“Zamanın Behrinde Araplar” Konya’mızın ender şair ve yazarlarından birisi olan Hasan Ukdem’in doğup büyüdüğü, Araplar mahallesini anlattığı çok değerli bir kitaptan bahsedeceğim. Mahalle kültürünün unutulduğu günümüzde geçmişten esen serin bir yel gibi gönlümüze dokunan bir eser.
Daha önce Hasan Ukdem kimdir kısaca bahsedeyim. Hasan Ukdem 1967 yılında Konya Araplar mahallesinde doğan, daha 9 aylıkken ateşli bir hastalık neticesinde engelli kalan, ama kendisini engelinin içine hapsetmeyen, kendi çabalarıyla okuma yazmayı öğrenen, sürekli okuyarak ve çevresini gözlemleyerek kendisini yetiştiren değerli bir şair ve yazarımızdır. Kırık Bir Aşkın Gözyaşları, Dün Bugün ve Sen, Bugün Sen Daha Çok Ayşe’sin isimli üç şiir kitabını çıkarmıştır. Aynı zamanda Konya’da yayın hayatını sürdüren bir yerel gazetede haftalık yazılar yazmaya devam etmektedir. Ayrıca yaklaşık yedi yıldır her hafta Pazartesi günleri Selçukya Şiir Akşamları adında programlar icra eden Selçukya Kültür Sanat Derneği’nin yönetiminde, Aydınlar Ocağı ve Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi üyesidir.
Son olarak Gazetedeki köşesinde, Araplar Mahallesi hakkındaki yazdığı yazıları toplayarak, araya serpiştirdiği şiirleriyle oldukça güzel bir çalışma olan, Zamanın Behrinde Araplar ismindeki kitabını çıkardı. Bu çalışma, bazı gazeteler ve yazarlar tarafından örnek alınarak Konya’nın diğer mahallerinin anlatılmaya başlanmasıyla, aslında ne kadar önemli bir çalışma olduğunu göstermiştir. Şimdi biraz kitaptan bahsedelim.
Araplar mahallesinin kısa tarihini anlatarak başlıyor. Araplar isminin verilmesinin birkaç rivayetinin yer alıyor ama biz sadece birini yazalım. Arap halkı, Yavuz Sultan Selim tarafından Kahire’den Konya’ya getirilmiş ve burada iskân edilmiştir. Mısır’da şehit olan büyük kumandan Sinan Paşa’nın adı bu insanların mahallesine verilmiştir.
Araplar Mahallesinde uzun zaman bakkallık yapan Ukdem, mazideki Araplar’dan bahsederken, Araplar’ın kadınlarını, erkeklerini, gençlerini, camisini, çeşmesini, birer birer yad eder. Tanınan büyük insanlarını hatırlatır. Hasan Amca’yı nasihatiyle “Şu güneş nasıl yeryüzünü aydınlatıyorsa, okumakta insanları aydınlatır. Okumak güzeldir, ama önce kendi inancını iyi öğrenmek gerekir…” Yapı ustası İsmail Dede’yi, gazeller üstündeki yürüyüşünden esinlenerek yazdığı bir şiirle yad eder.
Nedense içimde tatlı bir hüzün var bugün
Kısık sesli rüzgâr yerde bir şeyler sürüyor
Güneş şimşeksiz bulutların ardında, sürgün
Gazellerin üstünde bir ihtiyar yürüyor…
Kendi bakkalından, kerpiç evlerinden, sokaklarından ve o sokakta yaşayan insanlardan. Kimler gelip geçmemiş ki. Mahalleyi güzelleştiren, biri erkek, biri kız iki Kur-an kursunun yanında bir de camii kazandıran gönlü zengin, güzel insandan, Babalık Mehmet Amca’dan, saygıyla söz eder. Hatta adı, Araplar Dörtyol Kur-an Kursu ve Camii olmasına rağmen, Babalık Camii ve Kur-an Kursu olarak hala anılmasından bahseder…
Seyit Küçükbezirci, Ahmet Köseoğlu, Hasan Angı, Mehmet Kılıç, Mehmet Hançerli, Ömer Tokgöz, Ali Oğacak’da birer yazısıyla kitap içerisinde yer bulular.
Kısacası Kitabı okurken, Araplar Mahallesinin akasya, iğde kokulu sokaklarında dolaşırken, o eski mahalle yaşantısını içinizde hissedeceksiniz. Son olarak yazımızı şairden birkaç dörtlükle bitirelim.
Devrildi çocukluk yıllarım,
Kalbur saman içinde bir masal oldu
Takvim yapraklarının altında kaldı
Renkli bilyelerim
Büyüdüm, içimde acılar filizlendi
Yedi cüceler Pamuk Prensesi unuttu
Kel Oğlan kendi hikayesinde değil
Huzurla uyuduğum geceleri bulamıyorum
Hiçbir şey eski adresinde değil
At arabaları, kağnılar
Eşek sırtında sevimli insanlar
Birer birer çekip gittiler
Şu çilekeş caddeden
Cumbalı pencereler
Yaz akşamlarının sohbet yerleri
O çiçekli avlular yok artık
Bir bir yıkıldı
Aşı boyalı kerpiç evler
Nazik insanlarla birlikte
Yok oldu güzel olan ne varsa
Kim bilir hangi beton yığının altında
O hıdırellezlerde toplandığımız
Ve hep top oynadığımız arsa
İnsanlar bile eski neşesinde değil
Aramak güzel ama
Hiçbir şey eski adresinde değil.
…
Biliyorum
Ne o günler yaşanır yeniden
Ne o mahalle canlanır
Ne de sen, o sen olabilirsin
Ama o günleri ve seni özleyen bir ben varım
Benim umut ağacım da döktü yapraklarını
Yeni bir bahar beklemek yok artık
Gözlerim, gözlerin gibi kara bulutlarda
Artık gökyüzü o eski mavisinde değil
Bugün sen de bulamayabilirsin beni
Hiçbir şey eski adresinde değil.