Adaletin, ahlakın, vicdanın kirlendiği yerde huzur olmaz. Huzurun olmadığı yerde sevgi kalmaz. Sevgisiz yerde sanat gelişmez, güzellik ve iyilikler yaşanmaz.
İklimler değişti. Dört mevsim kayboldu. İki mevsim arasında kaldık. Onun da sabahı bahar öğleden sonrası kış gibi.
İklimler neden, nasıl bozuldu? İklimler değişti de insanlar değişmedi mi? İklim değişmelerinden olumlu sonuçlar bekleniyor mu? İnsanın değişmesi daha da kötüye gitti iyilik ve merhameti yerini menfaat aldı. Çıkar yoksa selam da yok oldu. Doğadaki değişme ile birlikte insanlarda da değişim başladı. Bütün değişimler keşke insanın yararına ve olumlu olsaydı.
Adalet yok olunca her şeyin bozulacağını bilmek ve beklemek gerekirdi.
İşimize geldiği gibi uygulamalar ve keyfi davranışlar gelişti. Sana göre akort başka, bana göre farklı ayar oldu
Dün böyle idi bugün farklı mı oldu? İnsanı kandırma ve aldatma hüner oldu. İş bilir, iş bitirici oldu. Bu gidişin sonu nerde durur. .Adaletli olmayan işin başı da sonu da kötü olur
Adaletin olmadığı yerde demokrasi olur mu? Çıkarım varsa çok iyi, Yoksa yandı gülüm keten helvası olur.
Adaletin olmadığı yerde özgürlük olur mu? Bu da kime göre neye göre özgürlük? Bana menfaat olursa nasıl olsa olur? Bana çıkar yoksa dur orada.
TÜİK sonuçları kime göre doğru, kime göre yanlış?
RTÜK, uygulamalarını nasıl görelim? Biri hep suçlu, ötekinin de suçu yok. Böyle bir dünya var mı? Suç bireysel değil mi? Kanalda suç işleyeni mahkemeye ver. Sonucu, mahkeme ortaya çıkarsın. Orada çalışan çaycı, aşçı, şoförün suçu Ne?
Peygamberimizin ve halifelerin, adalet için hak için söyledikleri ortada. Hazreti Ömer adaleti ile anılır olmada mı? Adaletin ve hakkın tam olarak yerine gelmediği yerde olumlu umutlar yeşermez. Umutsuzluk ve karamsarlık sarar toplumu.
Geç gelen adalet adalet değildir deniyor. Uygulamada görülmedikten sonra neye yarar. Adalet sağlansın kıyamet koparsa kopsun diyoruz. Söz güzel uygulamada değişim yok.
Bütün duruşma salonlarında, adaletin arandığı ve verildiği yerde, duvarda yazılı olan adalet mülkün temelidir. Öyleyse konuşmanın anlamı var mı?
Adaletin yok oluşu sevgiyi ve merhametini de yok ediyor. İyilik kayboluyor yerini kötülük ve çıkar sağlama alıyor.
Yıllar önce yaşandı. Bire bir tanığıyım yaşanan olayın.
Köyde çok iyi bir yaşantısı vardı. İşleri bozuldu, üzerindeki baskı arttı. Beladan kaçarak şehre göçtü. Davarları, hayvanlarını, evini, tarlasını satarak arkasına bakmadan göç etti şehre.
Kent de çok farklı bir yaşamla karşılaştı. Yaşıyor ama hayalet gibi yaşıyor. Çevresine karşı öylesine dalgın ki... İşsizlik ne kadar kötü? Dağ, bayırda olsa sabah kalkıp işine sarılmak ne güzeldi. Eve ekmek götürememek ne kadar kötü? Bütün sorumluluk kendisinde, eli iş tutacak durumda değil çocuklar.
Her gün kahvenin dışına oturuyor. Karşıda bakkal dükkanı var. Her gün gelip kendinden geçerek ellerini çeneye dayayarak düşünmesi, bakalım dikkatini çekiyor.
Yarına çağırıyor çay söyleyerek sohbete başlıyor. Nesin, kimsin, nerelisin işin ne, aşın ne gibilerinden sohbet koyulaşıp gidiyor. Kısaca her şeyini kaybettiğini söyleyerek gözleri çakmak çakmak olup, yaş boşalır.
Bir çay daha söyleyip, sen çayı iç ben geliyorum diyor. İki tane büyük kova alıp geliyor. Sabah bunlara yoğurt alacağız. Şurada satacaksın diyor. İşte esnaf oldu. Üretici oldu. Umudu arttı yaşama sevinci arttı. Bir canlılık geldi adeta bedenine. Altı ay aynı noktada yoğurt sattı. Daha sonra soğan, patates işine girerek Konya'da büyük bir esnaf oldu. Dolayısıyla çocuklarını da esnaf yaptı.
İyilik seven karşılıksız el uzatan umut olup kaliteli yaşamasını sağlayan insanlar saygılar. Çıkarsız yol gösterenlere yardım edenlere hak ve adalet diyenlere sonsuz selam olsun.
Balzak demiş ki: Kanunlar, örümcek ağına benzer. Güçsüzleri içine alır, güçlüler de deler geçer. Adalet herkese eşit uygulanmalıdır. Ancak o zaman Adalet olur.