Saraçoğlu Spor Tesisleri'nin okçuluk sahasında düzenlenen Açık Hava Puta Türkiye Şampiyonası, dört farklı ilden gelen 406 sporcunun katılımıyla sürüyor. Ancak bu şampiyona yalnızca sayıların, madalyaların değil; kültürün, disiplini ve içsel dinginliğin de yarıştığı bir sahneye dönüşmüş durumda.
Geleneksel Türk okçuluğunun modernleştirilmiş halinden ziyade özüne sadık kalınarak icra edildiği bu organizasyonda, sporcular yalnızca hedefi değil, aynı zamanda ruhlarını da dengelemeye çalışıyor. Ahşap yaylar, el emeği oklar ve puta adı verilen hedeflerin kullanıldığı müsabakalar, teknolojiden arınmış, doğayla iç içe bir rekabet atmosferi sunuyor.
Etkinliğin ev sahibi olan Türkiye Geleneksel Türk Okçuluk Federasyonu, bu tür organizasyonların yay kültürünün sadece sportif yönünü değil; aynı zamanda etik, estetik ve tarihi köklerini de hatırlattığını vurguluyor. Tribünleri dolduran izleyicilerse, bu sahada yaşanan sessiz mücadeleye hayran kalıyor.
Şampiyonanın dikkat çeken yönlerinden biri ise, katılımcıların yaş aralığının genişliği. Genç yaşta yay tutmaya başlayanlarla, yıllarını bu sanata vermiş usta kemankeşler aynı alanda ok atıyor. Bu da etkinliği bir jenerasyon buluşması, kuşaklararası bir aktarım alanı haline getiriyor.
Konya'nın tarihî dokusuna yakışır biçimde düzenlenen bu organizasyon, sporun ötesinde bir kültür buluşması kimliği kazanmış durumda. Geleneksel kıyafetleri, ritüelleri ve atış öncesi dualarıyla bu turnuva, yalnızca bir şampiyonluk yarışından ibaret değil; aynı zamanda geçmişle bağ kurulan yaşayan bir miras.
Şampiyona, önümüzdeki günlerde sona erecek olsa da katılımcıların ve izleyicilerin zihninde bırakacağı iz uzun süre silinmeyecek gibi görünüyor.