KUDÜS (AA) – Filistinli gazeteci Şirin Ebu Akile’nin ailesi, İsrail ordusunun Ebu Akile’nin öldürülmesine ilişkin yayınladığı raporu, “gerçeği gizlemeye ve sorumluluğundan kaçmaya çalışan bir açıklama” olarak nitelendirdi.
Ebu Akile ailesi, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail yönetiminin bugün yayınladığı ve işgal altındaki Batı Şeria'da 11 Mayıs'ta öldürülen Al Jazeera muhabiri Ebu Akile'nin, “yanlışlıkla İsrail ordusunun ateşiyle öldürülmüş olma olasılığının yüksek olduğunu” vurguladığı raporuna yanıt verdi.
Aile, İsrail ordusunun raporunu, “gerçeği gizlemeye ve Şirin Ebu Akile'yi öldürmekteki sorumluluğundan kaçmaya çalışan bir açıklama” olarak değerlendirdi.
“Bir İsrail askerinin Şirin’i vurup öldürdüğünü 4 ayı aşkın bir süredir biliyoruz.” ifadesini kullanan Ebu Akile ailesi, Birleşmiş Milletler’in yanı sıra çok sayıda medya organı, yerli ve uluslararası sivil toplum kuruluşları tarafından yürütülen soruşturmaların sonuçlarının bunu kanıtladığını vurguladı.
Aile, “İsrail’in beklendiği gibi Şirin’i öldürmekteki sorumluluğunu üstlenmeyi reddettiğini” kaydederek, “İsrailli savaş suçlularının kendi suçlarını araştırmayacakları herkes için aşikar olduğu için bu sonuca şaşırmadıklarını” belirtti.
- ABD'ye bağımsız soruşturma çağırısı
Ebu Akile ailesi, ABD vatandaşı olan Şirin’in öldürülmesine ilişkin ABD yönetimine yaptığı bağımsız soruşturma çağrısını da yineledi.
Aile, açıklamada, şunları kaydetti:
“Şirin öldürüldüğünden beri ailemiz, ABD hükümetinin kendi vatandaşlarından biri için yapması gereken en basit şey olan, hesap verebilirliğe yol açacak kapsamlı, bağımsız ve güvenilir bir ABD soruşturması yapması çağrısında bulundu. ABD hükümetinin hesap verebilirlik taahhütlerini yerine getirmesini talep etmeye devam edeceğiz. Sorumluluk eylem gerektirir.”
Aile, ABD Kongresi’ndeki birçok üyeye, sivil toplum kuruluşlarına, gazetecilere ve kamuoyuna, Başkan Joe Biden ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken’e baskı yapmayı sürdürmeleri için çağrıda bulunmaya devam edeceklerini vurguladı.
İsrail’in kendi kendisini sorumlu tutma imkanı bulunmadığını kaydeden aile, tam bir Uluslararası Ceza Mahkemesi soruşturması ve yargılaması için de çaba harcadıklarını ifade etti.
Ebu Akile ailesi, “İsrail'in sevgili Şirin’imizi öldürmesi bir kenara atılamaz. Şirin için adalet sağlanana kadar duramayız ve durmayacağız.” ifadelerini kullandı.
- İsrail: Ebu Akile'nin “yanlışlıkla” İsrail ordusunun ateşiyle öldürülmüş olma olasılığı yüksek
İsrail ordusu bugün, Ebu Akile'nin öldürülmesiyle sonuçlanan olaya ilişkin soruşturmasının nihai raporunu yayınlamıştı.
İsrail ordusunun raporunda, Ebu Akile'nin, “yanlışlıkla İsrail ordusunun ateşiyle öldürülmüş olma olasılığının yüksek olduğu” belirtilmişti.
Raporda, şu ifadelere yer verilmişti:
“Özel bir görev gücü tarafından yürütülen bir dizi soruşturmanın tamamlanmasının ardından, Sayın Ebu Akile’yi vuran silahın kaynağını kesin olarak belirlemenin mümkün olmadığı görülüyor. Ancak, Ebu Akile’nin, İsrail ordusu askerlerine hayati tehlike arz eden gelişigüzel yaylım ateşi açıldığı bir çatışma sırasında, Filistinli silahlı kişiler olarak tanımlanan şüphelileri hedef alan İsrail ordusunun ateşiyle yanlışlıkla öldürülmüş olma olasılığı yüksektir.”
- Al Jazeera muhabiri Ebu Akile'nin öldürülmesi
Al Jazeera televizyonunun deneyimli saha muhabiri Ebu Akile (51), 11 Mayıs'ta İsrail güçlerinin Batı Şeria'da bulunan Cenin kentindeki mülteci kampına düzenlediği baskını takip ettiği sırada, İsrail askerlerinin açtığı ateşle öldürülmüştü.
Ebu Akile'nin yanında bulunan gazeteci Ali es-Sumudi de sırtından yaralanmıştı.
Gazeteci Ebu Akile'nin, görevini yaptığı sırada ve "basın" yazılı çelik yelek giydiği halde İsrail askerleri tarafından gerçek mermiyle vurularak öldürülmesi tepkilere neden olmuştu.
Filistin Başsavcılığı'nın yanı sıra ve çok sayıda uluslararası kurumun soruşturma ve incelemelerinin vardığı sonucun aksine İsrail ordusu, şimdiye kadar Ebu Akile'nin öldürülmesinin sorumluluğunu kabul etmemişti.
İsrail ordusu, 4 Temmuz’daki yayınladığı raporunda, Ebu Akile'nin cinayetinden “kimin sorumlu olduğunu belirlemenin mümkün olmadığını” iddia etmişti.