MÜSLÜMANLAR VE İSRAİL

Yılmaz SANDIKÇI

Müslümanların üçüncü kutsal mabedi kabul edilen Mescid-i Aksa’nın, İsrail işgali altındaki Kudüs'te bulunduğunu biliyoruz. Radikal bir gayr-i müslimin 21 Ağustos 1969 tarihinde bu mabedi yakmaya kalkışması ile İslam dünyasında gelişen tepkiler üzerine, Eylül 1969’da Fas’ın başkenti Rabat’ta İslam Zirve Konferansı toplanmış ve sonuç olarak İslam Konferansı Teşkilatı’nın kurulmasına karar verilmiş ve 25 Eylül 1969 tarihinde Suudi Arabistan’ın Cidde şehrinde resmen kurulmuş. Günümüzde 57 üyesi var.

*

Amacı, Müslüman devletler arasında iş birliği ve dayanışmayı güçlendirmek, İslam dünyasının hak ve çıkarlarını korumak şeklinde belirlenmiş. Türkiyemiz kuruluşundan beri üye. Genel Sekreterliğin “Kudüs’ün kurtarılmasına kadar” geçici(*) olarak Cidde'de faaliyet göstermesine karar verilmiş.

*

Teşkilatın adı 28-30 Haziran 2011 tarihlerinde Astana’da düzenlenen 38. Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda “İslam İşbirliği Teşkilatı” kısaca “İİT” olarak değiştirilmiş.

*

İİT üyesi Müslüman ülkeler şunlar: Afganistan, Arnavutluk, Azerbaycan, Bahreyn, Bangladeş, Benin, Birleşik Arap Emirlikleri, Brunei, Burkina-Faso, Cezayir, Cibuti, Çad, Endonezya, Fas, Fildişi Sahili, Filistin, Gabon, Gambiya, Gine, Gine Bissau, Guyana, Irak, İran, Kamerun, Katar, Kazakistan, Kırgızistan, Kornorlar, Kuveyt, Libya, Lübnan, Maldivler, Malezya, Mali, Mısır, Moritanya, Mozambik, Nijer, Nijerya, Özbekistan, Pakistan, Senegal, Sierra Leone, Somali, Sudan, Surinam, Suriye, Suudi Arabistan, Tacikistan, Togo, Tunus, Türkiye, Türkmenistan, Uganda, Umman, Ürdün, Yemen… Bir de gözlemci ülkeler var; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Bosna-Hersek, Orta Afrika Cumhuriyeti, Rusya, Tayland.

İlginç gelebilir belki, dünyada en kalabalık 3. Müslüman nüfusu barındırmasına rağmen Hindistan, İİT üyesi değil.

*

Bir başka ilginç bilgi de Güney Afrika Cumhuriyeti hakkında. Müslümanların toplam nüfusa oranı da yüzde 1,5 gibi, azınlıkta kaldığı için GAC, İİT’na üye değil. İlginçli burada değil, bakın şurada: Müslüman Filistin’e karşı katliam yapan İsrail’i durdurmak için Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı’nda dava açmayı İİT üyesi ülkerden biri akıl edemezken, İsrail’e karşı davayı gayr-i müslim Güney Afrika Cumhuriyeti açmış!

*

Bunu demişken, şunu da hatırlamadan geçemeyeceğim, 11 Kasım 2023 tarihinde Suudi Arabistan’ın Riyad şehrinde yapılan İİT toplantısında, Filistin’i korumak için İsrail’e ambargo uygulanması teklifi BAE, S.Arabistan, Fas ve Bahreyn gibi İİT üyesi devletlerin vetosuna takıldı ya! Koskoca İİT, İsrail’i kınamakla(!)yetindi… iyi kınadılar amma! Değil mi? Fena kınadılar valla! Öyle böyle değil yani!

*

Türkiyemiz için durum farklı mı? Müslüman - Türk çocuklarını yollarda yürüten, meydanlarda toplayan, “Mehmetçik Filistine” diye bağırtan, lanetleme ve kınama sözleri ile konuşmalar yapan siyasetçilerden İsrail’e karşı dava açmayı akıl edecek bir irade çıkamaz mıydı? Niçin yapmadılar peki? Bu iradesiz kafaların Türkiye’yi nasıl yönettiği ve Türkiye’yi nereye götürdüğü hakkında ister istemez birtakım sorular gelmiyor mu sizin de aklınıza?… Yoksa fazla düşünmeyin, bizi dinleyin takip edin yeter diyenlere kanmak daha mı rahat?... Ne dersiniz? Müslümanlık bu mudur? Bu neyin müslümanlığıdır?

*

Bu sorulara cevap ararken, önüme “Dünya İslamilik Endeksi” çıktı. Bu endeks, ülkelerin İslam dini ilkelerine uygunluğu araştırıyor ve bir liste hazırlıyor. 2020 Dünya İslamilik Endeksi listesinde yani İslam ilkelerine uygun yönetilen ülkeler listesinin ilk 40 sırasında İİT üyesi veya Müslüman bir tane bile ülke bile yok iyi mi!… Türkiyemiz ise 100. Sırada yer alıyor… İyi de hangi İslamı yaşıyor Müslüman ülkeler? Kimin İslamını anlatıyor bizimkiler,Türk milletine? Şeriat isteriz diyenler, hilafet isteriz diyenler aslında kime hizmet(!) ediyor? Müslüman din kardeş, muhacir gibi sözlerle yurdumuza kabul ettiğimiz, iş ekmek, kimlik verdiğimiz bazı Arapların, Türkiye’de İsrail için ajanlık yapıyor olması da mı birilerini uyandırmıyor?

*

Yine şehitlerimiz var hem de 12 vatan evladı! Müslüman bir halkın hakkını savunmak için harekete geçen bir gayr-i müslim ülkenin yöneticileri kadar irade geliştiremeyen, meydanlarda din, iman, bayrak, ezan diye bağıran siyasetçilerden daha iyi şeyler bekleme hakkımız yok mı? Örneğin, ülkemizin sınır güvenliğini sağlamasını, milletimizin nüfus yapısını bozma oyunlarını önlemesini, Müslümanların din, iman ve vicdan kodları ile oynayanlara izin vermemesini, anaların yüreğine evlat acısı düşmesini engellemesini istemek çok bir şey mi?

*

Allah’ın laneti, layık olmadığı makamda oturduğu ve hak etmediği bir maaşı aldığı belli olmasın diye din, iman, ezan, bayrak sözleri ile milletimizi kandıran, uyutmaya çalışan kifayetsiz muhterisler üzerine olacaktır. Bulunduğu makamın gerektirdiği liyakatı taşıyanlara selam ve dua ile…

---
(*) Ne zamana kadar?

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.