Sürekli hiç doğrusu olmayan öğrenci sayısı yıldan yıla artıyor. Bunun masaya yatırılıp tartışılıp çözüm bulunması gerekmez mi? Hepsi çok yüksek olmasa da mutlaka yanlışsız bir sınav yapılması mümkün değil mi? Bu sonuç önemli bir sorun olarak görülse mutlaka çözüm aranırdı. Yıldan yıla da hiç cevap veremeyen öğrenci sayısı artmazdı. Aklın gösterdiği yol budur.
Aynı soruları ilkokul öğrencilerine sorulsa %5'i en az beş soru çözebiliyor. Böyle bir sonuç karşısında geçen zaman heba olmadı mı? Bu çocukların okul süreleri nasıl geçti? Bunlara eğitim verenlerde sorumluluk yok mu?
Öğrencilerin büyük çoğunluğu gazete, dergi, kitap okumuyorlar. En büyük yanlışların başında okumama geliyor.
Aynı derecede toplumsal cehalet var. Anne ve babalar okulun bittikten sonra bol bol okursun diyerek öğrencilerin farklı kitap okumalarına karşı çıkıyorlar. Esas yanlış, büyük hata çocuklara okuma diyerek başlıyor.
Çocukların okumasında ve okuduğunu anlamasında sorunlar var. Okuduğunu anlama ve kavrama üzerinde yeterince durulmuyor. Okulda ve ailede kitap okuma sevdirilmiyor.
Okumayı sevdirmek okumayı geliştirmek boş zamanlarında okumak için okul ve aile işbirliği içinde olması gerekir. Birinci sınıftaki çocuklara çok acele okuma yarışına giriliyor. Bu da büyük bir hata ve yanlıştır. Anlamlı istekli davranışlarda, içinde, sindirerek severek okuma süreci takip edilmelidir.
Öğretmen seçme yarışı başlıyor okullara kayıtlar başlayacağında. Köylerde böyle bir yarış olanağı var mı? Belki bağımsız bir sınıf dahi yok çocuklar birleştirilmiş sınıflarda okumak zorunda kalıyorlar.
Çocukların büyük bir kısmı anaokuluna gidiyorlar. Şimdi yurdumuzun büyük bir kesiminde köylerde dahil anaokulları çoğaldı.
Anaokulu gören çocuklar diğer çocuklara göre okula hazır olarak geliyorlar. Kalemi tutup çizgi çizip boyama yaparak renkleri tanıyorlar. Bunlardan da ileriye giderek ilgili ailenin çocukları okuma yazmayı öğrenmiş olarak gelenlerde oluyor, kısaca öğrencilerin. Büyük bir kısmı okumaya ramak kalmış olarak geliyorlar okula.
Öğretmen seçme yarışı niye yapılıyor? Nasıl okuttuğuna bakılmadan çabuk okutan öğretmenler başarılı sayılıyor. En büyük yanlışı burada yapıyoruz işte.
Neden diyorsunuz? Çok hızlı fazla yemek sağlıklı mı? Yavaş yavaş sindirerek ufak lokma ile çok çiğneyip yenen rahat sindirilir. Okumak için harf, hece, karmakarışık her yola başvuruluyor. Bu çabanın içine niye giriliyor? Çabuk okutmak için.
Savaş altında mı çalışıyorsun Arkadaş? Arkandan kovalayan mı var? Niye sağlıklı sindirerek sevdirerek okumak daha iyi değil mi? Kaş yapayım derken göz çıkarmaya gerek var mı?
İyi bir öğretmen tercihi doğru olması için sindirerek öğreten okumaya sevdiren çocuğa bilimsel düşünme yolu gösteren öğretmenler tercih edilmelidir.
Çok hızlı öğretme yarışı çocuğun geleceğini ve ruhsal durumunu olumsuz yönde etkilemesi olasıdır.
Böyle bir durumdan fayda sağlanır mı? Yararlı oldu mu böyle çalışma? Okumayı sevdirmek, okuduğunu anlamak çocuk için yapılması gereken en doğru olanıdır.
Bu sınavlara bir de farklı açıdan bakmak gerekir. Okuldan ayrılalı seneler geçmiş olanlar var. İçinden o sınav heyecanını yaşama hevesi olanlar var. . Sıfır çekenlerin net olarak açıklanması gerekiyor. Hangi yaş grubundan hangi okullardan oradaki eğitimlerin sorgulanabilmesi için bunların ortaya çıkması gerekir.
Sıfır çekenlerin altında yatan aile ve çevresinin dış etmenler ortadan kaldırılmaya çalışılmalıdır. Hatta o pozisyonda olan çocukların tekrar şans verilerek okuma imkanlarına kavuşmaları gerekiyor.
Şu iddiayı çok ısrarlı söylüyorum. Ders dışı çok kitap okuyan çocuklarda sıfır çeken çıkmaz. Onlar düşünmeyi anlamlı okuma becerilerini kazanmış olurlar.
Görünen çözüm anlayarak okuma, çok okuma, özgür düşünme, özgüven kazandırma gerekiyor. Böyle olan çocuklar da başarısızlık olmaz. Okuma kendini yenileme, geliştirme emek işidir. Emek veren mutlaka karşılığını alır başarıyı yakalar.
Demek isterim ki binanın en önemlisi temelidir. Çürük temel üzerine bina kurulmaz. Başarı için doğru okuma becerileri mutlaka kazandırılmalıdır çocuklara. O zaman başarılı olurlar. Severek kitap okurlar.