ŞİKAGO’DAN SELAMLAR

Yılmaz SANDIKÇI

Yeniden Şikago’dayız. Sohbetlerin ana gündemi, Covid-19 sonrası yavaşlayan global ekonominin geleceği ve istikrarı bozan savaş bölgeleri.

*

Bir yandan Rusya – Ukrayna savaşı sürerken, ABD Başkanı Mr Biden, Vietnam ziyaretinde “Çin’in hırsla büyümesine ve bölgedeki etkisinin artmasına karşı Vietnam’a daha fazla destek vereceklerini” açıkladı.

*

Bu konuşma bana, batı blokunun Rusya’ya karşı Ukrayna’ya vereceklerini söyledikleri desteği hatırlattı. Sonuç ortada, Karadenizin kuzeyinde bir savaş sürüyor!

*

Diğer yandan, ABD ve Fransa’nın açıkça destek verdiği Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki gerginliğin yeniden artıyor.. Ve bu sefer ki gerginlikte İran’ın Ermenistan lehine rol alması da ayrıca manidar bir durum dikkat çekiyor! Kenara yazalım… “Nasıl oluyor da oluyor?” diyesi geliyor insanın değil mi!

*

Birilerin dünyayı savaşa mı itiyor?

*

Birileri Türkiye’yi savaşa mı çekiyor?

*

ABD battı, batıyor diyenler, bu işlere ne diyor?

*

ABD batıyor diyenlere şunu demeden geçemeyeceğim; “ABD batırmadan batmaz!” siz kendinizi kurtarmaya bakın!

*

Biz ne yapacağız; tuzağa mı düşeceğiz, tuzağı mı bozacağız?

*

Durumu, “silah satanlar barış istemez!” gibi ata sözleri ile mi geçiştireceğiz? Yoksa kapitalistler, yavaşlayan global ekonomide yeterince kâr edemedikleri için böyle şeyler yapıyorlar gibi komplo teorilerine mi kapılacağız?

*

Dünyadaki gelişmelerden rahatsız olan güçlerin, düzeni kendi istedikleri gibi yeniden kurmak için bir takım sarsıntılar çıkarağı belli. Biz bu sarsıntılara karşı ne kadar güçlü duracağız? Yapısal tedbirlerimizi aldık mı? Yoksa seçim meydanlarındaki sözlerde mi kaldı?.. Mesele tam da burada bence!

*

Başımıza bela gelince düşmanı suçlayarak başarabileceğimiz bir şey kalmadı artık! Çünkü, düşman düşmanlık etmek için vardır ve düşmanı düşmanlık ediyor diye suçlamak ahmaklıktır! Değil mi? Yapmamız gereken, düşmanın bize düşmanlık edecek fırsatı ve cesareti bulmasını önlemektir! Değil mi?

*

Peki bunu nasıl yapacağız?

*

Böyle işlerde, seçimlerde oylarımızı artırmak için “bulduk dediğimiz” gazın petrolün de yararı yok, “yaptık dediğimiz” uçağın, silahın da!...

*

Çünkü içerideki seçim propagandası sözle olurken, dışarıdaki savaş tehdidi sözden etkilenmiyor! Gerçeklerin ortaya çıkmasını istiyor… Görürse inanıyor, inanırsa duruyor!... Ya inanmazsa?!…

*

Görüntüye, söylentiye kanmak yerine işin aslını arayanlara, hakikati ortaya çıkarmaya çalışanlara Şikago’dan selam ve dua ile.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.