Konya’nın batı ucunda, zamanın durduğu, taşların bile tarih anlattığı gizemli bir ilçe var: Doğanhisar. Kökeni antik çağlara uzanan bu topraklar, Anadolu’nun en eski yerleşimlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor.
Bir Şehrin Metyos'tan Doğanhisar’a Uzanan Yolculuğu
Doğanhisar’ın tarihi M.Ö. 500 yıllarına, yani Antik Yunan dönemine kadar uzanıyor. O zamanlar “Metyos” adıyla bilinen bu bölge, çevresindeki verimli vadileri ve stratejik konumuyla dikkat çekiyordu. Ancak şehrin kaderi, 1071 Malazgirt Zaferi sonrası değişti.
Yıl 1110...
Selçuklu Türkleri’nin Anadolu’ya yerleşmeye başladığı yıllarda, Doğanhisar da bu büyük göçten nasibini aldı. 1110 yılında Türklerin hâkimiyetine giren şehir, Selçuklu kültürünün izlerini taşımaya başladı.
Adını Bir Arma Belirledi: Doğan Kalesi
Selçuklular döneminde, şehre “Doğan Kalesi” adı verildi. Bu isim, tesadüf değil. Selçuklu Devleti'nin meşhur arması olan doğan kuşu, cesareti, özgürlüğü ve gökyüzüne olan hâkimiyeti simgeliyordu. Zamanla bu isim halk arasında evrildi ve bugünkü Doğanhisar adını aldı.
Bugün Doğanhisar: Tarihi Solumak Mümkün
Doğanhisar bugün hâlâ geçmişiyle iç içe yaşamaya devam ediyor. Kalesi, eski yerleşim izleri, doğal su kaynakları ve yamaçlardaki taş yapılar, her adımda tarih severleri büyülüyor. Bölge, hem kültürel hem de doğal zenginlikleriyle saklı bir keşif rotası olmaya aday.
Tarih Tutkunları İçin Eşsiz Bir Durak
Konya çevresinde tarihi ve kültürü bir arada yaşamak isteyenler için Doğanhisar, sessiz ama derin bir çağrı yapıyor:
"Ben buradayım… Binlerce yıldır seni bekliyorum."