Etrafına ışık vererek, aydınlık geleceği kuran öğretmenlerdir. Kendi fani, ışığı ebedi öğretmenlerin, yaşayanlarına sağlık ve huzur, ebediyete intikal edenlere rahmet diliyoruz. Bütün öğretmenlerin emeklerine, geleceği aydınlatma çabalarına sonsuz şükran duyuyoruz. Toplumun bütün bireyleriyle birlikte huzurlu ve güzel, aydınlık için de yaşama isterler. Öğretmenlerin bütün çabaları halkımızın refahını yükseltmeye yöneliktir. Onların yetiştirdikleri çınarların gölgesinde, toplum içinde huzurlu yaşamaları için her türlü özverinin yapılması gerekir. Öğretmenler umudun ve sevginin adıdır.
1979'larda Ali Rıza Binboğa öğretmen öğretir diye onore etti öğretmenleri. Öğretmen öğretir A,B,C diye başlardı sözleri. Devamında senin ilk öğretmenin kim? Kim öğretti sana alfabeyi diye devam ederdi? Bir harf için 40 yıl köle olunuyorsa 29 kere 40 yıl kölesiz öğretmeni diye devam ederdi . Bu aydınlık ve iyilik meleği öğretmenler, huzurlu ve mutlu yaşamı hak edenlerdir. Herkesin şansı iyi bir öğretmene düşmektir. Aydın ve güler yüzlü öğretmenlere düşenler çok şanslıdır. Böyle kişilerin yaşamları başarılarla doludur. Başka türlü olmazdı çünkü...
Toplum için emek verenlere, rahmetli Barış Manço yediden yetmişe oku bakayım dedi. Onun seslenişi daha farklıydı. 7'den 77'ye cümbür cemaat herkesin okumasını isterdi. A,Y,I harfleri okutur haydi hep birlikte beraber diyerek ayı diye coşkulu sesler çıkardı. Çocuklar sokaklardaki oyunlarında bile oku bakayım, ayı, ayı diye oyun oynar duruma geldiler. Öğretmen fark yaratarak güzellikleri ve aydınlığı, toplumun önüne serenlerdir. Herkesin yüzü gülerse öğretmenin yüzü daha çok güler.
Teknoloji ve çevre koşulları ne kadar değişirse, yine de baş tacı edilmeli öğretmenler. Onlar güzel geleceğe ilmik atmakla görevlidirler. Öğretmen hem çevresini çok iyi tanımalı, hem de teknolojinin dışında kalmamalıdır. Yani öğrencilerini teknolojiyi kullanarak hem kolay öğrenmelerini, hem teknolojiyi iyi tanıyarak geleceğe doğru yol almalarına emek verendir. Daha fazla, beş duyuyu teknoloji ile buluşturarak, öğrenmeyi kolaylaştırarak kalıcı öğrenmeyi sağlarlar. Daha fazla bilim ve teknoloji peşinde olmalıyız milletçe.
Eğitim ve öğretimin dört duvar içinde olacağını günümüzde kabul etmek mümkün değildir. Öğretmen çevre koşullarını ve çağın koşullarını göz önünde bulundurmak zorundadır. Hem çevreden faydalanarak hem de teknolojiyi aktif kullanmak gerekiyor. Öğretmen çevrenin dışına çıkmadan eğitim ve öğretimin olmayacağını bilmelidir. Günümüz koşullarında teknolojinin dışında kalmak da mümkün değildir. Daha fazla duyu organlarında işin içine katarak teknolojiyi de kullanarak kalıcı eğitim sağlanmalıdır. Teknoloji sayesinde bilgiye ulaşmanın daha kolay olduğu yaşayarak gösterilmelidir. Çevreden yararlanarak teknolojiyi kullanarak çocukların ilgisinin daha da artacağını göreceksin.
İki somut örnek vermek istiyorum. Birini kendim görerek yaşadım. İkinci vereceğim örneği duydum. Abartı ve katma yoktur. Arı, duru gerçek ve doğrudur.
