Finlandiya Cumhurbaşkanı Niinistö ve heyetini Ankara'da misafir etmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve Finlandiya'nın tarihi olarak iyi ilişkiler içerisinde bulunan iki dost ülke olduğunu belirtti.
1924 yılında imzalanan dostluk anlaşmasıyla tesis edilen diplomatik ilişkilerin aradan geçen bir asra yakın süre zarfında daha da güçlendiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Finlandiya'nın, deprem felaketi karşısında uzattığı yardım eli dostluğumuzu pekiştirmiştir. Bu vesileyle Finlandiya hükümeti ile halkının gösterdiği dayanışma ve gönderdiği yardımlar için bir kez daha teşekkür ediyorum." diye konuştu.
Niinistö ile görüşmelerinde Türkiye-Finlandiya münasebetlerini geliştirme yönündeki ortak iradeyi teyit ettiklerini, ayrıca gelecek dönemde atılacak adımları ele aldıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçen yıl ikili ticaret hacmimiz, 2 milyar doları geride bıraktık. Ortak hedefimiz ise ilk etapta 3 milyar dolar, ardından 5 milyar dolara ulaşmak. Müşterek gayretlerimizi artırarak bu hedeflere ulaşmakta kararlıyız. Yatırımlar, savunma sanayisi ve turizm alanları başta olmak üzere, ekonomik ve ticari ilişkilerimizi çeşitlendirmeye hazırız." ifadesini kullandı.
Görüşmelerde, Türkiye-AB ilişkileri de ele alındı
Görüşmelerde ikili münasebetlerin yanı sıra Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkileri dahil güncel, bölgesel ve küresel meseleleri de ele aldıklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Finlandiya'nın, Türkiye'nin AB üyeliğine desteğini güçlü şekilde devam ettirmesini önemsiyoruz." dedi.
Niinistö ile Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamındaki gelişmeler hakkında da görüş teatisinde bulunduklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Akan kanın durması ve savaşın diplomatik yollardan sona erdirilmesi yönündeki çalışmalarımızı Sayın Niinistö'ye anlattım. Türkiye ile Birleşmiş Milletler'in öncülüğünde taraflarca akdedilen ve küresel gıda güvenliği bakımından hayati önemi haiz Karadeniz Tahıl Anlaşması'nın etkin şekilde uygulanmasına dair gözlemlerimi, tespitlerimi aktardım." diye konuştu.
Finlandiya'nın NATO'ya üyelik başvurusu
Türkiye'nin binlerce vatandaşını teröre kurban vermiş bir ülke olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin DEAŞ'tan PKK/PYD ve FETÖ'ye kadar dünyanın en eli kanlı yapılarıyla eş zamanlı mücadele ettiğini vurguladı. "DEAŞ'ı sahada hezimete uğratan tek NATO ülkesi biziz." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bölgemizin geleceğinde hiçbir terör örgütüne yer olmadığına inanıyoruz. Adı, iddiası ve arkasındaki hesaplar ne olursa olsun ülkemizin bekasına, milletimizin canına kasteden örgütlerin kökünü kazımakta kararlıyız. Bu meseledeki hassasiyetimizi ve kararlılığımızı da her fırsatta ve zeminde açıkça ifade ediyoruz. NATO'nun genişleme sürecini bu gerçekler çerçevesinde değerlendiriyoruz.
Finlandiya'nın NATO'ya üyelik başvurusu konusu elbette görüşmelerimizde önemli yer tuttu. Türkiye, malumunuz olduğu üzere, NATO'nun açık kapı politikasının güçlü savunucuları arasında yer alıyor. Finlandiya ve İsveç'in katılım müzakerelerinin başlatılmasına Madrid'de yapılan NATO Zirvemizde onay vermiştik. Eş zamanlı olarak üçlü muhtırayı imzalamak suretiyle Türkiye'nin haklı güvenlik kaygılarının giderilmesi gerektiğini kayıt altına almıştık. Geride bıraktığımız süre zarfında Finlandiya'nın üçlü muhtıradaki taahhütlerini yerine getirmek için samimi ve somut adımlar attığını gördük.
Ülkemizin güvenlik kaygılarını gidermek yolunda gösterdiği hassasiyet ve kaydedilen mesafeye binaen Finlandiya'nın NATO'ya katılım protokolünün Meclis'imizdeki onay sürecini başlatmaya karar verdik. Bu kararımızın ülkelerimiz başta olmak üzere ittifakımız için hayırlı olmasını diliyorum. Finlandiya'nın üyeliğiyle daha da güçlenerek NATO, bu sayede küresel güvenlik ve istikrarın muhafazasında inanıyorum ki etkin rol oynayacaktır. Onay sürecinin tamamlanmasıyla birlikte Finlandiya'yla ilişkilerimiz NATO müttefikliği zemininde tahkim edilmiş olacaktır."
