Cumhuriyet erdemdir. Cumhuriyet kimsesizlerin arkadaşı, dostu, sorun ortağıdır. Cumhuriyet özgür bireylerin oluşturduğu seçme ve seçilme hakkının bulunduğu yönetim şeklidir. Her yurttaşın seçme hakkı olduğu gibi seçilme hakkı da vardır.
Yönetim şekli uygar ve özgür bireyler için önemlidir. Bu önem eğitimle daha da değer kazanır. Kişi haklarını öğrenip ona sahip çıkmaya çalışır. Demokrasi iyi bir yönetim, bilimsel eğitim ile taçlandırmak gerekir.
Cumhuriyet ile kul olmaktan çıkıp özgür birey olduk. Hiç söz hakkımız yok iken yönetime katıldık. Seçme ve seçilme hakkına kavuştuk. Demokrasiyi, adaleti, özgürlüğü öğrendik, benimsedik ve seçtik. Bilinçli insanlar toplumun refah seviyesini yükseltmeye çalışırlar.
Kurtuluş Savaşı'nı kazanarak kurduğumuz Cumhuriyeti emperyalistler kabullenemedi. Kültürel ve teknolojik yönden kalkınmamızı istemediler. Onun için bizimle devamlı mücadele içinde oldular. Yerli işbirlikçiler de üreterek sürekli cumhuriyete saldırdılar. Saldırılar hala artarak devam etmektedir.
Kişiler, insanca idare edilen cumhuriyete neden karşı olur? Karşı olsan bile düşmanlık etme. İşbirlikçilerle hareket ederek ülkeye zarar verdiğini gör artık. Kendi aydınlık yüzünü karalayan başka bir millet var mı? İyi dururken kötüye koşmak neden acaba? Cumhuriyet, temel düşman olarak cehaleti görmüştür. Düşünmeden emperyalizmin ipine sarılmak neden?
Cumhuriyet kurulduğunda köylerimiz ve yurdumuzun büyük bir kısmı karanlıktaydı. Yıldız kadar köylerimizin hiçbirinde okul yoktu. Çiftçilik kara sabanla yapılmaktadır. Makine hiç yok köylerde. Nüfusun %80'i köylerde yaşamaktadır. Durum böyle olunca ekonomide zayıftı.
Çıkarı bozulanlar Cumhuriyete düşman yaratma yarışına girdiler. 30 Ağustos zaferi kazanıldı. Sabaha İzmir'e arabayla bile ulaşamaz diyor. Sabaha ulaşıldığını kim söylüyor? Yalanla küçültmeye çalışıyor. İzmir'e varıldı. Mustafa Kemal bir gün yanıldığını söyledi. Ama bu kovalamaca İzmir'e ulaşma on gün sürdü. Derviş Mehmet, Menemen'e yayan geldi. Yurdumuzun bir yerden bir yere çalışmaya yayan gitti. Yıllarca süren savaşların yorgunluğu ve yoksulluğunu atmak kolay değildi. Hem ülkede yeterli yol ve araç yoktu. Olsa bile binecek cepte para yoktu, Kendine eziyet olsun diye yaya gitmeyi seçmedi. Kendi tarihimizi yalanlarla karalamak hala devam ediliyor.
İki kişi havadan sudan konuşurduk. Bir genç selam vererek yanımız oturdu. Biraz dinledikten sonra söze karıştı. Öyle bir karıştı ki sözü bitince bir dakika demek bana düştü.
"Almanya Mercedes üretirken biz şapka devrimi yapmışız doğru sözü şurası hala giyim kuşamla uğraşıyoruz" dedi. Kalkınmayı neden sağlayamadık? Bilimsel eğitimin yanında olumlu ortamlar yaratılmadı. Buradaki hedef doğrudan Cumhuriyet ve Atatürk'tür. Yukarıda dediğim eğitim ama ülkemizde okuma yazma durumunu söylemek gerekir. Eğitim düzeyimiz nedir? Ülkede okuma yazma bilenler parmaklar gösteriliyor halka ne verdik, ne çalsın yüzümüze? Sanayiyi geç şapkayı üretecek kumaş fabrikası var mı? Emperlerinizin beyin yıkamaya devam ediyor. Cumhuriyet ile uğraşmaya devam ediyor.
Cumhuriyetin düşmanlarının başları en lüks içinde yaşamaya devam ediyorlar şu fiyata saat şu fiyata Mercedes en marka giyimleri bunların akıl hocalarınındır. Üstü şişhane ile tophaneyi karşılaştırıyorlar. Halkı kandırarak onları istedikleri gibi kullanmaya devam ediyorlar.
Açıkça toplumun içinde yeni kullanarak neler sergilendiğini görüyor açıkça şahit oluyoruz. Yani yeri nedir demokrasi veya hangi dinde öyle bir yaşantı vardır.
Demokrasiye özgürlüğe insan haklarına dayalı yönetim şeklidir. Cumhuriyet'tir herkes eşit yurttaştır. Soran sorgulayan yönetime bütün bireylerin katılması hakkı olan yönetimdir cumhuriyet. Yaşasın Cumhuriyet. "Benim naciz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır Ama Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır. " (Mustafa Kemal Atatürk)