Pof. Dr. Hami Koçaş’ın hayatı: 16 Ağustos 1333 (16- 08-1917) yılında Ermenek’te doğdu. 1928 yılında ailesiyle İstanbul’a göç etti. İlkokulu İstanbul da 1929’da bitirdi. Orta tahsilini İstanbul Erkek Lisesi’nde (1930-1935) Yüksek tahsilini İstanbul Tıp Fakültesi’nde yaparak 1941 yılında Askeri Doktor oldu. 1941-1942 Gülhane Stajı, 1942-1944’te Kırklareli ve İskenderun’da Alay Baştabipliği yaptı. 1945-1948’te Gülhane Fizik Tedavi ve İdroloji Kliniği asistanlığı, 1948-1949’da Deniz Hastanesinde Kurucu Uzmanlık yaptı. 1949-1950’de Gülhane’de Baş asistan ve Ankara Tıp Fakültesinde Uzman olarak çalıştı.
1951 yılında doçent olarak Gülhane’de hocalık, Fakültede uzmanlık görevime devam etti. 1953 yılında istifa yoluyla askerlikten ayrıldı ve Fakülteye doçent olarak atandı. 1955-1957 yıllarında Almanya’da Fizik Tedavi ve özellikle Balneoloji konusunda araştırma ve inceleme yaptı. 1958’de Profesör oldu. 1959’da hocasının vefatı üzerine Kürsü Başkanı seçildi.
1961’de fakülteden ayrılıp 8 ay Ankara Hastanesi’nde şef olarak çalıştı. 1962 yılında tekrar Fakültedeki görevine döndü. 1979 Mayısında yapılan seçimle de Kürsü Başkanı seçildi. Fizik Tedavi, Romatoloji ve Balneoloji konularında Türkçe ve Almanca olarak çok sayıda yayını mevcuttur. Evli, İki oğlu, bir kızı ve beş torun sahibi Koçaş 3 Mart 2001 yılında vefat etti.
Prof. Dr. Hami KOÇAŞ; Gazeteci. Araştırmacı yazar Mustafa Ertaş, Hami Koçaş’ ın yakın akrabasıdır. Konya’daki evimizde Fizik Tedavi Profesörü Dr. Hami KOÇAŞ, dayımız ( DAMLATAŞ ) mağarası ile ilgili anısını şöyle anlatı;
“Sene 1954. Alanya’da bir mağara bulunduğunu gazeteler yazdı. Bu mağarayı ilmi yönden incelemek için dekanlığa müracaat ettim. Yazıma olumlu cevap verildiğinden Baş Asistan Necati Arı, Asistan Burhanettin Sönmez ile Ankara’dan Alanya’ya hareket ettik. Önce Antalya Valisi ile görüştüm. Vali muavini ile Alanya’ya geldik. O zamanlar Alanya’nın tek oteli olan Yayla Oteli’ne yerleştik. Alanyalı Galiplere bize eşlik ederek Damlataş Mağarası’nı dıştan ve içten gezdik. Mağara sanki 2000 yıldan beri sevgilisini bekler gibi idi. İncelememizi derinleştirmemiz gerekiyordu. Şehri gezerken dükkân sahibi Hüseyin Azak, bizi çağırdı: “Alanya’dan memnun musunuz? Diye sordu. Ben “Tahtakurusundan uyuyamadık deyince ısrarla bizi yemeğe davet etti. İyice tanış olduk. “Ben Ermenekliyim. Babanız, babamın arkadaşı diye kendimi tanıttım. Tam bir Türkmen misafirperverliği vardı. Her şey temiz, her şey güzeldi. Evin yaşlı hanımı, doktor (namahrem) olmaz diyerek yanımıza geldi. Hal hatır sordu. Mağaradan bilgi de isteyince “Ben akışkan ve sarkıt, dik biçiminde görülen taşlar damlalardan meydana gelir.” DAMLATAŞ “dedim.” Dolayısıyla mağaranın ismi konmuş oldu. Azakların anneleri “Alanya’dan Antalya’ya, Gazipaşa’ya yolumuz yok ancak Kuş Yuvası’ndan yaylaya göçeriz. Alanya’mız pek kapalı kaldı. Elinizden bir şeyler gelirse parmakların yazıversin doktor beyim.” dedi. Yanımıza aldığımız elektrokpohigro -metre gibi aletlerle nem oranı, basınç vs. incelememiz sonucunda bir iyonizasyon durumu var. Sühunet (nem oranı) aynı rutubet değişmez. Bu tür içeriği olan iyonların bulunuşu, “Nörovejatatif sistem” üzerine etkili olabileceği sonucuna vardık. Bu sistem zıt (Antagonist) etkili çalışır. Beşe bir oranında sıcak parasempatikleri (alıcı-verici sinirler) uyarır. Damlataş Mağarasının, astımlılara iyi geleceği Turizme, açılabileceği, sara hastalarının alınmaması gerektiğini rapor ettim.
