Konya, Selçuklu döneminde sadece başkent olarak değil; bilim, eğitim ve sağlık alanlarında da öncü bir şehir olmuştur. Şehirdeki ilk hastane, Anadolu Selçuklu Devleti döneminde inşa edilmiştir ve bu yapı, dönemin sağlık anlayışını gözler önüne seren nadide örneklerden biridir.
Konya'nın İlk Hastanesi: Gevher Nesibe Darüşşifası'nın İzinden
Konya’daki ilk hastane, 13. yüzyıl başlarında inşa edilen darüşşifa, yani dönemin tabiriyle “şifa evi”dir. Kaynaklara göre bu yapı, Selçuklu sultanlarının annesi veya kız kardeşi olan bir hayırsever kadın tarafından yaptırılmıştır. Konya’daki en bilinen örneklerden biri de Hürrem Paşa Darüşşifası ya da bazı kaynaklarda geçen ismiyle İzzeddin Keykavus Darüşşifasıdır.
Ancak özellikle Gevher Nesibe adı, sağlık alanında Anadolu’daki ilk tıp kurumlarıyla özdeşleşmiş olsa da asıl Gevher Nesibe Darüşşifası Kayseri’dedir. Konya'da ise onun izinden gidilerek benzer darüşşifalar kurulmuştur.
Hastane ve Medrese Birlikteliği
Konya’daki ilk hastaneler genellikle bir medrese ile birlikte inşa edilmiştir. Çünkü o dönemlerde hekimlik eğitimi, dini ve bilimsel eğitimin bir parçası olarak görülüyordu. Öğrenciler hem teorik bilgiyi öğreniyor hem de darüşşifada uygulamalı olarak hastalara hizmet ediyordu. Bu yapıların bazıları günümüze ulaşamamış olsa da, arkeolojik kazılarda yerleri tespit edilmiştir.
Selçuklu’da Sağlık Anlayışı: Modern Tıbbın Temelleri
Selçuklular döneminde hastaneler yalnızca fiziki tedavi merkezleri değil; aynı zamanda psikolojik rahatsızlıkların da tedavi edildiği yerlerdi. Müzikle tedavi, su sesiyle rahatlama gibi yöntemlerin uygulandığı bu merkezlerde, dönemin en iyi hekimleri görev yapmaktaydı. Konya’daki ilk darüşşifa da bu anlayışla inşa edilmiştir.
Konya’da kurulan ilk hastane, sadece sağlık hizmeti verilen bir yapı değil, aynı zamanda tıp eğitiminin yapıldığı, hastalara çok yönlü şifa sunulan bir merkezdi. Selçuklu'nun ilme ve insana verdiği değerin somut örneği olan bu tarihi yapı, Konya’nın kültürel mirasında özel bir yer tutmaktadır.