İnsanın bozulması ile her şey bozuldu. Bazı durum ve olaylar kontrol edilmekten çıktı. Nüfusun şehirlerde toplanması ile kirlenme arttı.
Köyler boşaldı. İstanbul'un nüfusu Yunanistan'ın toplam nüfusundan %40 fazla. Türkiye'de trafikte kayıtlı araç sayısı 32 milyona yaklaştı. Egzoz gazından çıkan kiri düşünün. Bir zaman Konya'mızda üç tane taksi vardı. Bir tane petrol istasyonu vardı o da kol ile çevirmeliydi. Şimdi bir firma 17.istasyonunu açtı Konya'da.
Kendin yetiştirsen bile doğal ürün mümkün değildir. Neden sorusuna cevap hazır. Su kirlendi, hava kirlendi .Toprak değerinden çok şeyler kaybetti .Sadece kirlilik değil yeryüzündeki iklim değişikliği de tarımsal üretimi etkilemektedir. Aşırı sıcaklar ve soğuklar kısaca donlar ürünleri bozmaktadır. Sıcaklığın fazla olması nedeniyle ürün dalında buruşuyor.
Sadece doğa kirlenmedi. İklimdeki değişme bağıra bağıra geldi. Hiç önlem alma ve çare düşünülmedi. Resmen bozma yarışına girildi doğayı . Her şey insan eliyle bozuldu. İnsanın rant hevesi doğayı ve iklimi bozdu. Bozulma insanda da hızlandı artık. Eyvah demek çare değildir .
Yıllardır iklimden en fazla etkilenecek İç Anadolu Bölgesi olarak görüldü, gösterildi. Çölleşmenin başlayacağı yeri olarak gösterildi İç Anadolu... Ama bütün Türkiye'yi hızla etkisi altına aldı. Akdeniz Bölgesi'nde dahil susuzluk belli boyutlarda nüfusun yüzde 54'ünü etkileyecektir.
Doğal göller ve barajlarda su seviyesi yüzde yüze çıkmıyor, Suyun belli bir miktara kadar kullanmaya bilirsin. İçindeki canlıları da pay ayırmak gerekir.
Türkiye turizmine can olan, güneş deniz, kumda sos vermemeye doğru gidiyor .Doğasına bu kadar hırsla saldıran başka ülke var mı? Her yere deşelemek için maden ruhsat alındı. Alınan alanlar deniz, orman olması önemsemedi .Vahşice doğaya rantçılar savaş açtı. Dere yataklarını yağmaladılar. Elde tutulur gözle görülür doğanın bozulması yaşandı.
Sıcakların artmasından bütün canlılar olumsuz yönde etkilenmektedir. Sadece yetiştirilen ürünlere değil insanlar da zarar görecektir sıcaklardan. İnsan ölümleri de artacaktır. Atalarımız ne demişler her şeyin azı karar çoğu zarardır. Aşırı sıcaklar insana da zarar verecektir. Tarımı da olumsuz yönde sıcaklar etkileyecektir.
Yetiştirilen ürünler sadece sıcaktan mı zarar görüyor? Aşırı ilaç kalıntılarında çok zararlıdır. Sıradan bir gözlemci olarak domates, biber, patlıcan ilaç fazlası olabilir diyelim. Peki incir, fındık, fıstık, Antep fıstığında nasıl oluyor? Kuru gıdalarda da tehlike canları çalıyor .Her şeyi bozan insandır. Rant hırsızdır, cana kıymadır. Sağlıklı yaşama doğrudan doğruya tehdittir bunlar.
Yılbaşından bu yana iki ayda 200'e yakın insan alkolden öldü. Bu nasıl izah edilebilir? İnsanın para kazanmak için yapamayacağı kötülük yoktur. Nedense akıl dışı olaylar çoktur.
Ramazan gelince fiyatları tırmanır .Bayram gelir tırmanır fiyatlar .Yağmur yağar, güneş doğar fiyatlar hemen değişir. Yel eser fiyatları artar, Bir de keyfi artışlar var. Zamlar şahane mazeretler bahane.
Kuş gribi lafı akşam edildi. Sabaha yumurta fiyatları %50'ye yakın arttı. Okullar açıldı yumurta fiyatları arttı. Amerika'ya yumurta ihraç sözü fiyatları arttırdı .Sokak konuşmalarında kadının hiç yumurta alamayacağı sözü beni üzdü. Konya'da yumurta fiyatları 175tl ile 255tl arasındadır.
Gıdalarda bu kadar bilinçsiz ilaç ve benzeri ile zararlı hale getiriliyor. Bir de fiyatları sürekli artırılıyor. Pırasa elli lira, elma yetmiş lira marketlerde. Ilaç ve benzeri kalıntıların yanında fiyatları da çok yüksek gıdaların. Resmen garibanlar için seyirlik oldu.
Pazarda bile duruma göre hemen etiketler değiştirilebiliyor. Bunlar gözümüzün önünde yapılıyor. Yine de alma yarışına giriyoruz. Marketten alışveriş yapan birisi arabasına koyduğu malın fiyatını değiştirdiklerini gözümle gördüm. Adam yine de aldı,
Fırsatçının yüzüne tükürmeyi öğrenmedikçe, fırsatçılarına baş edemeyeceğiz. Antalya'ya yağmur yağdı. Seraya veya tarlaya girilmeyecek çamur oldu. Bu durumda Konya'daki ürünlere hemen zam koyuyorlar. Yenisini almadan zam yapıldı. Oradan gelenlerine bir kaç gün geçirecek ya.
Tüketim kültürü çok zayıf. Alıcı da fiyat takibi yok. Bu tarlada şu para, sende nasıl beş misli diyen çıkmıyor. Sen alıp yedikçe fiyatları uçar gider. Bozulacak ürün kaç gün tezgahta kalır? Alma bekle desen dinlenmez. Hiç ürün benim hesabımı geliyor kime ne. Oysa yaşamın her alanı sorma ve sorgulamayı gerektirir. Böyle olmayınca keyfi edip başını alır gider.
İyiliği yapan da insandır. Kötülüğü yapan da insandır .Ben ,sen her şeyin bozulmasının nedeni de insandır. Seyircilik ve keyfilik her şeyi A'dan Z'ye bozdu. Durdurulamayacak hale doğru gidiyor. Yukarıdan aşağıya elbirliği gerekiyor .Yarın bozulmaya seyirci olanlara altta kalacaktır. Meyve ve sebzeleri uzaktan seyredecek durumda kalacaklar.
Önce insan bozuldu. İnsanın bozulması ile her şey bozuldu. İnsanın bozulması ile doğal olan her şey bozuldu. İklim değişti. Hava su toprak kirlendi . İnsan düzelmedikçe hiçbir şey düzelmez.
Pestisitler, gübreler ve tarım ilaçları kontrollü, bilinçli mevzuata uygun kullanılmalıdır .Sağlığımıza zarar verecek şekilde kullanılması önlenmelidir. Önlenmezse ihraç edilen ürünler geri döner. İlaçlı ürünler içeride hastalıkları artırır. Güven kalmaz bize karşı dünyada.
Erdemli, ahlaklı, herkesi kendi gibi gören insanların sayısının artması gerekir. Rantçılardan, topluma hiçbir fayda sağlanmaz. Sağlığımız dahil her şeyi bozma yarışındalar.
Tüketici doğal gıdaya ve hesaplı ürüne ulaşamıyor. Üretici ürettiğinden yeterli para kazanamıyor. Aracılar da kaymağını yiyorlar.