ABD Başkanlık seçimlerinde mevcut başkan Biden / Kamala hükümetinin seçimi kazanabilmek için yabancı seçmen ithal ettiğini ve ABD’de kaçak yaşayan göçmenlere vatandaşlık verme sürecini kolaylaştırıp hızlandırdığı konuşuluyor. Trump tarafı buna karşı çıkıyor ama ne kadar etki ediyor, bilemiyorum.
*
ABD’deki müşterilerim ile görüştüğümde, bir işadamı olarak Trump’un seçilmesini istiyor çoğu... Trump’ın önceki dönem yaptıkları ve şimdi Çin’i durdururum, Rusya-Ukrayna savaşını bitiririm gibi vaadleri bizim de kulağımıza hoş geliyor. Ancak İsrail konusunda Kamala da Trump da aynı yerde duruyor.
*
Çünkü İsrail ABD için partilerin siyaseti üzerindedir. Büyük İsrail Projesini çıkaranın da adını değiştirerek günümüzde Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) olarak yürütenin de biraz geçmişe bakıldığında ABD olduğu görülür zaten. ABD ve İsrail’in olduğu yerde İngiltere, üçlüyü tamamlar. Sonra Avrupa’dan ve dünyanın her yerinden müttefikleri sıralarınır.
*
Hepsi de sonuçtan menfaatine düşen payı almak için orada olmak ister. Sonuç ne olacak? İsrailin güven içinde büyümeye/yayılmaya devam etmesi için Ortadoğu ülkelerinin yeniden düzenlenmesi! Peki olacak mı? Bu Ortadoğululara bağlı. İsrail'in Filistin ve Lübnan’da yaptığı ortada. Daha fazlası da kapıda…
*
Peki dışarıdan birilerinin istemesi yeter mi? Yetmez! İçeriden işbirlikçilerin de olması gerekir değil mi? Söz buraya gelince, İsrail gizli servisi Mossad için Türkiye’de sakalıyla, türbanıyla Müslüman görüntüsü içinde ajanlık yaparken yakalanan tipleri hatırlıyorum.
*
Türkiye’nin nasıl bir göçmen politikası yürttüğü sorusu geliyor aklıma. 14 yıldan beri Suriye’li sığınmacıları ağırlıyoruz, yetmemiş gibi Afgan kaçakları kabul ediyoruz. Yöneticilerimiz(!), din adamlarımız(!) ve birileri bunları bize muhacir(!) diye tanıtıyor… Afrikalılar ve diğerleri de var…
*
Muhacir sözünü ağızlarından düşürmedikleri halde, manasını hakkıyla anlatmayanlar 14 yıldan beri konuşmaya devam ediyolar. Muhacirlik başka boyutlara kayıyor. Muhtaç durumdaki sığınmacıların, kimisi kadınlarını sömürüyor kimisi ucuz emek gücünü. Sahtekar ile tamahkâr misali, cahiller, suistimalciler, hainler, kalleşler kolayca anlaşıyorlar, birlikte çalışıyor ve söze gelince din iman diye konuşurken, din kardeşimiz dedikleri, muhacir dedikleri sığınmacılara Allah rızası için yardım etmek yerine ancak menfaat için yardım edenler var!
*
Ne üzücü değil mi? Türk Milleti yüz yıl önce "manda ve himaye kabul edilemez" diyerek, bir kurtuluş savaşı iradesi göstermiş ve bağımsızlığını kazanarak Türkiye Cumhuriyetini kurmuştur.
*
Bugün bize sığınan Araplar ise aynı dönemde haçlı kalıntısı İslam düşmanı işgalcilerin "manda ve himayesinde yaşamayı" kabul etmişler. Dedeleri ne yaptı, torunlar ne yapıyor? Emperyalizmin himayesinde yetişen torunlar emperyalizmi yenen Türklerin vatanına sığınmacı olarak geliyorlar.
*
Bunlar, işgalci düşmana karşı özgürlük için örgütlenip savaşmak yerine teslim olarak düşman himayesinde yaşamayı kabul edenlerin torunları… “Ya istiklal ya ölüm” diyerek özgürlüğü için ölümü göze alarak savaşan Türk Milletini kötüleyen sömürgeci zihniyetin egemenliğinde yaşamışlar, işgalcinin eğitiminden geçmişler yıllarca. Düşmanın Türkler hakkında çıkardığı yalanlara ve iftiralara kanmışlar, kandıkları yalanları yaymışlar. Bu eğitimden(!) geçenler bugün bizde sığınmacı olarak yaşıyorlar, vatandaşlık alıyorlar seçimlerde oy kullanıyorlar ve kandıkları yalanları yaymaya devam ediyorlar.
*
Tarihte, Peygamber (sav) efendimizin sağlığında 622 yılında Mekke’den muhacir olarak Medine’deki ensarın yanına göç ederek sığınanlar 630 yılında Mekke’yi fethedinceye kadar geçen 8 yıldan kısa sürede neler yaptılar? Nasıl yaşadılar sizce?
*
Peki günümüzdeki muhacirler niçin İslam peygamberini örnek almıyorlar? Bize anlatılan "muhacir" hikayeleri tebliğ için cehd içinde yaşamış sonra vatanını kurtarmaya gitmiş mübarek kişilerle doludur. O muhacirler, yeterli güce ulaşınca 8 yıl dolmadan dönüp vatanları Mekke’yi kurtarmış, geri almıştır. Peygamberimiz bile 8 yıl dolmadan muhaciri vatanına geri gönderirken, “geri göndermeyeceğiz” diyenler kime hizmet etmektedir?
*
Bizdekilerin 8 yılı çoktan doldu, 14 yılı da dolmak üzere, hala niçin kendi vatanlarını kurtarmak için gitmiyorlar? Bu kadar sürenin sonunda muhacir söylemi düşmedi mi hala!
*
ABD, İngiltere, Avrupa desteği ile Ortadoğuda bunlar olurken ve daha da olacaklar kapıda beklerken, bazılarının muhacirlik maskesi altında başka oyunlar çevireceğini anlamak için kim neyi beklemektedir. Tedbir almak varken tepki vermek için beklemek kime yarayacaktır?! Anlayanlara selam ve dua ile.