Hani diyorlar ya “Bir Başkent her zaman başkenttir’ diye.
Hakikaten öyle.
Kültür Sanat etkinlikleri, Festivaller, Paneller, Sempozyumlar, Spor Müsabakaları hep başkent havasına göre oluyor.
Yaptığınız bir etkinlik sadece çevre il ve ilçelerden değil ülke sınırları dışından da büyük ilgi görüyor.
Örnek mi?
Sadece bazılarını paylaşayım.
Hz. Mevlana’yı Anma Etkinlikleri, Uluslararası Konya Mistik Müzik Festivali, Nasreddin Hoca Festivali, Yörük Türkmen Kültür Şöleni, Beyaz Kiraz Festivali, Tuz, Avcılık, Kültür ve Sanat Festivali, Bir Nefes Bir Ses Uluslararası Tiyatro Festivali, Bilim Festivali, Teknoloji Festivali (Teknofest) ve Gastronomi (Yemek) Festivali (Gastrofest).
Sadece etkinlikler mi ilgi görür başkentte. Zaman zaman şehir efsaneleri de sohbetlerin ana konusu olur. Renkli olsun diye bunu da paylaşacam.
Bilim Festivali’nin ardından şimdi de şehrin gastronomi kültürünün ulusal ve uluslararası alanda tanıtımına katkı sağlayacak Konya GastroFest düzenlenecek.
Büyükşehir Belediyesi tarafından Ecdat Parkı’nda yapılacak ve ünlü mutfak şeflerinin de yemek sunumları yapacağı festival 4-7 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek.
Bu organizasyonlar sadece etkinlik değil, başkentin size yüklediği bir sorumluluğun gereğinin de yerine getirilmesi oluyor.
Ve bunların çoğunluğu da Büyükşehir Belediyesi tarafından organize ediliyor.
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay dün yaptığı basın toplantısında şehre yapılan yatırım ve hizmetlerde, etkinlik ve festivallerde Konya’nın büyüklüğünün çok etkili olduğunu ifade etti.
Aslında Gonya’nın tandır kebabı, etli ekmeği, su böreği, bamya çorbası, gaşşık helvası ve höşmerimi Gastronomi sahasında tam bir efsane.
Bu yemeklerin ve tatlıların tarifi de yok.
Yedikçe kendisini anlattırır. Hatta sadece anlattırmaz, yaşadığınız sürece açlık hissedince kendilerini hatırlatırlar.
Şimdi Gonya yemeklerini görmek ve tatmak için Uğur başkan herkesi 4 Eylül gününden 7 Eylül gününe kadar Ecdat Parkı’na davet ediyor.
Başkentte şehir efsanesi de bitmez dedik ya.
Bugünlerdeki efsaneyi merak etmişsinizdir. Hemen aktarayım.
Eski Stadyumun oraya yapılan Millet Bahçesi içindeki Millet Camii ve Külliyesi’nin inşaatının durdurulduğu, hatta mahkeme kararıyla yıkılacağı anlatılıyor.
Neymiş; Eski Stadyumun yerini veren bir Ermeni vatandaşmış. Burayı bağışlarken sadece spor etkinlikleri yapılması için bağışlamış da, buraya dini ibadet yeri olan cami yapılamazmış.
Cami inşaatı ince işçiliklerden dolayı biraz yavaşladı ya, bunu anlatan sonra kendisi de inanmıştır.
“Ulen arkadaş memleketten Ermeni ve Rumlar taaa 1071 yılında gittiler.”
Sen bunu unuttun mu?