İslam tarihinde önemli bir yere sahip olan sahabelerden Hz. Ebu’d Derda, yalnızca ilmiyle değil, hayatıyla da ümmete ışık tutan bir şahsiyettir. Kur’an-ı Kerim’i ezbere bilen ilk dört kişiden biri olan Ebu’d Derda’nın üç farklı yerde türbesi bulunuyor. Bunlardan biri de Konya’nın Ereğli ilçesinde yer alıyor.
Ebu’d Derda Kimdir?
Asıl adı Uveymir b. Zeyd b. Kays olan Ebu’d Derda, Bedir Savaşı sırasında İslam’ı kabul etti. Ensar’dan olup da Müslümanlığı en son benimseyen kişi olarak kayıtlara geçti. Uhud Savaşı’nda Hz. Peygamber’in takdirini kazanmış, kendisiyle Selman-ı Farisi’yi kardeş ilan etmiştir. Hz. Muhammed ona “Ümmetin hâkimi” diyerek iltifat etmiş ve ilmi kişiliğine dikkat çekmiştir.
İslamî Görevleri ve Etkisi
Hz. Ebu’d Derda, Hz. Ebubekir döneminde ordu kadılığı, Hz. Ömer döneminde ise Şam kadılığı görevlerini üstlendi. Aynı zamanda Kur’an eğitimi konusunda da öncü oldu. Kıraat halkaları kurarak Kur’an öğretiminde sistematik bir yapı kuran ilk kişi olarak anılır. Rivayetlere göre, ders verdiği zaman 1500 kişilik cemaat sessizlikle onu dinlerdi. Hz. Peygamber’in huzurunda Kur’an tilaveti yapan ve onun onayını alan sahabelerdendir.
Üç Farklı Türbe, Ortak Miras
Hz. Ebu’d Derda’ya ait olduğu kabul edilen üç türbe bulunmaktadır. Bunlardan ikisi İstanbul’da, biri ise Konya’nın Ereğli ilçesinde yer alır:
İstanbul / Eyüp: Nişanca Mahallesi, Zalmahmudpaşa Camii ile Cezerikasımpaşa Camii arasındadır.
İstanbul / Üsküdar: Karacaahmet Mezarlığı'nın kuzey bölümünde bulunur.
Konya / Ereğli: Anadolu’daki sessiz ve manevi duraklardan biridir.
Konya Ereğli’deki türbe, özellikle Ramazan aylarında ve kandil gecelerinde ziyaretçilerin akınına uğruyor. Sessizliği ve doğallığıyla dikkat çeken bu türbe, bölgedeki en önemli manevi mekânlardan biri olma özelliği taşıyor.
Hz. Ebu’d Derda, sadece Kur’an bilgisiyle değil, tevazu ve adalet anlayışıyla da örnek alınması gereken bir sahabe. Konya Ereğli’deki türbesi ise bu büyük şahsiyetin mirasına tanıklık etmek isteyenler için önemli bir ziyaret noktası. Yolunuz Ereğli’ye düşerse, bu manevi durağa uğramayı ihmal etmeyin.