Türkiye'nin hayvancılığı için son dönemlerde ciddi bir tehdit unsuru olan şap hastalığı salgını hakkında önemli açıklamalarda bulunan Başkan Edip Yıldız, şap hastalığının dünü, bugünü, olumsuz etkilerinin yansımaları, devlet ve üretici tarafından alınması gereken tedbirler hakkında detaylı bir açıklama yaptı.
“Ülkemiz hayvancılığı, son yılların en büyük tehditlerinden biri olan şap hastalığı salgını ile karşı karşıyadır.” diyerek sözlerine başlayan DSYB Başkanı Edip Yıldız, “Bu salgın, yalnızca hayvan sağlığını değil, aynı zamanda ülkemizin gıda güvenliğini de ciddi şekilde tehdit etmektedir.” dedi.
SAT-1 VİRÜSÜ HAKKINDA BİLGİ VEREN YILDIZ: VİRÜS 60 YIL SONRA YENİDEN GÖRÜLDÜ
Yıldız, “SAT-1 virüsü; şap hastalığının Afrika kökenli serotiplerinden biridir ve büyükbaş hayvanlarda ciddi ekonomik kayıplara yol açabilen bir enfeksiyon etkenidir. Klinik belirtileri diğer şap virüsü tipleriyle benzerlik göstermektedir. Bunlar arasında; süt ve et veriminde belirgin düşüş ve damızlık değer kaybı yer almaktadır. Ayrıca buzağılarda ani ölümler de görülebilmektedir. Türkiye’de SAT-1 serotipi en son 1963 yılında Trakya bölgesinde görülmüş, 1965 yılından itibaren ise Anadolu’da bu serotipe karşı aşılama uygulamalarına son verilmiştir. Yaklaşık 60 yıl aradan sonra SAT-1 serotipi, 30 Nisan 2025 tarihinde yeniden ülkemizde tespit edilmiştir.” dedi.
“EYLÜL AYINDA KONYA’DA KISITLAMANIN KALDIRILMASINI ÖNGÖRÜYORUZ”
1Temmuz itibariyle tedbirlerin başladığına vurgu yapan Yıldız, “Hastalığın yayılımını önlemek amacıyla yetkililer, 1 Temmuz 2025 itibarıyla hayvan pazarlarını geçici olarak kapatmış ve hayvan hareketlerine kısıtlamalar getirmiştir. Tarım ve Orman Bakanlığı, 1 Ağustos 2025 tarihi itibarıyla sahaya 8,5 milyon doz SAT-1 aşısı dağıtmış, ayrıca 2,5 milyon doz ilave aşının gönderileceğini duyurmuştur. Aşılama çalışmalarındaki hedef, ülke genelinde yüzde 85 aşılama oranına ulaşarak sürü bağışıklığını sağlamak ve hayvan pazarlarındaki kısıtlamaları kademeli bir şekilde kaldırmaktır. Konya için Eylül ayı başında kısıtlamanın kaldırılması öngörülmektedir.” dedi.
“COVID-19’UN ETKİLERİNİN BENZERİ BUGÜN HAYVANCILIKTA YAŞANMAKTADIR”
Bu durumun Dünya’yı etkisine alan Pandemi ile benzer özellikler taşıdığının altını çizen Yıldız, “2020 yılında yaşanan “COVID-19 pandemisinin” hayata ve ekonomiye etkilerine benzer bir süreç, bugün hayvancılık sektörümüzde yaşanmaktadır. 2025 yılının ilkbahar aylarında ortaya çıkan ve “don afeti” kadar yıkıcı sonuçlar doğurma potansiyeli bulunan bu son derece bulaşıcı şap hastalığı, sadece hayvan varlığımızı değil; üreticimizin emeğini, ihracatımızı, gıda güvenliğimizi ve ülke ekonomimizi de doğrudan tehdit etmektedir.” diye konuştu.
KONYA HAYVAN VARLIĞIYLA TÜRKİYE’NİN BİRİNCİ SIRASINDADIR
Yıldız açıklamasının devamında, “Konya, 984.000 büyükbaş hayvan varlığı ile Türkiye’nin en fazla sığır varlığına sahip ilidir. Bu nedenle yürütülen mücadele çalışmaları yalnızca ilimiz için değil, ülkemiz hayvancılığı açısından da ulusal ölçekte önem arz etmektedir.
Hastalık nedeniyle süt ve et veriminde yüzde 15–20 oranında kayıplar yaşanmaktadır. Virüsün bulaşma hızı son derece yüksek olduğundan, mihrak bölgelerinden başlanarak aşılama çalışmaları aralıksız olarak sürdürülmektedir. İlk doz aşının ardından bağışıklık oranı yaklaşık yüzde 40, 21 gün sonra uygulanan rapel aşı sonrası ise yüzde 90 seviyesine ulaşmaktadır. Bu nedenle rapel aşılamaların eksiksiz yapılması büyük önem taşımaktadır.” İfadelerini kullandı.
