Huzur ve Güven

Mustafa ÖZLÜK

İnsanoğlunun yaşamında en önemli unsur güvendir. Güvenin olmadığı yerde stresli olur kişiler. Huzurlu yaşamdan uzak olurlar. Kendilerini güvenli ve huzurlu bir yere atmaya çalışırlar.
İller iller ne güzel bizim iller. Eller eller ne acı gurbet eller. Huzur ve güven içinde değilse insan meşakkatli de olsa yola çıkar. Huzur ve güven bulacağı yeri arar.
İnsan huzur ve güven içinde olduğu yerden kovalasan gitmez. Adaletin olduğu yerde huzur olur. Neler oluyor güzel yurdumuzda? Önlenemeyen göçler huzurumuzu kaçırdı. Yurdumuzdan ayrılmak zorunda bıraktı. Yurdumuza kara cahiller doldu. Aydınlar yurdumuzdan ayrılmak zorunda kaldılar. Sadece göçmen sorunu değildir. Yurdumuzda iyi gitmeyen bir şeyler oluyor değil mi?
Gerek çalışmak gerekse atanan memurlar başka illere atanınca kendi iline dönmeye can atarlar. Doğduğu yere atasının bulunduğu köyüne, kasabasına dönmeye çalışır. Bu yaratılışımızda olan duygusal bağdır. Söküp atılamayan içsel bir duygudur.
İş insanları soydaş devletler bağımsızlığına kavuşunca iş yerlerini fabrikalarını oralara taşıdılar. Hem yeni oluşumda soydaşlarımıza destek ve yardım .Hem de özel avantajlardan yararlanmak için adete koştular oralara.
O günkü soydaş devletlere gitmek anormal değildi. Şimdi fabrikalarını Mısır'a taşımada anormallik vardır. Ülkemizde iyi gitmeyen bir şeylerin olduğunun işaretidir. Gelecek gören hazır işini bozup gurbetlerde iş kurmaya çalışmaz. Gurbette niye çile çeksin?
Yurdumuzdan doktor ,mühendis, teknik elemanları gittiği duyuluyordu. Sadece eğitim için olsa giden gençlerde hoş görülebilir. Eğitim için olmayan gençlerde kendini dışarıya atma yarışı içindeler. Gençler umutları ve gelecek kaygısı onları dışarı koşturuyor . Gençlerin doğdukları yerlerdeki umutlarının körelmesi çok iyi değildir. Pırıl pırıl gençlerimizden her yıl yetmiş bin kişi başka ülkelere gidiyorlar.
Neden ülkelerinde kalarak yaşam mücadelesi verme yerine kendilerini dışarıya atıyor bu gençler acaba?
Uluslararası göçmen çeteleri dünyada cirit atıyorlar. Biz dünyanın çetelerinden geri kalmıyoruz. Kanada'da giriş yapıyorlar önce. Çetelerin desteği ile Amerika'ya geçmeye çalışıyorlar .Para vererek, hapiste yatmayı göze alarak sınırı geçmeye çalışıyorlar. Çetelere on, on beş bin dolar verseler de hapiste yatmada dahil sorgulanıyorlar, zorluklar yaşıyorlar.
Neden insanlarımız gurbetlerde sıkıntı çekmeye razı görünüyorlar? Iş bulma, barınma ,dil sorunu gibi çok sorunlar yaşıyorlar günlerce. Aç kalmayı göze alıyorlar. İnsanını yaşat ki devlet yaşasın boşuna dememiş büyüklerimiz.
Yıllar önce yasal yollardan istek üzerine gidenler sağlık kontrollerinden geçiriliyordu. Dişine başına, cildine taramalarından geçirdiler. Sağlık raporu alamayanlar gidemedi .Sağlıklı olanları aldılar . Çalışıp üretecekleri karpuz gibi seçtiler ,aldılar.
Çevreyi tanıyıp gözü açılanlar ailelerinde götürdüler yanlarında gurbete. Aileler hiç de dil bilmiyor evde kapanıyordu. Birbirlerine gelip gitmeler oluyordu. Onlara marketlere çıkıp alışverişe başladılar sıkıntılı süreçten geçtiler. Et, süt ,yumurta almak için taklit yaparak anlaşmaya çalıştılar.
Kendi ilinden çıkanlar yurdundan bir iline iken iline dönmeye özlem duyuyorsa. Diğer ülkelerde birçok sorun karşısında yurdunu özlemez mi ?Hemen dönmeye can atmaz mı?
Belki gençler dil sorun çok yakıcı ve yıkıcı değildir. Dil sorunu olmasa da diyar gurbette ve yaban ellerde tutunmak kolay değildir.
Dünyada en genç nüfusa sahip olmanın önemini yaşayamadıktan sonra anlamsız kalır. Onun da zaten duraklama dönemine girdik .Var olan gençler de dışarıya giderse sonumuz kötü olacaktır.
El kapısı her yerde zordur. El ekmeği açı olur derler. Yabancı bir diyar olunca daha da zordur. ülkemizde adaleti ,demokrasi, bilimsel eğitimi uygulama ve geliştirmek gençlerin kalmasını sağlar belki.
Yolsuzluk ve sahtecilik buzdağı olmuştur. Buzlar er geç eriyecektir. Bütün yapılanlar göz önüne gelecektir .Kurum ve kurallar işletilerek yolsuzluk yapanların yakasına adalet yapışacaktır. Birilerinin keyfi, çıkarı için milyonlarca insanın huzursuz edilmez, edilmemelidir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.