1- ZİMEM DEFTERİ: Osmanlı Dönemi Ramazan Ayı geleneklerindendir. Ramazan ayı günlerinde zengin olanlar hiç tanımadıkları bir bölgede ki kasap manav bakkal vs. esnafların dükkanlarına girer zimem defterlerini isterdi. Zimem Defteri günümüzde veresiye defteri olarak bilinmektedir. Bu defterde baştan sona rastgele sayfaları seçer bu sayfada ki borçları ödeyerek (silin bu borçları. Allah kabul etsin )der ve çıkar giderdi. Borçlu ödeyen kişinin kim olduğunu bilmez ödeyen de ihtiyaç sahibini tanımazdı.
2- SADAKA TAŞLARI: Sadak Taşları Cami ve Türbe köşelerinde bulunurdu. Bu taşlar blok şeklinde ortası çukur bir buçuk iki santim yüksekliğindedir. Zenginler gösteriş ve riyaya fırsat vermemek için sadakalarını bu taşlara bırakır, ihtiyaç sahipleri de gece gelerek kendilerine yetecek miktarı alır kalanını diğer ihtiyaç sahiplerine bırakırlardı. Bu gelenek Osmanlı da yardımlaşma ve dayanışmanın güzel bir örneğidir.
3- OSMANLI DA KAPI TOKMAKLARI: Osmanlı Döneminde kapılarda iki adet tokmak bulunurdu. Bu tokmaklardan biri kalın diğeri incedir. Erkek misafir kalın ses çıkaran tokmağı kadın misafirince ses çıkaran tokmağı kullanırdı. Böylece ev sahibi misafirin erkek yahut kadın olduğunu anlayarak ona göre karşılama yapardı. Gelen misafir erkekse evde o an erkek varsa o karşılar erkek yoksa evin hanımı örtünüp hazırlanıp karşılama yapardı. Gelen kadın misafirse evin hanımı ev haliyle de karşılama yapabilirdi.
4- SOKAK ADABI: Sokakta giderken belli kurallara riayet edilirdi. Küçükler her zaman büyüklerin arkasında yürürdü. Bu hep edep göstergesi hem de büyükleri örnek alma manasını taşımaktaydı
5- BAYRAM GELENEKLERİ: Arife gününden itibaren çocuklar yeni kıyafetleri ile sokakları dolaşırdı. Bu da güzel bir bayram olacağının habercisidir.
6- KAHVE İKRAMI: Günümüze kadar gelen Osmanlı geleneklerindendir. Kahve ikram edilirken yanın da su ikram edilirdi. Misafir toksa önce kahveyi alır aç ise suyu alırdı
7- RAMAZAN ADABI: Ramazan ayı günleri diğer aylardan daha hareketli geçerdi. Sokaklar kalabalık olur eş dost akraba ziyaretleri yapılırdı. Akrabalara ihtiyaç sahiplerine iftar ve sahur sofraları kurulurdu. İftar vakitleri evlerin kapıları açık bırakılır yolda kalan yahut ihtiyaç sahipleri iftar sofralarına katılırlardı. Ev sahibi misafire kim olduğunu dahi sormazdı. Bu gelenek de paylaşmanın güzel örnekleri arasında yerini almıştır
8- BAYRAMLAR: Osmanlı Dönemin de bayramlar Sultanın Bayram Namazı için camiye gelişi ile başlardı.
Namaz bitince saraya dönen Sultan önce annesinin elini öper sonra diğer aile üyeleri ile bayramlaşırdı. Bayramlaşma bitince işlemeli keselerde çocuklara harçlıklar verilirdi.
9- YAŞ SORULMASI:63 yaşını geçmiş kişilere yaşı sorulduğunda ‘’Haddi Aştık ‘’ cevabını verirlerdi. Bunda ki anlam; Peygamber Efendimiz (SAV) 63 yaşında vefat etmesi ve ona duyulan edepten ötürüdür.
10- KAVUKLAR: Osmanlı Döneminde kullanılan kavuklar kıyafeti tamamlamasının yanı sıra çeşitli anlamlar taşımaktadır. Kavukların şekli, cinsi mezhep ve mensup olunan sınıfa göre değişmektedir. Kullanılan kavuğa göre kişi bağlı olduğu topluluğu belli etmektedir
11- HANIMLARA VERİLEN HEDİYELER: Hanımlara genellikle ayna hediye edilirdi. Bunun taşıdığı mana da oldukça güzeldir. ’’Sana senden daha güzel verebilecek yok’’ anlamını taşımak da bu da hanımlara verilen kıymeti dile getirmektedir. (Devam Edecek )