SAT-1 ŞAP HASTALIĞINA KARŞI TAVSİYELERİMİZ
SAT -1 Şap hastalığına karşı tavsiyelerde bulunan Başkan Edip Yıldız, “Hayvanlarınızı mutlaka zamanında aşılatın. İlk dozdan 21 gün sonra rapel aşıyı yaptırmayı ihmal etmeyin; tam bağışıklık için rapel şarttır. Aşılaması yapılmamış veya rapeli eksik hayvanlar en yüksek risk grubundadır. Hayvanlarınızı izinsiz nakletmeyin; resmi kontroller tamamlanmadan hareket etmeyin. Ahır girişlerine dezenfektan paspas yerleştirin ve ziyaretçi girişlerini sınırlandırın. Sağım ekipmanlarını, yemlik ve sulukları düzenli olarak dezenfekte edin. Hayvanlarda aşırı salya, ağız-dil yaraları, topallık, ateş veya iştahsızlık gözlemlerseniz, vakit kaybetmeden İl/İlçe Tarım Müdürlüğü veya veteriner hekiminize bildirin. Şüpheli hayvanları sürüden ayrı bir bölmeye alın. Hastalık dönemlerinde hayvanların bağışıklığını güçlendirmek için yeterli ve dengeli besleme yapın. Vitamin ve mineral takviyeleri ile stresin azaltılmasına ve bağışıklığın güçlenmesine yardımcı olun. İşletmenizde buzağı atıkları veya hayvan ölümleri meydana geldiğinde, itlaf ve uygun bertaraf işlemleri için bağlı bulunduğunuz belediyeden yardım talep edin.” dedi.
“FIRSATÇILARA KARŞI DİKKATLİ OLUN”
Yıldız, “Yaşadığımız pandemi döneminde, üreticinin içinde bulunduğu zor durumu fırsat bilenler “gece kurtla sürüye dalıp gündüz çobanla ağıt tutanlar” maalesef olmuştur. Bazı kişiler, dezenfektan, antibiyotik, ateş düşürücü ve premiks gibi hayati ürünleri fahiş fiyatlarla satmaya çalışmıştır. Üreticinin kanayan yarasına tuz basan kan emicileri şiddetle kınıyor ve notumuzu alıyoruz.
Konya Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği olarak İlimiz sınırları içerisinde şap hastalığının yayılmasının önlenmesi amacıyla, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile tam koordinasyon ve güçlü iş birliği içinde çalışmalar yürütmekteyiz. Bu kapsamda, aşılama programlarının etkinliğini artırmak için gerekli aşıların uygun koşullarda naklini titizlikle gerçekleştirmekteyiz. Ayrıca, hastalığın erken tespiti, üreticilerin bilgilendirilmesi ve biyogüvenlik önlemlerinin uygulanması konularında saha personelimiz aracılığıyla üreticilerimize destek vermeyi sürdürmekteyiz.” Açıklamasını yaptı.
“DEVLETİMİZİ YANIMIZDA GÖRMEK İSTİYORUZ”
Başkan Yıldız açıklamasının sonunda Yetiştiriciler adına devlet yetkililerinden de beklentilerini sıraladı, Yıldız; “Bu bağlamda, Devletimizi bu kötü günümüzde yanımızda görmek istiyoruz. Yetiştiricilerimiz adına tüm yetkililerden taleplerimiz şunlardır:
Şap hastalığından etkilenen üreticilerin ekonomik kayıplarının adil ve hızlı bir şekilde telafi edilmesi gerekmektedir.
Üreticilerin mevcut kredilerinin, şap hastalığı nedeniyle faizsiz ve makul süreyle ertelenmesi gerekmektedir.
Şap hastalığının, küçükbaşta olduğu gibi büyükbaş hayvanlarda da, TARSİM kapsamına doğrudan alınması gerekmektedir; ek prim alınması koşulu olmamalıdır.
Hastalık sonucunda ortaya çıkan dolaylı zararlar, özellikle bir sonraki yıl meydana gelecek döl verim kayıpları için de destek verilmelidir.
Üreticinin zararını en aza indirebilmek ve bir nebze nefes almasını sağlamak amacıyla, 20 kuruş açıklanan temel süt desteklemesinin ivedilikle artırılmasını talep etmekteyiz.
Açıklanan referans süt fiyatının, kaybedilen günlük süt üretimi de dikkate alınarak, gerçekçi bir şekilde yeniden belirlenmesi ve acilen revize edilmesi gerekmektedir.