Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği (TAHUD) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Güzin Zeren Öztürk ve TAHUD Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Seçil Günher Arıca, grip ile soğuk algınlığının aynı hastalık olmadığının altını çizerek önemli değerlendirmelerde bulundu.Mevsimsel grip, her yıl dünya genelinde milyonlarca kişiyi etkileyen ciddi bir halk sağlığı sorunu olmaya devam ediyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, grip salgınları yılda 3-5 milyon ağır olguya ve 290-650 bin solunum yolu hastalığı kaynaklı ölüme yol açabiliyor. Vakaların çoğu hafif-orta şiddette yaşanırken; 65 yaş üstü bireyler, kronik kalp-akciğer hastalığı veya diyabet gibi rahatsızlıkları olanlar, bağışıklığı baskılanmış kişiler, küçük çocuklar ve gebeler için influenza ciddi komplikasyonlara, hastane yatışlarına ve ölümlere neden olabiliyor.
Grip; yüksek ateş, kas ve baş ağrısı, boğaz ağrısı, kuru öksürük, burun akıntısı ve bitkinlik gibi bulgularla seyreden viral bir solunum yolu hastalığı olarak öne çıkıyor. Basit nezleden farklı olarak tüm vücut sistemlerini etkileyebilen grip, özellikle risk grubundaki bireylerde ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor.
GRİPTE ERKEN DÖNEM RİSKLERİNE DİKKAT ÇEKİLDİ
Grip sezonunun başlamasıyla birlikte Prof. Dr. Güzin Zeren Öztürk ve Prof. Dr. Seçil Günher Arıca, hastalıkla ilgili önemli uyarılarını paylaştı. Grip enfeksiyonunun kalp-damar, akciğer, böbrek ve diyabet gibi hastalıkları tetikleyebildiği aktarılırken; bilimsel çalışmaların, grip sonrası ilk yedi gün içinde kalp krizi riskinin altı kata kadar çıkabildiğini gösterdiği belirtildi. Risk grubundaki kişilerin grip aşısını ihmal etmemesinin hayati önem taşıdığı, örneğin diyabet hastalarında gribe bağlı hastane yatışlarının ve ölüm oranlarının 5 kat artabildiği ifade edildi.
AŞININ TOPLUMSAL ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKİLDİ
Aşının yalnızca bireysel değil toplumsal bir sorumluluk olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Güzin Zeren Öztürk, “Dünyada grip aşılama oranları yüzde 70-80 seviyelerindeyken ülkemiz hâlâ başlangıç aşamasında. Toplumdaki aşılama oranı yükseldikçe, ağır hastalıkların ve hastane başvurularının azalmasıyla sağlık sistemine binen yük de hafifler” ifadelerini kullandı.
BU SEZON BULAŞMA HIZI ARTIŞ GÖSTERİYOR
Prof. Dr. Seçil Günher Arıca, Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi’nin (ECDC) 2025 yılı 45. hafta güncellemesine göre, bu sezon Avrupa’da grip aktivitesinin önceki yıllara kıyasla daha erken yükseldiğini belirtti. Asya’daki bazı ülkelerde de benzer bir artış olduğu, bunun sezonun erken döneminde daha dikkatli takip ve korunma gerektirdiği kaydedildi.Okulların tam kapasite açılması, kapalı ortamlarda geçirilen sürenin uzaması ve toplu etkinliklerin yoğunluğunun bulaş zincirini güçlendirdiği aktarıldı.
YENİ TRİVALAN AŞIYLA KORUMA HEDEFİ GÜÇLENDİRİLDİ
Bu sezon kullanılmaya başlanan trivalan grip aşısının Dünya Sağlık Örgütü önerilerine göre geliştirildiğini hatırlatan Prof. Dr. Arıca, aşının baskın virüs suşlarına odaklanarak gereksiz antijen yükünü azalttığını ve bağışıklık yanıtını daha etkin hâle getirdiğini dile getirdi.
AŞILAMANIN EKONOMİK KATKISINA DİKKAT ÇEKİLDİ
Prof. Dr. Güzin Zeren Öztürk, grip aşısının yalnızca sağlık için değil ekonomik sürdürülebilirlik açısından da önemli bir yatırım olduğuna işaret etti. Ortalama bir grip vakasının 5-7 gün iş kaybına neden olduğuna ve bunun ülke çapında milyonlarca iş günü kaybı oluşturduğuna değindi. Yapılan analizlerin, yaygın aşılama ile hem sağlık harcamalarının hem de dolaylı maliyetlerin büyük ölçüde azaltılabildiğini ortaya koyduğu aktarıldı.
SAĞLIK ÇALIŞANLARI, ÇOCUKLAR VE GEBELERE ÖNCELİK VERİLMELİ
Grip bulaş zincirinin kırılmasında sağlık çalışanlarının kritik rol üstlendiğini belirten Prof. Dr. Seçil Günher Arıca, her sağlık çalışanının her yıl düzenli olarak grip aşısı yaptırması gerektiğini vurguladı.
Çocukların da hastalığı kolay taşıyabildiğini söyleyen Arıca, çocuklara uygulanan aşının aile bireylerini ve özellikle kırılgan grupları dolaylı olarak koruduğunu belirtti. Aşılanmayan çocukların beşte birinin, yetişkinlerin ise onda birinin grip nedeniyle hastaneye yatmak zorunda kaldığı; ayrıca hastaneye yatan çocukların yüzde 75’inin herhangi bir kronik hastalığı olmadığına dair çalışmalar bulunduğu ifade edildi. Gebelikte uygulanan aşının bebeği doğumdan sonraki ilk 6 ay boyunca koruyabildiği de hatırlatıldı.
AŞI İÇİN EN UYGUN DÖNEM BAŞLADI
Prof. Dr. Güzin Zeren Öztürk, risk grupları, sağlık çalışanları ve sık seyahat eden bireyler için aşılanmanın tam zamanı olduğunu söyledi.Ülkemizde gribin ocak-şubat aylarında zirve yaptığı, grip aşısı için ideal dönemin ekim-kasım olduğu ancak sezon boyunca aşının koruyucu bir adım olarak değerlendirilmesi gerektiği ifade edildi. Grip virüsünün her yıl değişim göstermesi nedeniyle aşının her sezon yenilenmesi gerektiği, Dünya Sağlık Örgütü’nün “Her hastane ziyareti bir aşılama fırsatıdır” yaklaşımının da bunu desteklediği vurgulandı.