Çile yumağı içinde yaşamaksa yaşadığı var olduğu çok bellidir. Yaşama kalitesi çok farklıdır. Oysa yaşama emeğin kadarsa, en güzeli yaşamak onların hakkıdır. Dört duvar içinde saçını süpürge eden analar Anadolu'da yaşar. Çileye ve acıya karşı içi kan ağlasa da yüzü gülen anlar... Her türlü güçlüye göğüs geren çileli analardır. Kendi keyfi için, sağlığına bile zaman ayıramayan analardır. Kendisnii, çocukları, ailesi için çırpıran analardır onlar. Yalın yoksulluğu yaşarken ele karşı bacasını tüttüren analardır onlar. Kendi açlığını hissetmeyen, önemsemeyen yavrularını doyurmaya çalışan eli öpülesi analardır onlar.
Değerli öğretmenim çok kısa bir video göndermiş. Hem çok duygulandım bi o kadar da gururlandım. Türk profesörü Avrupa'da bir üniversitede çalışmaktadır. Konuşma sırasında İstanbul'dan geldiğini söyleyince siz türksünüz öyleyse demişler. Biz bir Türk'e aşık olmuştuk diyor birisi. Hemen kim diye sormuş. Yanıtı şaşırtıcı değil tabii Mustafa Kemal Atatürk'ten başkası olamazdı. O sizi yendi neden sevdiniz diye sormuş. Yanıt deha'da ilginç geri kalmış bir toplumu onbeş yıl gibi kısa bir sürede uygar ülkelerin içine katarak kadınlara seçme ve seçilme hakkını verdi. Avrupa'da kadınlar bu haklara sahip değilken Atatürk Türk kadınlarına bu hakları verdi. O lider sevilmez mi? Aydınlığı ve adalet getirdi yurduna diyor.
Burada kalem dursa ya... İnsanın aklı da duruyor sanki. Doğru olanı başka ülkeler görüyor takdir etmesini biliyorlar. Aşkla bakarak hayranlık duyuyorlar. Biz geçen bunca zaman içinde kimler ne kadar anladı. Çıra dibine bu kadar karanlık olur mu? Kötü heveslerini gizleyerek ,gölgelerek, karalayarak tam aydınlığa engel olmuyorlar mı?
Şimdi uygar dediğimiz hayranlık duyduğumuz ülkelerden önce kadın hakları tanınmıştır ülkemizde. Kadını erkeğe eş olmanın yanında eşit yurttaş olarak görmüştür. Avrupa'dan önce kadınlarımıza bu haklar sağlanmıştır. Dünyadaki aydınlanmaya katkı sunan Atatürk'e hayranlık duymuşlardır. Avrupa'daki kadınlara bizden çok sonra seçme ve seçilme hakkı verilmiştir. Aklı başında olan insan yapılanlara saygı duyar. İnsanın yararına atılan adımları takdir eder.
İngiltere'de kadınlar başkaldırıp eylemler yapıyorlar. Pankartlar ne yazıyor dersiniz? Biz Türk kadınları kadar değerimiz yok mu diyorlar. Türk kadınının örnek alarak onların sahip olduğu haklara sahip olma mücadelesi veriyor. Bizim bugün başta kadın hakları olmak üzere her konuda daha ileride olmamız gerekmez mi? Kazanılmış birçok haklar kadınlarımızın ellerinden alınmak isteniyor. Kolay kazanan haklar kolay kaybedilir. Örgütlü ve bilinçli yurttaşlar haklarını korumayı bilirler. Verilen hakları daha da ileriye götürmey , geliştirmeye çalışırlar. Kadınlar istediği sürece haklarında gerileme olmaz. Özgür yaşama hakkına ulaşanlar kazanımlarından geriye götürülemezler.
Başta kadınlara farklı bakılamaz. Onları da eşit haklara sahip yurttaşlardır. Cumhuriyetin ve aydınlanmanın temeli budur. Mustafa Kemal Atatürk ey kahraman Türk kadını sen yerde sürünmeye değil omuzları üzerinde göklere yükselmeye layıksın diyerek geleceği aydınlığı işaret etmektedir. Dünyada her şey kadının eseridir. Kadınlarımız milletimin gerçek anası olmak istiyorlarsa erkeklerden çok daha aydın ve faziletli olmaya çalışmalıdır. Var mı böyle bir hedef koyan başka lider dünyada.?
Atatürk ünvanı kolay bir unvan değildir. Zeki ve çalışkan bir millete Ata olmuştur. Dünyada nice liderler vardı. İktisadi alanında güçlü olan askeri alanı güçlü olanlar vardır. Mustafa Kemal başta insani vasıflar olmak üzere askeri ,ekonomik, sosyoloji alanında çok üstün vasıflara sahiptir. Onun için hak etmiştir dünya liderliğini. Bu onuru dünya veriyor Mustafa Kemal Atatürk'e. Biz yere bakacak bir millet değil daima ileriye bakacak bir milletin evlatlarıyız. Çağdaş uygarlık seviyesine ulaştığımız zaman Atatürk'ün gösterdiği hedeflere ulaşmış olacağız. Onun için yediden yetmişe çok çalışmamız gerekiyor.
Asırlardır yurdumuzda kadına gerçek değerin verildiği görülmüştür. Eş değil ,eşitim demiştir Türkler. Ama aydınlanmaya ve haklarımıza sahip çıkarak daha çok çalışmalıyız. Okullara ayırma, sınıfları ayırma, çocuğu çocuk olarak görmeme ne kadar anlaşılır.
Bizim dinimiz cennet anaların ayağının altında sermiştir. Bağnaz ve gerici çevrelerin kız çocuklarına bakışı olumlu değildir. Onlar biat kültürüne inanarak, geleceği ve aydınlanma için nankörlük ediyorlar. Kadın anadır, var edendir.
Bazıları en aşağıdan değil, en üst düzeyde yaşama hakkıdır herkesin. Adalet sağlanır üretim artarsa gelir bütün güzel günler . Sadece belli günlerde anmak değil, her gün anaların eli öpülmelidir. İşin düşünce hiç gelme analara. Hem ekonomik bağımsızlığını kazanacak ,özgürce iyi yaşayacaktır. Bağnazlığı ve karanlığı kadınlarımız kovacaktır.
Dünyası evi olan ve ailesi olan köyünden yaylasından dışarı çıkmayan Anadolu kadınlarına saygılarımla ellerinden öpüyorum. Evet Hakkı ödenmeyecek sadece atalarımız analarımızdır.