Kadınlar, Cumhuriyetin 101. yılında haklarına en geniş anlamda sahip çıkarak, yerel seçimlerde varlıklarını göstermelidirler. "Türk kadını yerde sürünmeye değil göklere yükselmeye layıktır." ( Mustafa Kemal Atatürk) Kadınlarımıza, insanoğlunun anasına, her şeyin en iyisi en güzeli haktır.
Cumhuriyet ile birlikte eşit yurttaş kabul edildi kadınlarımız. Evde dışarı çıkmayan, çalışma hayatında olmayan kadınlarımız için eşitlik ne ifade edecekti? Okuma yazma oranı en yüksek %3 idi. Okuma yazmayı bir kenara bırakamayız ama sosyal hayatın içinde yok kadınlarımız. Eşit yurttaşlık hakkı bilincine erişip, haklarını kullanacak sosyal ortam gerekir.
Kadın hakları konusunda tanzimat ile birlikte bir takım haklar sağlandı. Kadınlara sadece kadınların gidebileceği okullar açıldı. Bu hakları kim nerede nasıl kullanacaktı. Açıkçası bu haklardan azınlıklar elit tabakalar faydalanabiliyordu.
Hakların verilmesi çok önemlidir ama bir de o kadar da ortam yaratılması gerekirdi. Haberleri ve gelişmeleri kadın haklarını yayacak iletişim araçları çok azdı. Yurt genelinde gazete ve radyo çok yaygın değildi. Ayrıca hakkına sahip çıkacak sosyal hayattan bilinçten yoksundu kadınlar.
Tanzimat ile başlayan yenilikler ikinci meşrutiyetle önemli kadın hakları sağladı. 1.Dünya Savaşı'nın başlaması ile kadınlar yavaş yavaş iş hayatına da atılmaya başladı. 1917 yılında aile kararnamesi hazırlandı. Ama bu haklar kime ulaştı? Hangi kadınlar faydalandı? Taşralarda yaşayanların haberi bile olmadı.
Kadın hakları ile ilgili çabaların toplumda karşılık bulması Cumhuriyet ile birlikte başladı. Ortamlar oluşturulmaya ve düzenlenmeye başladı kadınlar için.
Kadın erkek eşitti, ama uygulamaya hemen geçilemedi. Erkekler dört kadınla evlenebiliyordu. Kız çocukları ortaöğretim lise de hemen hemen yoktu. Türkiye genelinde ortaokulda okuyan kız öğrenci sayısı 543'tür. Liselerde okuyan kız öğrenci sayısı 230'a düşüyordu. Köylerde erkekler için bile okullar yoktu.
İlk nüfus sayımı Türkiye'de 1927 yılında yapıldı. Daha sonraki yıllarda sonu 0 ve 5 ile biten yıllarda yapıldı. İlk sayımda kadının sayılmasının gereksiz olduğunu söyleyenler çıktı. Nedenine gelince kadın toplumsal yaşamda, sosyal hayatta yoktu.
Türkiye yerel seçime gidiyor. Kadın temsili konuşuluyor. Kadınların partilere dayanıp görev istemeleri gerekiyor. Kadınlar seyirci değil partilerin içinde kendilerine yer bulmaya çalışmaları gerekir. Kısaca görev verilmez alınır. Temiz toplum, temiz gelecek kadınlara daha güzel olacak.
Kadın erkek eşitliğinin cumhuriyetle başladığını söyleyerek 101 yılın içindeyiz. Hala köylerde kasabalarda hatta ilçelerde kızlar yeterince okula gidemiyorlar. Kadın erkek eşitliğinde fiili eylem gerçekleşmedi. Toplum yeterince aydınlanma hedeflerine ne yazık ki ulaşamadı.
Tekrar cumhuriyetin kazanımlarına dönecek olursak 1924'te kadınlara seçme ve seçilme hakkı reddedildi, ama Atatürk kararlıydı zamanı ve şartların olgunlaşmasını bekledi. Günü gelince de uyguladı.
Dünya ile bütünleşmek için harf devrimi gerekiyordu. Toplumun yarısını oluşturan kadın hakları geleceğimiz için çok önemliydi.
1924 yılında kadın erkek eşit eğitim olanağı sağlandı. 1926 yılında sağlanan Medeni kanunda kadınlar toplumun her kesiminde yer almaya başladı.
3 Nisan 1930'da kadınlara belediye seçimlerine katılma hakkı verildi, 26 Ekim 1933'te muhtar ve ihtiyar heyeti seçimi hakkı verildi. 5 Aralık 1934'te kadınların milletvekili seçilme hakkı verildi.
Sağlanan haklar toplum ve kadınlar için çok önemliydi. Kullanabilme aydınlığı ne kadınlarda ne de erkeklerde vardı. Yıllardır süren geleneklerin büyük etkisi vardı toplum üzerinde. Anadolu'nun birçok yerinde hakların verildiği anda kadınlar görev isteseydi önce aile etrafı karşı çıkardı. Yasalar doğru ve gerekliydi. Ama toplumda aydınlanma ve bilinçlenmede yetersizlik vardı. 100 yıl sonrasında bile kadının özgürlüğüne seçilme iradesinde özgür olduğunu söyleyemeyiz.
Her şeye rağmen kadın hakları konusunda çok önemli yerdeyiz dünyada. Bir İsveçli siyasetçi yasaları bizden aldınız kadın haklarını seçme ve seçilmeyi bizden önce devreye soktunuz. Bizden önde olduğunuzu açıkça söyleyebilirim diyor. İnsana verilen önemin göstergesidir bu. Eşitlik ve adalete sözde değil özden inanmış olmalarıdır. Gerçeği hak edenlerin, mazlumların lideri olmuştur Mustafa Kemal Atatürk.
Yasalarda olan haklarımızın kullanılması ve yurttaşlık bilincinin kazanılması gerekir. Hiçbir kimse lafla bir yere gelemez. Kadınlarımız 31 Mart 2024'te yapılacak yerel seçimlerde kendilerini kanıtlamalıdırlar. Cumhuriyetimizin 101 yılına en önemlisinin bu olacağına inanıyorum. Temiz ve adaletli bir gelecek için haydi kadınlar göreve.