Konya’nın Karatay ilçesinde yer alan Araplar Mahallesi, yalnızca bir yerleşim yeri değil; aynı zamanda Anadolu’nun çok katmanlı tarihine ışık tutan bir kültür hazinesi. Bugün mahalle sınırları Büyük Sinan, Orta Sinan, Küçük Sinan, Karacığan, Karakayış, Kayacıkaraplar ve Evler Ucu gibi bölgeleri kapsıyor. Ancak bu mahallenin kökenine dair rivayetler, hâlâ kesinlik kazanmış değil.
İki Rivayet, Tek Mahalle
Araplar’ın geçmişi üzerine iki güçlü görüş bulunuyor:
Birincisine göre, Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferi sonrasında Kahire’den getirilen topluluk, Konya’ya iskân edilerek Sinan Paşa’nın hatırasına mahalleye adını verdi.
İkincisine göre ise, Kavalalı İbrahim Paşa’nın 1832’deki Konya Muharebesi sonrasında geride kalan askerler bu bölgeye yerleşti. Ancak arşiv kayıtları, mahallenin 17. yüzyılda da var olduğunu kanıtlıyor ve ikinci rivayeti zayıflatıyor.
Osmanlı’nın Mahalle Düzeni
Tarihçiler, Araplar Mahallesi’nin, Osmanlı şehir yapısında etnik ve sosyal gruplara göre ayrışmanın bir örneği olduğunu belirtiyor. Tıpkı Şam’daki Ekrat, Etrak ya da İstanbul’daki Yahudi ve Ermeni mahalleleri gibi, Konya’da da Arap kökenli toplulukların yoğunlaştığı bir bölge olarak öne çıkıyor.
İnsanların Yüzünde Tarihin İzleri
yüzyılın başlarında Araplar Mahallesi’nde yaşayanların dış görünüşü, geçmişlerindeki çeşitliliği yansıtıyordu. Kıvırcık saçlı Yemenlilerden, Kahire’yi andıran yüz hatlarına sahip insanlara kadar farklı görünümler sokaklarda dikkat çekiyordu. Ancak ortak nokta, hiç kimsenin Arapça bilmemesi; Türkçenin mahallenin tek dili olmasıydı.
Mahalle sakinlerinin geçim kaynakları arasında deve taşımacılığı, keçecilik, bağcılık ve üzüm yetiştiriciliği öne çıkıyordu. “Çoduruk Dede” olarak bilinen hayırsever Köse Emmi ve yörede sevilen Arap Memiş gibi isimler, mahallenin hafızasında derin izler bıraktı.
Köklü Aileler ve Cami Vakıfları
Araplar Mahallesi, tarih boyunca önemli ailelere de ev sahipliği yaptı. Belediye başkanlığı da yapmış Hacı Veli Ağa ve kervanlarıyla tanınan ailesi, bölgenin en güçlü sülalelerinden biriydi. Bunun yanında, kökeni Hindistan’a dayandırılan Kaplanoğlu ailesi, imamlık ve hafız yetiştiriciliğiyle biliniyordu.
1736 yılında Araboğlu Hacı Ârif Ağa tarafından inşa ettirilen cami ve kurduğu vakıf, bugün hâlâ bölgenin en önemli tarihî mirasları arasında gösteriliyor. Bunun dışında İğdeli Camii, Kavakaltı Camii, Hacıbacak Camii ve Dörtyol Camii mahalle kültürünün önemli simgeleri olarak öne çıkıyor.
Bugünün Araplar’ı
Günümüzde Araplar Mahallesi, yalnızca tarihî camileri ve mezarlıklarıyla değil, aynı zamanda spor merkezleri, sağlık ocağı ve kültürel tesisleriyle de canlılığını koruyor. Ancak mahalleyi asıl özel kılan şey, geçmişten bugüne taşıdığı çok katmanlı hikâyeler ve farklı kökenden gelen insanların ortak hafızası.