Konya'nın Beyşehir ilçesinde, tarihi İçerişehir Mahallesi’nde yer alan Eşrefoğlu Süleyman Bey Bedesteni, Eşrefoğlu Camii ile Eşrefoğlu Hamamı arasında, kale kapısının yaklaşık 100 metre güneyinde konumlanıyor. Cami kitabesinde geçen bilgilere göre yapı, 1296 yılında “Bezzaziye Hanı” olarak adlandırılmış.
Osmanlı döneminde 1551 yılında bugünkü haliyle yeniden inşa edilen Bedesten, Cumhuriyet döneminde bir süre harabe olarak kalmış; ancak 1975–76 yıllarında restore edilerek tekrar kullanılabilir hale getirilmiştir.
Alman arkeolog F. Sarre, 1895 tarihli eserinde Bedesten’i “içinde kalın payandalar yer alan eski ve görkemli bir han” olarak tanımlarken, o dönemde yapının bir çömlek atölyesi olarak kullanıldığını belirtmiştir. 1934 yılında M. Yavuz ise Bedesten’de üretilen zarif testilerden söz eder. Bu da yapının 19. yüzyıl sonlarına doğru bir çömlekçi atölyesine dönüştüğünü gösteriyor.
Bugünkü haliyle dikdörtgen planlı ve altı kubbeyle örtülü olan Eşrefoğlu Bedesteni, doğu, batı ve güney cephelerinde açılan kapıları ve bağımsız girişleri olan dükkânlarıyla tipik bir Osmanlı bedesteni örneğidir. 1936 yılında dükkân sayısı 27 iken, 1976’daki restorasyonda bu sayı 34’e çıkarılmıştır.
Yapıldığı ilk dönemden bu yana Beyşehir’in ticari ve sosyal hayatında önemli bir yer tutan Bedesten, zamanla sessizliğe bürünse de Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan yenileme çalışmalarıyla yeniden ayağa kalkmayı bekliyor. Kim bilir, belki bir gün etrafında sıra sıra dizilen küçük dükkânlarda geleneksel Türk zanaatları yeniden hayat bulur: Bakır kalaylayan ustalar, kalbur ören kadınlar, hasır ve kilim dokuyan sanatçılar, çanak çömlek yapan çömlekçiler… Tıpkı Beyşehir’in geçmişteki o zengin zanaat kültürü gibi.
Eşrefoğlu Bedesteni, Beyşehir İçerişehir Mahallesi'nde yer alan tarihi bir Osmanlı yapısıdır. Yenilenen mimarisi ve zanaat potansiyeliyle yeniden hayat bulmaya hazırlanıyor.