İsveç ile olan görüşmeler
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç'in NATO'ya üyelik süreci konusunda ise şu değerlendirmeyi yaptı:
"İsveç ile olan görüşmelerimizi ise ittifakın prensipleri ve bizim terörle mücadeledeki yaklaşımlarımız temelinde sürdüreceğiz. Ülkemizin, sürecin ilerletilmesi hususundaki ilkelerinin ve iyi niyetinin artık daha net görüldüğü kanaatindeyim. Bu noktada sürecin nasıl ilerleyeceği, İsveç'in atacağı somut adımlarla doğrudan bağlantılı olacaktır." dedi.
Cumhurbaşkanı Niinistö'nün gerçekleştirdiği bu ziyaretin ikili iş birliğinin güçlendirilmesine ve halklar arasındaki dostluğun derinleştirilmesine katkıda bulunacağına inandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, aldıkları kararların hayırlara vesile olmasını diledi.
"Teröristleri bize vermediler, veremediler"
Fin bir gazetecinin, "Türkiye şimdi Finlandiya'nın NATO üyeliğini kabul etmek üzere, Parlamento'da çalışmalara başlıyor. Finlandiya tam olarak ne yaptı? Somut bir cevap verebilirseniz, seviniriz." şeklindeki sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç'e karşı farklı bir yaklaşımları olmadığını ancak İsveç'in, teröristlere kucak açtığını söyledi.
Stockholm'de caddelerde terör örgütü PKK/YPG/PYD'nin uzantılarının gösterileri olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Sayın Başbakan'a da söyledik, 120 civarında teröristin listesini verdik ve 'Bu teröristleri bize verin.' dedik. Tabii Sayın Başbakan iyi bir insan ama bu teröristleri bize vermediler, veremediler. Bu teröristleri bize veremeyince, vermeyince bizim de İsveç'e olumlu yaklaşmamız mümkün değil. Finlandiya'da tabii bu tür şeyler yok. Finlandiya'da bu tür eylemler olmadığı için de Finlandiya'yı İsveç'ten ayırmak durumunda kaldık. Bunun için de Finlandiya'ya olumlu yaklaşımımızı bugün attığımız imzayla gösterdik. Süratle Dışişleri Bakanlığından yazı bana geldi, ben de şu anda yazıyı Parlamentomuza gönderdim. Bundan sonrası komisyon, komisyondan da Genel Kurula gidecek. Temenni ederim ki seçim öncesi yetişirse seçim öncesi yetiştirmek. Ülkelerimiz için hayırlı olsun."
"Türkiye'nin terörle mücadelede bir kırmızı çizgisi var"
İsveç'te 1 Haziran'da terör yasasının devreye gireceği ifade edilerek "Sizce o zamana kadar İsveç, Türkiye'nin taleplerini erteliyor ya da Türkiye'deki seçimleri bekliyor olabilir mi? Temmuz ayındaki Zirveye kadar İsveç'in NATO'ya girebilmesi yönünde bir seçenek Türkiye için masada mı? Bu konuda İsveç'e vereceğiniz mesaj ne olur?" sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu yanıtı verdi:
"Daha önce de söyledim. Türkiye'nin NATO'nun genişlemesine yönelik olumsuz bir yaklaşımı yok ama Türkiye'nin özellikle terörle mücadelede bir kırmızı çizgisi var. Eğer terörle mücadelede Türkiye'ye yönelik atılan olumsuz adımları gördüğümüz sürece bu nereden gelirse gelsin, her türlü tavrı almaya hazırız. Bu NATO gibi bir kuruluşun kalkıp da eğer terörle mücadelede Türkiye'yi yalnız bırakırsa tabii ki Türkiye olarak biz bu tür ülkelere de 'evet' demeyiz. Kendilerine 124 kişilik bir terör listesi verdik ama bu terör listesine yönelik İsveç'in attığı olumlu bir adım yok. Böyle bir olumlu adım olmayınca da kusura bakmasınlar. Sayın Başbakan iyi bir insan olabilir ama bizim için netice önemli. Bu neticeyi görmediğimiz sürece terörle mücadelede hatta ve hatta parlamentolarına sızmaya varıncaya kadar bu tür olaylar olduğu sürece bizim de yaklaşımımız bugünkü gibi olacaktır."
Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ise konuşmasında, dün Kahramanmaraş'ı ziyaret etme fırsatı olduğunu belirterek, "Şunu söylemem gerekir ki, bu depremlerin sonucu şok edici. Ancak şunu da gördük ki yönetiminizden kişiler çok yoğun ve verimli bir şekilde çalışıyor. Birçok farklı ülkeden gelen kişiler, depremzedelere yardım sağlıyor." ifadesini kullandı.
Niinistö, bölgede umut olduğuna da işaret ederek, bu felaketten sonra insanların birlikte çalışmanın önemi de daha iyi anladığını ve bu örneğin dünyanın başka yerlerinde de görülmesini umduğunu vurguladı.
Jeopolitiğin şu anda çok tehlikeli bir pozisyonda olduğuna işaret eden Niinistö, "Sayın Cumhurbaşkanı size, şahsınıza teşekkürlerimi iletmek isterim, Bence siz her yerde herkesle, dünyanın her yerinde herkesle görüşebilen, konuşabilen çok az kişiden birisiniz. Belki de siz bunu yapan tek kişisiniz." diye konuştu.
Niinistö, gerçekleştirdikleri ikili görüşmeleri "çok güzel" olarak nitelendirerek, "Halihazırda iyi olan ilişkilerimizi sürdürüyoruz." dedi.
Görüştükleri konulardan birinin de Ukrayna olduğuna işaret eden Niinistö, "Umut ediyoruz, tahıl anlaşmasının uzatılması konusunda da daha iyi bir takvim işleyecek, sadece 60 gün uzatmayla sınırlı kalmayacak." değerlendirmesinde bulundu.
"Vilnius Zirvesinde (NATO Liderler Zirvesi) umarım 32 üye ülke olur"
Niinistö, görüştükleri bir başka önemli konunun da Finlandiya'nın NATO üyeliği olduğunu belirterek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Güvenlik kaygılarımızın giderilmesi hassasiyetine binaen Finlandiya'nın NATO'ya katılım protokolünün Meclisimizdeki onay sürecini başlatmaya karar verdik." açıklamasına ilişkin şunları kaydetti:
"NATO üyeliğimiz konusunda ifade ettiğiniz kararları almak bizleri çok memnun ediyor. Daha önce ilgili kararların alındığını ifade etmiştiniz. Bugün atılan imza da gerçekten, Finlandiya’nın NATO’ya üyeliği sürecinin tamamlanması süreci içerisinde, TBMM'nin onay sürecini başlattığına dair çok önemli bir gösterge. Tüm Finlandiyalılar için çok önemli bir haber bu. Aynı şekilde meclisimizin içinde milletvekillerimizin yüzde 95’i geçtiğimiz bahar döneminde NATO üyeliği başvurumuzu destekledi. Şimdi de bu önümüzdeki süreç içerisinde tamamlanmak üzere. Sizlere çok teşekkür ediyoruz."
Niinistö, komşuları İsveç'in de bir NATO üyelik başvurusu bulunduğuna ve kendileriyle çok iyi ikili ilişkileri olduğuna işaret ederek, "Finlandiya'nın NATO üyeliği İsveç olmadan tamamlanamaz çünkü ortak çıkarlarımız var. İki komşu ülkeyiz. Baltık Denizinde sınırımız var. Vilnius Zirvesinde (NATO Liderler Zirvesi) umarım 32 üye ülke olur." mesajını verdi.
"Finlandiya, Madrid’de geçen yaz üzerinde mutabık kaldığımız her şeyi yerine getirdi"
Finlandiya'nın NATO üyelik yolundaki çalışmaları konusundaki bir soru üzerine Niinistö, şu yanıtı verdi:
"Finlandiya, Madrid’de geçen yaz üzerinde mutabık kaldığımız her şeyi yerine getirdi. Burada akılda bulundurulması gereken unsurlardan birisi şu ki idari yetkililerimiz o tarihten itibaren, Madrid'den itibaren her zaman temasta kaldılar. Benim anladığım kadarıyla, karşılıklı anlayış seviyemiz daha da arttı. Şunu kastediyorum hukuk sistemini daha iyi bir şekilde anlayabildiler. Gerçekleştirilen faaliyetleri daha iyi anladılar mesela, terörle mücadele konusunda, terörle mücadele konusunun nasıl ele alındığını konusunda. Bence bu da Türk dostlarımızı ikna eden unsurlardan birisi oldu diye düşünüyorum.
Takvim konusuna gelecek olursak, Sayın Cumhurbaşkanı (Erdoğan) başvurumuzu Meclise gönderen belgeyi imzaladığında, gerçekten bizim için önemli bir andı. Umuyoruz ki Meclisin yeterince vakti olur ve bu konuda verimli bir çalışma gerçekleştirirler."