Sömürü ve sömürgecilik yayıldıkça, egemenler isteklerini elde edemediği ülkelere düşman olurlar. Tarihler boyunca Türklerin düşmanları çok olmuştur. Coğrafi konumunuz yanında yürekli bir millettir Türkler. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra sömürgecilik durumu değişti. Savaşsız kaleyi kibarca ele geçirme yolu seçildi. Onun için bilinçli, bilgili bilimsel yolla aydınlanan kitlelerin kandırılması zor olduğunu biliyorlar. Birinci ayak istediğini alabilmek için toplumu cahil bırakmaktır.
Uygarlık yolunda ilerlemeye engel olabilmek için, toplumun cahil olması gerekir. Tabirimi uygun görmeye bilirsiniz ama kitlelerin sürü gibi yaşamasını isterler. Cumhuriyet öncesinde nüfusun çoğu köylerde yaşıyordu, cumhuriyetle birlikte kentlerdeki nüfus hızla çoğaldı.
Türkler tarihler boyunca dostundan çok düşman olmuştur. Çok gerilere gitmeye gerek yoktur. Cumhuriyet aydınlanması ile tarım ve sanayide kalkınma hamlelere başladı. Bu kalkınmayı engellemek için her türlü hainlikler yapıldı. Başta ağır sanayi hamleleri engellendi. Uçak yapan ülke dışarıdan uçak satın alacak duruma getirildi.
Şimdi kağıt fabrikaları, şeker fabrikaları, tütün üretimi ve işlemesi, pamuk ve işlemesi gözünün önüne geliyor mu? Öyle günler geldi ki tarımına hayvancılığına da el atıldı. Çıkarına olmayan her noktada gelişmekte olan ülkelerin olumlu işleri engellendi emperyalizm tarafından.
Emperyalizm için en kolay olanı kitleleri cahil bırakmaktır. Cehaleti kullanarak toplumu ayrıştırma girişimlerinde bulunmaktır. Bu hainliklerin ülkemize ve milletimize ve geleceğimize çok pahalı olduğunu çok geç gördük. Cumhuriyetin kurulduğu yıllarda okuryazar oranına bir bakalım. Çok yüz ağartacak tablo değil, yüzde on bile değil okuryazar oranı. Cumhuriyetin temeli bilim ilkelerine göre atıldı.
Aydınlanmayı önleyemediği durumlarda darbeler yaptırarak eğitilmiş güçleri yok etme, sindirme yoluna gidildi. Uygarlığın, gelişmiş olduğu ülkelerde darbe görülmediği gibi olmaz da.
Neden cahil bırakıyor insanlar? Çok kolay kandırmak için. Onları toplumun içerisinde birbiriyle uğraştırırken onlar istedikleri egemenliği ve sömürü düzenini o toplum üzerinde kurarlar.
Yüz yıllık Cumhuriyet tarihinde kaç tane darbe yaşadık, bu darbeleri niçin yaşadık? Emperyalizmin istediği gibi at oynatabilmesi için seçilen bir yoldur bu.
Hiç cahil adam öldürüldü mü sokakta? Üniversite ve lise öğrencileri öldürüldü. Profesörler ve öğretim görevlileri öldürüldü. Sendikacılar öldürüldü. Kalemini satmayan gazeteciler öldürüldü. Bunlar darbelere zemin hazırlanan tuzaklardı.
Uyandığımızda, anladık ama çok geç kalındı, su köprüyü böldü. Sol ve sağ emperyalizmin bir tuzağıydı. 12 Eylül öncesinde 6000'e yakın, öğrenci öğretmen aydınımız öldürüldü. Darbeden sonra da o kadar aydın içeriye alındı.
Darbelerle kaç yılımız çalındı. Bizi ne kadar geriye götürdü. Toplumda örgütlenmeyi bitirdi.
Köy endüstrileri niye kapatıldı. Nüfusumuzun büyük bir kesimin oluşturan köylüyü bilinçlendirme uyandırma adımıydı.
Hepimiz biliriz asker emir kuruludur. Seni de bir ana doğurdu. Seni buraya vatanı korumaya gönderdi. Ağacı kucaklayan yaşlı kadın mealen askere böyle sesleniyordu.
Ağaç ne diye üzülmüştü? Sapı benden olduğu için demişti.
Hepimiz insanız. Ama insan insana eziyet yapıyor. Ağacın söylediği aklıma geliyor.
Azgın sömürü düzeni ve hırsı sadece bizde değil dünyayı da yaşanmaz hale getirdi. Bilim adamları iklim değişikliği tamamlandı. Hızla felakete gidiyoruz deyip acil önlem çağrısı yapıyorlar.
Bu çağrıyı nasıl anlayalım? Yokuş aşağı giden arabada fren devreden çıkmış. Şoför de bir şey yok, kontrol ve hakimiyet elden çıkmış, yapacağı bir şey de yok. Bilim adamları geldiğimiz noktayı aynen böyle tarif ediyor.
Doğa ve adaletsiz yaşam er geç intikamını alır. Emperyalistler sömürmek ve malı götürmek için her yola başvurur.
Cumhuriyet sadece bireyleri için, kimsesizlerin kimsesi değildir. Vatanın doğasıyla insanıyla toprağıyla, yeraltı ve yeri üstü zenginlikleri ile halkın yararına işletilmesi ve kullanılmasıdır. Ormanlar denizler sahiller milletin malıdır. Bütün renkler doğada, türlü kokular yayılır havada. Her canlıya yaşamak haktır doğal ortamında.
Cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkarak, cehaleti yok etmeye çalışarak, bilim ve ilim yolunda ilerlemek için birlik olmamız gerekiyor. Uygarlığın yolunda, ilim ve bilim ışığında geleceğimiz daha güzel olacaktır.