Sözcüklerle ağlar mı insan?
Kelimelerle, harflerle, bakışlarla, ah’larla, feryatlarla, bekleyişlerle, susarak ağladık…
Bir gece yarısı 7.7 şiddetinde..
Saat 4.17'de donduk ve durdu zaman,
Hissettin mi?
Artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak…
Her şey yarım kalacak, yarım kalmış hayatlar kol gezecek ülkemin her bölgesinde…
Bu ızdırabı nasıl anlatacağız şimdi ve nasıl atlatacağız?
Hangi yaraya merhem olur, sözlerimiz, gözyaşlarımız?
Akşam ‘’Yarın görüşürüz ‘’ diyen bir genç nişanlısının resmine bakıyor şimdi , yarım kaldı yüreği…
Uyumuştu çocuklar, iyi geceler bile diyemedi anneler… son kez öpmüştü çocuğunu, çöktü beşikler…
Bir gece vakti saat 4.17’de dondu zaman.
Bir çocuk annesini bir daha göremedi, bir kadın kocasıyla kahvaltı yapamadı, birisi son sayfasını okuyamadı kitabının, belki birisi" seni seviyorum" diyemedi ya da "seni affettim", kırgın gitti belki de pişman, uyudu birileri ,birileri aç uyudu belki ,birileri ertelediği geziye gidemedi, birisi sevdiği filmi izleyemedi, belki de dua edemedi....
Yarım kaldı hikayeler ,hayatlar ve rüyalar...
Bir gece yarısı saat 4.17'de 60 saniyede durdu zaman….
En kötü günün aslında birisini kaybettiğin gün değil ondan sonraki günler olduğunu anladık.
Bazı yaralar kabuk tutar ama kanar, kanar, kanar ....
Kırıldığı yerden çiçek açar mı insan, acılar bir gün geçer mi, gözyaşları dua olur mu, insanın yediği yemek boğazında kalır mı, yattığı yataktan utanır mı, göz kapakları fazla gelir mi insana ?...
Bir deprem oldu utanmak ne demek öğretti bize. Üzülmek, umut etmek, mahcup olmak birlik olmak, çaresiz kalmak, çabalamak, elleri kanamak, yarım kalmak ne demek, yarımı tamamlamak ne demek, iyi olmak, uzaktayken yakın olmak ne demek öğretti. Mucize ne demek öğretti. Sığınmak ihtiyacını ve teslimiyeti öğretti bize. Küçük hesapların acı sonucunu öğretti… Herkes vicdanıyla baş başa kaldı.
Bazı kahramanların pelerinsiz olduğunu öğrendik.
Kepçe olmak ,nefes olmak, güçlü olmak, su olmak, aydınlık olmak ,hiç olmak istedik.
Acının gözyaşlarının aynı olduğunu öğrendik. Dünyadan giden makamına varırken Rabbi ile kalan ise acısıyla baş başa kaldı.
Gidenler dönmeyecek, her yara kapanmayacak, hatalar telafi edilemeyecek ,anlamsız gelecek hayat bir sebep bulana kadar .
Bu çağdan etimizle kemiğimizle nefret etsek de güzel bir şeyler yaptık. Yerdekiler ve göktekiler "Orada güzel şeyler yapan birileri var" dedi.
Artık ne desek eksik, sussak fazla, koşsak ırak Rabbim halimiz sana ayan. Elimizin ulaşamadığı yerlere sen ışık ol. Nefes alan her canlıya ferahlık ver bizi en yüksek hayrınla çıkar bu günlerden…
Bütün bu yaşadıklarımızdan sonra oluşturduğumuz ihtiyaç listesi ise ; ÖNLEM ALMAK, BİLİME GÜVENMEK, VE VİCDANLI OLMAK…
Her birimize güç lazım,
Her birimize vicdan…
Her birimize feraset…
Her birimize güzel bir gelecek…
Elbet hayat bir gün son bulacak ama bu yaşananları unutmasak, ders alsak…