Toplumun temelini oluşturan aile değerleri, günümüz medyasının içerik tercihleri nedeniyle ciddi bir tehdit altında.
Özellikle ulusal televizyon kanallarında yayınlanan gündüz kuşağı programları, içerikleriyle toplumda çözülme, ahlaki erozyon ve normalleşen çarpık ilişkiler gibi sonuçlara neden olduğu gerekçesiyle eleştiriliyor.
Kamuoyundan Güçlü Tepki
Son dönemde sosyal medya platformlarında artan tepkiler, bu yayınların aile yapısına verdiği zararın artık görmezden gelinemez hale geldiğini gösteriyor. “Ekranlarda Çürümeyi Durdurun!” sloganıyla başlatılan farkındalık kampanyalarında, bu programların yayından kaldırılması ya da ciddi bir içerik reformuna tabi tutulması gerektiği savunuluyor.
Uzmanlar Uyarıyor: Toplumsal Yozlaşmanın Fitili Medyada Ateşleniyor
Aile terapistleri ve iletişim uzmanları, gündüz kuşağındaki içeriklerin aile içi şiddeti, aldatmayı, mahremiyeti ihlal eden ifşaları sıradanlaştırarak ekranlara taşıdığını ve bunun toplumsal değerlerde ciddi bir deformasyona yol açtığını ifade ediyor.
Medya okuryazarlığı bilincinin düşük olduğu kitlelerde bu tür yayınların olumsuz etkileri daha derin hissediliyor.
Yasal Düzenleme Talebi
RTÜK’ün bazı programlara para cezaları uygulaması kamuoyunda olumlu karşılanmakla birlikte, daha köklü ve caydırıcı önlemler alınması isteniyor. Vatandaşlar, yetkililere seslenerek bu programların içerik kontrolünün sıkılaştırılması ve gerektiğinde yayından kaldırılması için adım atılmasını talep ediyor.
Toplumun Sessiz Kalma Lüksü Yok
Sosyal medya kullanıcıları, ebeveynler ve sivil toplum kuruluşları, ekranların başında çocukların da bulunduğuna dikkat çekerek, aile yapısını korumak için ortak bir bilinç oluşturulması gerektiğini vurguluyor. “Her izleyici bir denetçidir” anlayışıyla, kamuoyunun medya üzerindeki etkisinin artırılması hedefleniyor