Konya, sadece Mevlana diyarı olarak değil, aynı zamanda derin tarihiyle Anadolu'nun kadim başkentlerinden biridir. Bu köklü geçmişin izlerini taşıyan önemli merkezlerden biri de Konya’nın Ereğli ilçesidir. Ereğli, tarih öncesinden günümüze birçok medeniyete ev sahipliği yapmış; özellikle Karamanoğulları döneminde önemli bir merkez haline gelmiştir. Bu mirasın en görkemli örneklerinden biri ise, adeta tarihe tanıklık eden Konya Ereğli Ulu Camii’dir.
Karamanoğlu Mirası: 1426’da İnşa Edildi
Ereğli’nin kalbinde, Cami-i Kebir Mahallesi’nde yer alan Ulu Camii, Karamanoğlu İbrahim Bey’in oğlu Mehmet Bey tarafından 1426 yılında inşa ettirilmiştir. Mimari yapısı, döneminin estetik anlayışını yansıtan detaylarla bezenmiş olan cami, taş işçiliği ve zarif süslemeleriyle dikkat çekmektedir.
Selçuklu İzleri Taşıyor mu?
Ulu Camii’nin yapımıyla ilgili tarihçilerin dile getirdiği bazı çelişkili iddialar da bulunmaktadır. Bazı kaynaklara göre cami, Selçuklu döneminde inşa edilmiş ve Karamanoğulları döneminde restore edilerek kullanıma açılmıştır. Bu iddia, caminin minaresiyle de desteklenmektedir.
40 Metrelik Minare: Gözetleme Kulesi mi?
Caminin en dikkat çekici bölümü ise hiç şüphesiz 40 metre yüksekliğindeki heybetli minaresidir. Rivayetlere göre bu minare, Selçuklular döneminde gözetleme kulesi olarak inşa edilmiştir. Minarenin yapım tarihi net olarak bilinmemekle birlikte, üzerinde bulunan “Sinetün” kelimesi Ebcet hesabına göre hicri 510 (miladi 1116) tarihine işaret etmektedir. Bu da minarenin Anadolu Selçuklu Sultanı I. Mesud dönemine ait olduğunu göstermektedir.
Mimarının Adı da Belli: Mehmet Mecnun Havlanoğlu
Ünlü tarihçi İbrahim Hakkı Konyalı’ya göre minarenin mimarı da belli: “Mehmet Mecnun Havlanoğlu Mehmet Dımışla.” Bu bilgi, caminin sadece bir ibadet yeri değil, aynı zamanda mimarlık tarihi açısından da değerli bir yapı olduğunu kanıtlıyor.
Ereğli'nin Görülmeye Değer Mirası
Konya Ereğli Ulu Camii, Anadolu’nun farklı dönemlerine ait izleri tek bir yapıda toplayan nadir eserlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Selçuklulardan Karamanoğulları’na uzanan bu tarihî yolculukta, Ulu Camii Ereğli’nin sessiz ama görkemli tarihini anlatmaya devam ediyor.