Kapalı ve basık mekânların sara hastalığını taşıyanlar için mağaraya girmelerinin sağlık yönünden tehlikeli olduğunu söyledim. Prof. Dr. Hami Koçaş, tıbbi buluşlar ve vardığımız sonuçları bildiren bir rapordan Basın-Yayın Genel Müdürlüğüne, Sağlık Bakanlığına, Tıp Fakültesi Dekanlığına, Turizm Bakanlığına gönderdim. Romatizma mecmuasında da yayınladım. Turizm Bakanlığından “Bölgede Turizme hizmet edecek böyle bir çalışmadan dolayı teşekkür ederiz.” Şeklinde bir yazı aldım. Dekanlık da çalışmayı ilginç bularak araştırmaların derinleşmesini uygun buldu. Uzun süre sonra benimle görüşen o zamanın (1954) sağlık bakanı Behçet Uz, bana “Damlataş Mağarası ile ilgili raporunu geri al. Gazeteler bu raporu yayınlayınca Yugoslavya’dan 200, Yunanistan’dan 500 kişi gelmek istiyor. Nerede yatırılır? Otel yok, rezil oluruz. Lokanta yok. Yokların çok olduğu bu yer için verdiğiniz raporu geri alın diye” ısrar edince ben cevap olarak şunları söyledim. “Ben ilmi olarak gördüklerimi, bildiklerimi, astımlılara, yöre turizmine yararlarına inandığım gerçekleri raporda yazdım. İlim adına bunu yapamam. Raporumu geri alamam. Damlataş Mağarasının önemi ve Turizmin değeri gelecekte daha iyi anlaşılacaktır.” Dedim. “Evet, Prof. Dr. Hami Koçaş’ın 1954’te söyledikleri bugün gerçek oldu. Alanya bugün bir turizm cenneti haline geldi.”
Mustafa Ertaş: ALSAV (Alanya Kültür ve Sanat Turizm Vakfı) Müdürü Sayın Faruk Nafiz KOÇAK Beyi, Ertaş akrabası, Prof. Dr. Hami KOÇAŞ ile telefonla görüşmelerini sağladı. Faruk Koçak bey, yaptığı telefon görüşmesinde mağaranın astıma iyi geldiğine ait raporu veren Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi eski öğretim üyesi Prof. Dr. Hami Koçaş 85 yaşında Konya’da akrabasının evinde iken kendisiyle telefonda uzun uzun sohbet ettiler,” Damlataş ile ilgili geniş bilgiler aldım. Bu bilgileri Alanya’nın geleceği için gazetelerde yayınladım. Prof. Dr. Hami Koçaş Bey’i Alanya’ya davet ettim. Hastalığından dolayı gelemedi. Alanyalılar adına kendisine sonsuz saygı ve selamlarımızı sunarız.” Der.
Prof. Dr. Hami Koçaş 03.03.2001’de hakkın rahmetine kavuşmuştur. Ermenek’in yetiştirdiği bu büyük bilginin ruhu şad makamı cennet olsun.
KAYNAK:
1-Bugün Ankara’da oturan Hami Koçaş’ın kızı Hülya Koçaş (Özsayın), Damadı Ahmet Özsayın bize yukardaki Hami Koçaş dayının hayatı ile ilgili bilgileri göndermişlerdir. Kendilerine Teşekkür ederiz.
2-Konya’da oturan yeğeni Günay Ertaş (Torcu) Bey’i Mustafa Ertaş’ın evine buyurup gelen Prof. Dr. Hami Koçaş dayı misafir gelince Damlataş Mağarası ile ilgili bilgileri bizlere anlatmıştı.
3-Mustafa Ertaş, Alanya’nın yerlisi, Faruk Nafiz Koçak, beyi telefonla Prof. Dr. Hami Koçaş dayı ile görüştürmüş, uzun bir görüşme yapmış, “DAMLA TAŞ MAĞARASI” ile ilgili bilgiler almıştır. Faruk Nafiz Koçak Prof. Dr. Hami Koçaş Bey’i Alanya’ya
davet etmiştir. Rahatsızlığı nedeniyle Alanya’ya gelememiştir.
Mustafa Ertaş
Gazeteci Araştırmacı Yazar