Türkiye'de bahar mantarın bittiği gibi siyasi partiler çıkıyor. Bu kadar çok partinin olması nasıl yorumlanması gerekir. Gerçi bizde millete faydası olmayan çok şey vardır. Bu kadar çok olmasının kime ne faydası var? Özgürlüğe ve demokrasiye bağlamak da doğru değildir. Hainler Türklerle mertçe uğraşamayacaklarını çok iyi bilirler. Tarikatlar ve partiler kurarak ülkemizi bölmeye çalışırlar. Şu anda resmen kabul görmüş 135 tane parti var. Sayıyı duyanlar inanmak istemiyorlar. İnansak ve inanmasak da gerçek olan budur. Şu anda yerel seçimlere otuz beş tane parti katılıyor! Seçim pusulalarının uzunluğu hepimizi korkutuyor. Anayasamıza göre kabul gören partilerin hepsi katılsaydı nasıl bir pusula basılacaktı?
Avrupa'da veya Amerika'da bir elin parmaklarını geçmez parti sayısı. Amerika'da iki parti arasında el değiştiriyor iktidar. Yasalar herkesi eşit şekilde uygulanıyor Amerika'da. Meclisi ve senatosu var. Bağımsız yargısı var. Orada hiç kimse keyfi uygulama içinde olamaz. Yasalar mevki ve makam tanımaz herkesten hesap sorabilir.
Yalan ne kadar kötüyse ona inanmak daha da kötüdür. Müslüman ülkelerin hepsini sorgulamaya gerek yoktur. Suudi Arabistan'a bakalım yeter. Hac ve umreye oraya gidiyoruz. Peygamberimizin vatanı orasıdır. Suudi Arabistan'da tarikat var mı? Suudi Arabistan'da tarikat yoktur. Allah bir, peygamber bir, Kur'an birdir. Ikilik nedir nereden çıkıyor? Biz de siyasi partiler gibi tarikatlarda çoktur
Ateş çemberinin içinden geçtik milletçe. Kurtuluş Savaşı'na karşı çıkarak, düşmana destek olanlar çıkmadı mı? O kötü günleri yaşayanların gözlemlerine aktaracağım. Hayal değil gerçektir bu sözler. Yaşanmışlığın örneğidir bunlar. Kurtuluş savaşımızın iki kahramanı Kazım Karabekir ve Fevzi Çakmak'a kulak verelim. "Cemaat ve tarikatlar haçlıların Anadolu'da kurdukları İleri karakollarıdır. "Mareşal Fevzi Çakmak'ın sözü. "Öyle puslu bir hava şeytan bile Müslüman mintanı giyiyor " Mareşal Kazım Karabekir Paşa'nın sözü. Din ile hiç ilgisi olmayan ülkelerde Müslüman din adamı yetiştirmek için okullar açılıyor. Herkesin yüreğine ağzına getiren on beş temmuzcular neler yaşattılar? Her şeyden önce hurafelerden kurtulmak, gerçek dinimizi doğru öğrenmek Müslümanın boynunun borcu olması gerekir. Yalan bir insanlık ayıbıdır. Yalan dinimizde en büyük ayıp ve günahın başında gelir.
Allah deyince kulakları salmamak gerekir. Arkasından ne gelecek, düşünmek anlamak gerekir. Gerçek Allah dostu ve Allah'ın emirlerini yaşayanlar vardır, Onlar hiç servet peşinde olmadılar. Onlar dini kullanarak İnsanları kandırmaya çalışmadılar. Sormayı sorgulamayı yeni şeyleri öğrenmeye meraklı olması gerekir Müslümanın. İnançlarını yaşayanlar onlardır. Allah onlardan iki cihanda da razı olsun inşallah.
Türkiye'de suç işleyip çeşitli nedenlerle dışarıya kaçanlar hep Avrupa'ya sığındılar. Neden Suudi Arabistan'a gitmiyorlar? Hepsinin sığınma yerinin Avrupa olması tesadüf mü? Orada da doğru durmuyorlar. Türk işçilerini istedikleri gibi kullanmaya çalışıyorlar.
Neden bu kadar parti var Türkiye'de? Kısaca diyebilirim ki seçim sistemi küçük partilere de yaradı. Tabela particiliğinden İleri gidemeyecekler üçer beşer vekillik kaptılar. Kısaca bu küçük partilerin genel başkanları kendilerine koltuk kapmanın dışında bir şey yapmıyorlar. Kendilerine vekil yapmanın dışında, vatan ve milletimiz için yaptıkları ve yapacakları hiçbir şey yoktur.
Bizde de az parti olsa söylenenlerden bir şeyler anlaşılabilir. Ses çoğaldıkça netliği bulma çok zordur. Aklımızı bulandırmadan başka bir işe yaramıyor. Onlar nereden, nasıl yararlanıyorlar bilinmez. Hiç kimse kimsenin günahını çekmeyecektir. Herkes kendinden sorumludur. Olmayacak yalanları sıralayanlara neden İnanılır? Onun suçu değil söylenene düşünmeden olduğu gibi kabul eden suçludur.
Biz de her şey çok derdim ya… Boşuna söylemedim. Bu Mecliste bile tartışıldı. Almanya'da makam aracı sayısı 8.000. Japonya'da makam aracı sayısı 9.000'dir. Bizde makam aracı sayısı 158.000'dir. Makam aracı sayısı az olan ülkelerin dünyanın her yolunda yürüyen araçları vardır. Makam araçlarını en çok keyfi kullanmada bizde. Nedeni gösterişi çok severiz de ondan. El üstünden kurban kesmek kolaydır. Araç sayısını azaltarak yakıt başta olmak üzere tasarruf milletimiz ve devletimiz için iyi olmaz mı? Ölümlü trafik kazalarında da üstünlüğümüz vardır dünyada.
Kadın ölümlerinde birinciliği kimseye vermeyiz. Enflasyon Avrupa ülkelerinin hepsinin toplamından daha fazladır. Enflasyon pahalılığı artırır, faizleri yükseltir. Dolayısıyla sosyal dengeleri bozan enflasyondur. O canavar fakirlerin üstünden beslenir.
Uzatmanın faydası var mı? Onun için birinci sınıf demokrasiye adalete, bilime, teknolojiye gereken önemi vermemiz gerekir. Ortada halı kilim serili, örneği bellidir. Bizim Amerika'yı yeniden keşfetmeye uğraşmamıza gerek var mı? Doğru yolu seçerek kalkınma hamlelerimizi gerçekleştirmek gerekir. Böylece uygar ve kalkınmış ülkeler içinde yer alabiliriz.