili olarak sözlerini yazıp kendi bestelediği şarkıyı dinleyerek alkışlarla destek veren etkinliğe katılan büyük çoğunluğu kadınlardan oluşan kalabalık ellerinde Beyşehir Gölü ile ilgili mesajlar içeren, “Beyşehir Gölü’ne sahip çık”, “Suyuna sahip çık, geleceğini koru”, “Beyşehir Gölü kupkuru”, “Göl olmazsa çöl olur”, “Göl hayattır hayatını karartma”, “Göl kenarında geçti bizim çocukluğumuz, Beyşehir Gölü’dür bizim umudumuz” yazılı dövizler taşıdı.
Beyşehir Kadın Dayanışma Derneği’nin basın açıklamasını ise dernek üyesi avukat Özen Kalaycı okudu. “Ülke kamuoyuna, bütün ilgili ve yetkililere açık çağrımızdır” diye başlayan açıklamada, Beyşehir Gölü’nün Türkiye’nin ve Anadolu’nun en büyük tatlı su gölü olduğuna vurgu yapılarak, “Beyşehir Gölü Havzası bugün Sultan Dağlarının, Torosların, Anamaslar’ın karlarını toplamaktadır. Havzasında biriken kar suları ve yüzey yağışları ile beslenen Beyşehir Gölü kendi havzasında bir döngüye sahip bulunmaktadır. Fazla suları doğal akış rejiminde Beyşehir çayı üzerinden Konya Ovası’na kadar ulaşmaktadır. Ancak göl ayağında bulunan regülatörden yasal kotun altında hala su akışının devam etmesi gölün doğal sisteminin bozulmasına neden olduğundan gölümüz kuruma tehdidiyle karşı karşıyadır. Halihazırda göl tabanı balçık ve çamurla dolduğu için gölde tutulan su miktarı da bu akışı karşılayacak yeterlikte değildir. Beyşehir Gölü’nün kuruması halinde bunun hem yakın coğrafyasındaki sulak alanlar ve tarımsal sahalar hem de ülkemiz açısından son derece olumsuz etkileri de olacaktır. Beyşehir Gölü Türkiye’de hem milli park olması hem de tescilli kültür varlıklarını üzerinde barındırması gibi özellikleri yanı sıra çok önemli birer sulak alandır. Burası göçmen kuşların durakladığı, mola verdiği önemli alanlardan biri halindedir. Bu nedenle Beyşehir Gölü’nün kuruması orta vadede ülkemizin ekolojik dengesini de son derece olumsuz etkileyecektir. Beyşehir Gölü kurursa sadece Beyşehir’in etrafındaki yerleşimler zarar görmez. Beyşehir Gölü kurursa Çumra Ovası kurur, Suğla Havzası kurur, Konya Ovası kurur. Onun için bu havza, bu coğrafya sadece Beyşehirlilerin derdi değildir. Bu durum aynı zamanda çok geniş bir coğrafyanın sorunudur. Onun için Beyşehir Gölü’ne sadece Beyşehirliler değil, Çumralılar, Seydişehirliler, Konyalılar sahip çıkmalı, Ispartalılar, Antalyalılar sahip çıkmalıdır. Beyşehir Gölü’ne bütün ülke sahip çıkmalıdır. Aksi takdirde bir süre sonra Beyşehir Gölü haritadan silinecektir. Bütün bu durumlar dikkate alınarak Beyşehir Kadın ve Dayanışma Derneği üyeleri ve Beyşehirliler olarak bir an önce yetkilileri göreve davet ediyoruz. Öncelikle Beyşehir Gölü’nde yasal kotun altında su alımı derhal durdurulmalı ve daha sonrasında Beyşehir Gölü tabanında bulunan balçık ve çamurlar bütünüyle temizlenmelidir” ifadeleri kullanıldı.
Etkinliğe katılan Beyşehir Belediye Başkanı Adil Bayındır ise, derneğin yaptığı basın açıklamasındaki taleplere destek verdiğini belirterek, “Seyredersek, ‘bize ne’ dersek, ‘bana ne’ dersek, daha çok görürüz Beyşehir Gölü’nün bu halini. Burası Yüce Allah’ın lütfudur. Bu anlamda kadınlarımıza böylesine anlamlı bir etkinliği düzenlemelerinden dolayı çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Etkinliğe, Beyşehir Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Saniye Göker, farklı siyasi partilerin ilçe başkanları ve temsilcileri, farklı sivil toplum kuruluşları ve oda başkanları ile temsilcileri, gaziler, muhtarlar, balıkçılar, kadın derneği üyeleri, vatandaşlar da katıldı.