Öğretmen olarak çalıştığım köye elektrik gelecekti. Orada iş yapanlar ilk önce öğretmenle tanışırlar. İşçi ve malzeme bulmayı yardım isterler. Çalışanların karnı doyuracak lokanta olmadığı için öğretmen köylüyü imece usulü yemek vermeyi sağlayarak, çalışanların karnını doyurur.
İşi yapanlar iki tane yüksek elektrik mühendisi ve ekibiydi. Ankara'daki belediye çalışırken istifa etmişler. Koşulları da sağlayarak ihaleyi almışlar. Belli bir çalışma yapıldıktan sonra trafo yukarıya yerleştirilecekti. Orada çalışanlar bu işi beceremediler. Mühendisleri çağırdılar. Yukarıya hem çıkacak durumları yok, aşağıdan tarifle iş olmadı. Ankara'dan ,ego'dan emekli işçi çağrıldı. Ertesi gün geldi yaptı. Neden beceremedi iki mühendis? Çünkü bu işi yaparak ve yaşayarak öğrenmedikleri için.
Bir zamanlar üniversite mezunları öğretmenlik verildi. Merkeze yakın bir köye iki Ziraat mühendisi öğretmen olarak atanmış. Günler aylar sonra milli eğitim müdürü köye uğrar. Öğretmenlerle tanışır Ziraat mühendisi olduklarını söyleyince, sınıfın içinde kalmayın dışarıya çıkın köylülerle kaynaşın, onlara aşıyı ve budamayı öğretin demiş. Aldığı cevap çok şaşırtıcı biz aşıyı ve budamayı bilmeyiz. Artık zurnada peşrev olmaz.
Bir de çok bilinen örneği hatırlatayım. Çok eskiden bakanın birisi üniversite mezunları, bir inek kadar topluma faydalı değil gibi bir laf etti. Tabii bu o gün basına bol malzeme olmuştu.
Öğretmen çevreyi çok iyi tanıyarak, olanaklarını geliştirmeye çalışmalıdır. Kısaca oradaki çalışanların daha fazla verim alması için ve rahat yaşaması için ne gerekirse yapmaya, örneklerle göstermesi gerekiyor. Kısaca öğretmen çevresine faydalı olandır. Onların işini kolaylaştırıp, verimi artıracak, rehberlik edebilmelidir.
Öğretmen, her bireyin kıymetli bir insan olduğunu, üstün bir değer olduğunu hem öğrencilerine hem çevresindeki insanlara hissettirmelidir. Bütün değerleri ve güzellikleri yaşama her insanın hakkıdır. Onlar da dünya nimetlerinden ve teknolojiden herkes gibi faydalanabilmelidir.
Öğretmen, öğrencileri kendisiyle eşit bir birey olarak görmelidir. Onlara çocuk muamelesi olmaz, onlar özel insanlardır. Onları çocuk görüp tepeden bakmak öğretmenlik değildir. Onları özgür bireyler olarak görüp, çalışmasını planlayıp bilgi paylaşmalıdır. Öğretmen sadece öğreten değil, hem çevresinden hem de çocuklardan öğrenendir. Kitaptaki bilgileri satıcılık öğretmenlik değildir. Onlardan ders almasını bilen onları çok iyi dinleyen öğretmendir.
Öğretmenlikte doğru başladım doğru bitirdim olmaz. Öğretmen de insan zaman içinde tecrübe kazanır, kazandığı deneyleri öğrencileri ile paylaşır. Zorlarsak öğrenecekleri ,başarı elde edeceğimizi zannettik başta. Fayda etmediğini görünce sevgi ile sarıldık. Öğrencileri sınıfta koymaz ,zaman içerisinde kendine geliştireceğine inanırdık.
Bilim ve teknolojiye sarılarak milletçe çalışıp üretmeliyiz. Yoksa her alanda geri kalır tükeniriz. Öğretmen kölelik ruhunu yıkarak özgür vatandaş yetiştirmeye çalışır.