Gelecek Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu Millet İttifakı tarafından Konya’da organize edilen iftar yemeğinde bir konuşma yaptı.
Davutoğlu, Konya Dedeman Otelde gerçekleşen iftar programındaki konuşmasında salonu dolduran çok sayıda parti mensubu, STK ve İş dünyası temsilcine seslendi.
Davutoğlu, Konya’dan dünyaya mesaj verdi: “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına bir daha başka ülkelerin devlet başkanları ‘aptal olma’ diye hitap edemeyecek”
Gelin arınalım
Konuşmasının başında Konya’nın tarihsel ve manevi önemine dikkat çeken Davutoğlu, ramazan ayının arınma ayı olduğunun altını çizerek, “Her bir siyasi partiye, her bir siyasiye, aydına, sivil toplum temsilcisine çağrımız var: Geliniz arınalım. Neden mi arınalım. Gelin kutuplaştırmadan, düşmanlaştırmadan arınalım” dedi. “Hz. Mevlana gibi gel diyelim, git demeyelim” diyen Gelecek Partisi lideri, “Hacı Bektaş-ı Veli gibi soframızı, kapımızı, alnımızı açık tutalım, elimizi açık tutalım. Yunus Emre gibi sevgi diyarı eyleyelim bu toprakları” diye konuştu.
Kutuplaşma çıkardılar
Konuşmasının devamında ülkedeki ayrışmaya vurgu yapan Davutoğlu, “Yukarılardan bir yerlerden gelen üstenci bir dil, buyurgan bir dil toplumumuzu kutuplara böldü. Bizden ve onlardan dediler. Siz ve biz dediler ve sürekli olarak toplum içindeki farklılaşmalardan siyasi kutuplaştırmalar çıkardılar” şeklinde konuştu.
İslam, barış demektir
Davutoğlu, “Hz. Mevlana’nın diyarından çağrıda bulunuyoruz: Gelin barışalım. İslam kelimesinin kökünde ‘silm’ vardır. ‘Selam’ vardır. Hazreti peygamber selamı yaygınlaştıralım derken sadece esselamu aleyküm kelimesini yaygınlaştırmak değil Allah’ın barışı selamı üzerine olsun diyerek barışı yaygınlaştıralım mesajı verir” çağrısında bulundu.
Siyaseti ramazana kul eyleyelim. Ramazan’ı siyasete kurban eylemeyelim
Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hangi partiden, hangi siyasi görüşten, hangi etnik ve mezhebi kökenden olduğumuza bakmaksızın sabah yola çıkarken yolda karşılaştığımız herkese selam verelim. Seçim dönemindeyiz. Siyaseti ramazana kul eyleyelim. Ramazan’ı siyasete kurban eylemeyelim. Bakınız deprem bölgesinde aynı sitede, aynı binada enkaz altında kalanlar birbirlerine hangi mezheptensin, hangi inançtansın, hangi partidensin diye sormadı. Geçmişimiz bir, kaderimiz bir, geleceğimiz bir. 14 Mayıs böyle bir ortak geleceğin yeni bir miladı olacak inşallah.
Kimse milletimizin yüreğine korku salmaya kalkmasın
Yine Konya’dan Sayın Cumhurbaşkanı adayımızın huzurunda ve cumhurbaşkanı yardımcılarımızla, bütün siyasi erkanla birlikte biz Hz. Mevlana’nın, Seyyid Mahmud Hayrani’nin, Hadimi hazretlerinin ve nice büyük Horasan erenlerinin torunları olarak söz veriyoruz. Hiçbir güç ve kudret bu toprakların manevi değerlerine zarar veremeyecek. Kimse Konyalılara ve milletimizin yüreğine korku salmaya kalkmasın. Kimse bu topraklarda bir daha asla din ve vicdan özgürlüğünü kısıtlayamayacak.
Kazanımlarımız daha da güçlendirilecek
Başörtüsünü yasal çerçeveye kavuşturmak başta olmak üzere şu ana kadar din ve vicdan özgürlüğü konusunda elde edilmiş tüm kazanımlarımız korunacak, daha da güçlendirilecek. Sayın cumhurbaşkanı adayımız ve diğer liderlerle birlikte altına imza attığımız Temel İlkeler ve Hedefler metnini iktidardakiler okusunlar ve milletimiz, hepimizin altında imzası olan bu metinde bütün bir millete şu teminatı verdiğimizi görecekler: din ve vicdan özgürlüğündeki kazanımlar korunacak ve daha da geliştirilecek. Kimse korku salmasın ve yine buradan bütün 85 milyonun her birine sesleniyoruz. Düşünceniz, inancınız, felsefeniz, hayat tarzınız ne olursa olsun sizler bizim için onuruna saygı duymak zorunda olduğumuz insanlarsınız. İnsan kardeşlerimiz. Ahsen-i takvim üzere yaratılmış insanlara kimse tepeden bakamaz. Kimse kibirle bakamaz. Kimse manevi değerlerimizi başka insanları dışlayıcı şekilde kullanamaz. Yüreğimizi, gönlümüzü açacağız ve inşallah 14 Mayıs böyle bir kardeşliğin, insan onuruna dayalı yeni bir dönemin başlangıcı olacak inşallah.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına bir daha başka ülkelerin devlet başkanları ‘aptal olma’ diye hitap edemeyecek
Selçuklu sultanlarının huzurundan, Anadolu’da devlet geleneğimizin kurulduğu bu mekandan sesleniyorum. Konya’nın mekanın ruhu manevi derinlikle tarihi derinliğin buluştuğu bir yerdir. Kimse Türkiye’nin geleceğinde herhangi bir şekilde milli beka ya da devlet yapımızla ilgili kaygı duymasın. Aksine bu sözü Selçuklunun merkezi Konya’dan gür bir sesle veriyoruz: devletimizin itibarı daha güçlü olacak. Kurumlarımız daha güçlü olacak. Türkiye’nin uluslararası itibarı bugün olduğu gibi asla çiğnenmeyecek. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına bir daha başka ülkelerin devlet başkanları ‘aptal olma’ diye hitap edemeyecek. Kimse Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik tehditler karşısında atıl kalacağımızı beklemesin, düşünmesin, bu vehme kapılmasın. İşte buradan; tarihteki en kararlı terörle mücadeleyi vermiş başbakan olarak ifade ediyorum. Türkiye’ye hangi terör örgütünden gelirse gelsin, hangi iç veya dış mihraktan gelsin devlet yapımıza zarar verecek her türlü gelişmenin karşısında dimdik ayakta duracağız. Kimse toplumun yarısına dönerek terör suçlamasına, hain suçlamasında bulunamayacak. Herkes geleceğinden emin olsun, gençlerimiz umutla baksın. Dünyanın her yerinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım diye onurla dolaşacakları yeni bir dönemi hep beraber kuracağız inşallah.”